Berrin Sönmez
Demokratik işleyişi mümkün kılacak yargısal denetim işlevi ile Kamu idaresini, hem idare hukukuna hem insan hakları hukukuna uygunluk yönünden denetleyecek, dengeleyecek bir mekanizma Danıştay. Ancak işlevini yerine getirmekten kaçınışını birtakım hukuk oyunlarıyla perdelemeye çalışmak oldu son zamanlardaki tek kaydadeğer becerisi(!). İstanbul Sözleşmesi hakkındaki tek taraflı fesih kararına yönelik yürütmeyi durdurma istemli iptal taleplerini içeren başvurulara dair, hukukun gereği olan yetkilerini kullanmaktan kaçındığı görülüyor. Kadın örgütleri Danıştay’a hitaben yürütmeyi durdur çağrısı ile "Danıştay neyi bekliyor?" sorusunu yöneltirken sayaç tutuyorlar. Sosyal medyada görmüşsünüzdür EŞİK Platformun “son 9 gün” sayaçlarını, ki sizler bu yazıyı okurken artık 8 güne düşmüş olacak. Ancak Danıştay, görevini yerine getirmiyor. Kamu idaresini hukuka uygunluk yönünden denetleme işlevini yerine getirmeyen bir idare hukuku organı da bu haliyle kendi kendisini kapatma yolunda ilerliyor. Kanımca başvurular tamamen haklı ve idari karar tümüyle hukuka aykırı olduğu için Danıştay da hukuku bir yana bırakıp zamana oynuyor.
Evet, Danıştay avucundaki sıcak patatesten (Handing the hot potato) kurtulmanın yolunu takvim hesaplarında bulmuş görünüyor ki, ülkenin hal ve gidişine bakarak tahminler de bu yöndeydi. Tahminlerin yönü de ülkenin hali de birtakım gerçeklere dayansa da, yüksek yargının anti-hukuk düzeni kurulumundaki sorumluluğunu görmezden gelmeyi değil bilakis göze sokmayı gerektirir. O nedenle gerçekleştirildi başvurular. Ve tabii çıkmadık candan ümit kesilmez denilerek bir ihtimal insanın, insan haklarının, kadın ve çocukların, LGBTİ+ların, göçmenlerin, engellilerin, yaşlıların şiddetten korunmasını hukukun gereği ve idarenin görevi sayması umuduyla yapıldı onca Danıştay başvurusu. “İVEDİLİKLE ELE ALINMASI İSTEMLİDİR” ibaresiyle başvurusunu tekrarlayan Av. Yelda Koçak, Danıştay 10. Dairenin İstanbul Sözleşmesi hakkındaki Cumhurbaşkanı kararının iptali için yapılan başvurulara ilk derece mahkemesi sıfatıyla bakmakla yükümlü olduğunu belirtiyor. 23 Mart tarihli ve “anayasaya aykırılık ve tam kanunsuzluk nedeniyle yok hükmünde olmasının yanı sıra karın uygulanmasının telafisi güç ve imkânsız zararlara yol açacağından yürütmesinin durdurulması talepli” dava dosyası hakkında ilk incelemenin 25 Mart tarihinde gerçekleştirildiğini belirtiyor.
Cumhurbaşkanı kararı 20 Mart tarihliydi. 23’ünde dava dilekçesi veriliyor. 25’inde ise Danıştay 10. Daire dosya üzerinde ilk incelemesini gerçekleştiriyor. Buraya kadar her şey normal, beş gün içinde yüksek yargı gerekli ilk işlemi yapıyor. Ancak ivedilikle ibaresini içermesine rağmen yürütmeyi durdurma talebine ilişkin kararını erteliyor ve bu ertelemeyi bir aydan uzun bir süre sonra 27 Nisan'da veriyor. Oysa İstanbul Sözleşmesi tek taraflı fesih usulleri konusunda zaman çok önemli çünkü ülkelerin tek taraflı fesih bildirimi üç ay sonra uygulamaya girmekte. Türkiye için bu tarih 1 Temmuz. Avrupa Konseyi Sekretaryası da tek taraflı fesih kararından sonra, yine Resmî Gazete'de yayınlanan ikinci Cumhurbaşkanı kararı da bu tarihi belirtmişti. Ve bu tarihler zaten İstanbul Sözleşmesi hükümlerinin gereği idi. Tüm bunları hepimizden daha iyi bilen yüksek yargıçlar için 27 Nisan tarihli ara karar ile Cumhurbaşkanından savunma istiyor. Yürütmeyi durdurduktan sonra savunma alabileceği halde yürütmeyi durdurma talebi hakkında karar vermeyi savunma sonrasına ertelediğini bildiren bir ara karar veriyor. İdareden savunma isteme konusunda yasal süre 30 gün ama ivedilik gerekçesiyle bu süreyi Danıştay 10. Dairenin 15 günü indirmesi mümkündü. Yani yargı hem yürütmeyi durdurma hem de savunma süresini kısaltma konusunda yetkilerini kullanmamayı seçmişti.
Bu kadar engel yetmemiş ki aşağıda tam metnini vereceğim dilekçede ifade edildiği üzere 27 Nisan tarihli bu ara kararın davalıya tebliği bir ay daha geciktirilerek 28 Mayıs'ta gerçekleştiriliyor. Savunma süresinin de 15 güne indirilme imkânı varken ivedilik gereği dikkate alınmıyor. Ve hoop, yüksek yargının takvim kılıfıyla idarenin cevap son tarihi 2 Temmuz'a sarkıveriyor. Haziran’ın son on günündeyiz ve hâlâ cevap gelmedi Cumhurbaşkanından. Sözleşme hakkındaki iç hukuka aykırı kararın 1 Temmuz'da uygulamaya gireceğini düşünürsek ertesi güne denk gelen son tarihte bir cevap vermeye ihtiyaç duyar mı, bilinmez. Tek karar vericinin hukuki savunma yapmak zorunda kalacağı belki de bu tek karardı. Yargı ustalıkla Cumhurbaşkanını hukuki sorumluluktan kurtarmayı düşünüyor olabilir ama kendisini varoluşsal açmaza sürüklüyor olabilir. Bu tarih oyunları sırf Cumhurbaşkanı açıklama yapma zorunluluğundan kurtarılmak için sergilenmiş olabilir. Nitekim Cumhurbaşkanı, toplumun huzuruna çıkıp kararını duyurmadığı gibi gerekçesini de açıklamamıştı. Günler sonra gazetecilerin sorusu üzerine ve ayaküstü “karar verdik oldu, kimse önünü arkasını kurcalamasın” minvalindeki direktifle yetinmişti. Yüksek yargı kendisine, Cumhurbaşkanı kararı ile gerçekleştirilen hukuka aykırı oldu-bitti işlemlere yasal kılıf uydurma misyonu biçmiş olmalı.
Yine de hâlâ vakit var ve ihtimaller hayata geçirilebilir. Cumhurbaşkanı hâlâ kararını geri çekebilir. Eurovision şarkı yarışmasına bile tekrar girmeyi tartıştıkları bir ortamda İstanbul Sözleşmesi kararını gözden geçirmeleri hiç olmayacak bir şey değil ama… Veya Danıştay aşağıdaki dilekçeyi ve benzerlerini dikkate alarak hukukun gerektirdiği şekilde yürütmenin durdurulmasına ve fesih kararının iptaline hükmedebilir hâlâ. Cumhurbaşkanı ve Danıştay’a yönelik her türlü talep kıymetli ve anlamlı bu çerçevede… Bıkma usanma lüksümüz yok, yazmaya, söylemeye devam.
Yargısal ve yönetsel gücü kurnazlıkla kullanma becerisi(?) hakikati yok etme gücüne sahip olmadığı gibi suçu da yok edemez. Yargının da bu suça ortak olduğunu görünür kılmak ve Danıştay 10. Daireye bir kez daha hukuki sorumluluğunu ve insan haklarını, kadın haklarını uygulamada İstanbul Sözleşmesi’nin vazgeçilmez temel rolünü hatırlatmak gereğini de yok edemez bu usul oyunları. Yazı gövdesini daha fazla uzatmak yerine meraklısına, ilgilisine ve dilekçe örneği olarak kullanmak isteyebileceklere kolaylık olması niyetiyle buraya açık haliyle bırakıyorum. Avukat Yelda Koçak 21 Haziran tarihli ara kararın gözden geçirilmesi ve yürütmenin durdurulması talebinin aynı gün Danıştay 10. Dairede işleme girdiğini belirtti. Danıştay 10. Daire İstanbul Sözleşmesi hakkında vermesi gereken hukuki kararı, elinden bir an önce atıp siyasi iradenin eline tutuşturacağı bir sıcak patates olarak görmek yerine, adaletin kurucusu olma zorunluluğunu hatırlamak için 8 koca güne sahip. 10. Dairenin birisi kadın beş hâkimi siyaseti, ikbali, kurumları değil doğrudan yaşam ve eşit yurttaşlık hakkını ilgilendiren bu kararı verirken özellikle kız torunlarına verecekleri cevabı da düşünmeli.
Dava dosyası için dilekçe örneği aynı zamanda herkesin anlayacağı sadelikle karara itirazın hukuki gerekçeleri ve sürecin ilerleyişini de anlatıyor:
1-Dava dilekçemiz ile dava konusu işlemin, Anayasa'ya aykırılığı ve tam kanunsuzluk nedeniyle yok hükmünde olmasının yanı sıra kararın uygulanmasının telafisi güç ve imkansız zararlara yol açacağından yürütmesinin durdurulması talep edilmiştir.
2- Dava tarihimiz 23.03.2021 olmasına ve 25.03.2021 tarihinde dosyamız ilk inceleme için ele alındığı halde yürütmenin durdurulması yönündeki İVEDİLİKLİ talebimiz hakkında 1 ayı aşkın süre sonra 27.04.2021 tarihinde karar verilmiş olup söz konusu ara kararda da "Davanın durumu ve uyuşmazlığın hukuki niteliğine göre, yürütmenin durdurulması isteminin, davalı idarenin savunması alındıktan veya yasal savunma verme süresi geçtikten sonra incelenmesine, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 16. maddesinin 5. fıkrası uyarınca dava konusu düzenlemeye ilişkin işlem dosyasının aslı veya onaylı örneğinin savunma ile birlikte gönderilmesi gerektiğinin davalı idareye bildirilmesine, 27/04/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi." denilmiştir.
3- Söz konusu ara karar ve dava dilekçemiz SEBEPSİZ, GEREKÇESİZ, DAYANAKSIZ 1 AY bekletilerek 28.05.2021 tarihinde davalıya tebliğe çıkartılmıştır. Tebligat Kanunu uyarınca söz konusu tebligatın okundu kabul edildiği tarih 02.06.2021 olup ara karar ile davalıya daha kısa süre verilmediğinden, cevap süresinin 30 gün olduğu da düşünüldüğünde cevap süresi ve sayın Dairenizin YD incelemesi için ele alacağı süre 02.07.2021 olmaktadır.
4- Oysa ki 30.04.2021 tarihinde Resmi Gazetede Yayınlanan CB Kararında “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nin Türkiye Cumhuriyeti bakımından sona erme tarihinin 1 Temmuz 2021 olarak tespit edilmesine karar verilmiştir” ifadeleri kullanıldı. Söz konusu karar, 9 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 3’üncü maddesi gereğince verildi." denilerek Türkiye Cumhuriyeti Devletinin İstanbul Sözleşmesi yükümlülüğünün 01.07.2021 tarihinde sona ereceği ilan edilmiştir.
5- Dava konusu işlemin iptali için ivedilikle dava açmamız ve öncelikli olarak yürütmenin durdurulması kararı verilmesini talep etmemize ve bu işlemler için makul sürenin bulunmasına rağmen, kalem işlemlerinin sebepsiz, gerekçesiz, dayanaksız bir şekilde geciktirilmesi ve ivedi işlerde cevap süresinin 15 gün olarak kısaltılabileceği kanun maddesine rağmen, gerek dava dilekçemizin tebliği, gerekse de davalıdan cevap istenmesi geciktirilmiştir. Bu açık durum karşısında sayın Dairenizden davalının cevap dilekçesini beklemeksizin dosyayı İVEDİLİKLE ele alıp yürütmenin durdurulması talebimiz hakkında karar verilmesini talep etmek zorunda kalmış bulunmaktayız. Çünkü; Kadınların LGBTİ+ların, çocukların, göçmenlerin YAŞAM HAKKI başta olmak üzere bir çok temel hakkını güvence altına alan ve güvence altına alma usulleri hakkında devlete pozitif yükümlülükler yükleyen uluslararası bir sözleşmeden çekilme kararının yürütmesinin durdurulması kararının derhal verilmesi gerekmektedir.
6- Yürütmenin durdurulması kararı için İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 16. maddesinin 5. fıkrası uyarınca dava konusu düzenlemeye ilişkin işlem dosyasının aslı veya onaylı örneğinin istenmesinin ise iş bu dava konusu işlem bağlamında samimi bir istem değildir. Çünkü söz konusu idari işlem herhangi bir idarenin idari işlem prosedürlerini gerçekleştirerek aldığı bir karar olmayıp Resmi Gazetede yayınlanan bir Cumhurbaşkanı Kararıdır. Resmi Gazetede yayınlanarak aslı kamuoyuna ilan edilen bir kararın aslını ve olmayan dosyasını istemek, son derece ivedi görülmesi gerek bir süreci geciktirmeye neden olacaktır.
7- İstanbul Sözleşmesinden çekilme kararının yürütmesinin durdurulmasının diğer iç hukuk mevzuatımızın uygulanma güvenilirliği açısından da zorunludur. Gerek İstanbul Sözleşmesine atıf yapan 6284 Sayılı Kanun, gerek Türk Ceza Kanunu ve gerekse de Ceza Muhakemesi Kanunun uygulanma güvenliği söz konusudur.
