Cemil KOÇAK
