Berat ÖZİPEK
PKK’lı Karayılan’ın Taraf genel yayın yönetmeni Ahmet Altan’a gönderdiği mektuptaki bir kısım hak ettiği ilgiyi çekmedi.
“Katliamlarla yüz yüze kalmış bir halkın özgürlük savaşçıları ile kapitalist egemen ulus-devlet sisteminin baskıcı ordusuyla aynı kefeye konulmamız bize yapılmış bir haksızlıktır”.
Gerekçe, kendilerinin “ulvi amaçlar”a sahip olmasıydı.
“Bu hususta elde silahın veya başka bir şeyin olup olmaması değil, insanlık açısından ulvi amaçların bulunup bulunmadığına ve taşınan zihniyete bakılarak ölçü koymak daha doğru olacaktır” diye devam ediyordu Karayılan mektubuna.
Çok önemliydi bu sözler aslında. Çünkü bugün dökülen kanın, bayram günü cenaze evlerinden yükselen feryatların şifresi tam da bu zihniyette gizliydi.
***
Karayılan, “elde silah olup olmamasına değil, insanlık açısından ulvi amaçların bulunup bulunmadığına” bakmamızı istiyordu.
Kürtlerin gasp edilmiş bütün haklarının koşulsuz iadesini isteyen amaPKK’yı cinayet işlediği için kınayan bizleri de bu mantıkla suçluyorlar.
Ama yapacak bir şey yok.
Ben insanların da, örgütlerin de, devletlerin de, ulvi amaçlara sahip olup olmadıklarına değil, o ulvi amaçlara ulaşmak için kullandıkları yola bakarım. İnsanın hakkını ne adına ihlal ettiğine değil, ihlal edip etmediğine bakarım.
Hatta önce ona bakarım.
Benim de çok ulvi amacım var. Hepimizin var. Kendince Hitler’in, Stalin’in yok muydu?
Hitler, “Nordik Cermen ırkı”na bir “yaşama alanı” açmak istemişti.
Kurbanlarının sayısının 30.000.000 olduğu tahmin edilen Stalin de “sınıfsız toplum” için uğraşmıyor muydu?
***
Dünyayı kendi zihinlerindeki ideal plana göre dizayn etmek isteyen “kesin inançlılar” için amacın yüceliği aracı meşru kılar. Çoğu kez kınıyor göründükleri Makvavelli’yle buluştukları nokta da burasıdır.
Ama herkes kabul edemez bu araçsallaştırmayı. Örneğin Hayek, “omlet yapmak için yumurtaların kırılması”nı meşru görmeyi reddeder. Çünkü kırılan o yumurtalar,“medeniyeti oluşturan temel değerler”dir.
Konumuz açısından ise insan canıdır.
Her biri yegane olan, bu dünyaya sadece bir kez gelen, rakama gelmeyen, sayıyla ölçülmeyen ve sadece bir tek canı olan biricik insanların hayatı.
***
“İnsan araç değil bizatihi amaçtır” der Kant.
Kendi ulvi amaçları adına hiç kimse, başkasının hayatını ortadan kaldırma hakkına sahip değildir.
Bir halkı zorla kurtarma hakkı da olamaz. Bunu sağlamak için bizatihi amaç olan insan ve onun hayatı araç haline getirilemez. Milliyetçiliği, yönetme ihtirasını ve bu amaçla işlenen cinayetleri, anti-emperyalizm, ezilen ulus veya ekolojik toplum retoriğiyle örtmek de bu gerçeği değiştirmez.
Cinayet cinayettir ve bugün bir insanı parası için öldüren katil ile ulvi ulusal amaçla öldüren katilin ahlaki bakımdan değeri aynıdır.
Bu devlet için de geçerlidir. İnsan haklarına dayalı demokratik devlet, savaştığı insanın da hukukuna riayet eden, ona bizatihi amaç olarak muamele eden devlettir.
Ve zaten hukuk devleti ile bir çete irisini ayıran da budur.
***
Karayılan ve diğerleri, muhtemelen “öteki taraf”ta bu çocukların hesabının kendilerine sorulacağına inanmıyorlar.
Çünkü hiçbir insan bu kadar büyük bir yükle gitmek istemez.
Belki de kendi ulvi amaçlarının geçerli mazeret olacağına inanıyorlar.
Ama bana kalırsa, Kürtlerin varlığını inkar ederek bu sorunu başımıza açanlarla aynı yeri paylaşacaklar.
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTBİRİNCİ PARTİ KARASIZLAR... 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanErdoğan siyaseten hata mı yaptı? 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALAnton Çehov’un silahı gibi… 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan, DEM Parti, dağda kart kurttan Kürde 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMuhsin Batur’un utanıp anlatamadığından gururlananlar... 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞHUKUKTAN UZAKLAŞAN NEYE TUTULUR? 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanTotalitarizmin meşrulaştırılması Müslümanların adalet tasavvurunu zedeledi 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBu kadar şirket kanunsuz iş yaparken ‘devlet’ neredeydi? 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTCMB'den gelen itiraf 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciKendi yaptığınla muhalefeti suçlama yeteneği 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRVerilerle toplumsal sıkışma: Kredi limiti artık yaşamı belirliyor, halk borçlanarak hayatta kalıyor 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATOPLUMSAL BARIŞIN HUKUKSAL TEMELLERİ; DEMOKRATİK TOPLUMUN İNŞASI... 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları


















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.07.2025
13.07.2025
28.06.2025
21.05.2025
20.02.2025
16.01.2025
8.01.2025
20.11.2024
8.11.2024
30.10.2024