İstanbul Sözleşmesi’nin tedbir hukukuna ilişkin normlarını yaşama geçiren 6284 sayılı Kanunda İstanbul Sözleşmesine yapılan açık bir gönderme vardır ve 6284 sayılı Kanunda yer alan uzaklaştırma ve koruma önlemlerini içeren tedbir hukuku, şiddet karşısında yaşam ve vücut bütünlüğünü korumak için yapısal öneme sahiptir.
Diğer yandan, Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu maddi ve usuli ceza hukuku açısından İstanbul Sözleşmesi’nin içeriğini önemli ölçüde benimsemektedir. İstanbul Sözleşmesinin imzaya açıldığı tarihten bugüne kadar yerleştirmeye çalıştığı tüm olumlu uygulamalar, bu çekilme kararının yürürlüğe girmesi ile birlikte tehlikeye girecektir. İstanbul Sözleşmesinin 6284, TCK ve CMK gibi kanunlara etkisi ortadan kalktığı anda bu kanunların da uygulanması konusunda uygulayıcılar açısından kafa karışıklığı söz konusu olacaktır v bu durum mağdurların hayatlarına ve vücut bütünlüklerine mal olacaktır.
8- Anayasa Mahkemesi 29/4/2021 tarihinde E.2020/71 numaralı dosyada, (65) numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 1. maddesiyle ekli (1) Sayılı Liste’de yer alan kadroların ihdas edilerek (2) numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin eki (III) Sayılı Cetvel’in ilgili bölümlerine eklenmesinin konu bakımından yetki yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir. Söz konusu kararda; Anayasa’nın 130. maddesinde üniversitelerin kanunla kurulacağı vurgulanmış olup dava konusu kuraldaki üniversite öğretim elemanlarının kadrolarının düzenlenmesine ilişkin husus Anayasa’da Cumhurbaşkanı Kararları/Kararnamaeleriyle düzenleneceği özel olarak öngörülen konulara ilişkin de değildir. Bu itibarla Anayasa’nın 130. maddesi bağlamında 104. maddesinin on yedinci fıkrasının üçüncü cümlesine aykırı şekilde düzenleme yapıldığı anlaşılmaktadır. Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle kuralın Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir, denmiştir.
Dava dilekçemiz içeriğinde de ayrıntılı bir şekilde açıklamış olduğumuz üzere Cumhurbaşkanlığı kararı ya da kararnamesi ile, temel hak ve özgürlüklere ilişkin düzenleme yapılamaz. İstanbul Sözleşmesinin neredeyse tüm maddeleri genel olarak bakıldığında kadının temel hak ve özgürlüklerini anayasanın dahi üzerinde koruma imkanı veren hükümlere yer verildiği, ve bizatihi kadının temel hak ve özgürlüklerine ilişkin olduğu açıktır. Bu nedenle de, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile düzenlenme yasağı içerisindeki alandadır. Dava konusu işlem bu nedenle de Anayasaya açıkça aykırıdır.
İstanbul Sözleşmesi yükümlülüğünün 01.07.2021 tarihinde sona ereceği dikkate alındığında huzurdaki davada İYUK 27. Maddesinde düzenlenen idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumu birlikte söz konusudur. Bu nedenle davalı tarafın cevap dilekçesi beklenmeksizin YÜRÜTMENİN DURDURULMASI talebimizin kabulüne, sayın Daireniz aksi görüşte ise davalının cevap dilekçesinden sonra yeniden değerlendirilmek üzere GEÇİCİ YÜRÜTMENİNİN DURUDURMASI KARARI verilmesini talep zorunluluğumuz doğmuştur.
SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda açıklamış olduğumuz nedenlerle de dava dilekçemiz ile ileri sürmüş olduğumuz tüm nedenler göz önünde bulundurularak davalının cevap dilekçesi veya cevap verme süresi beklenmeksizin ivedilikli olarak dosyamızın ele alınmasını ve YÜRÜTMENİN DURDURULMASI kararı verilmesini saygılarımızla talep ederiz. 21.06.2021
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
















































































































































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.11.2025
3.11.2025
19.10.2025
12.10.2025
4.10.2025
21.09.2025
23.08.2025
17.08.2025
10.08.2025
10.08.2025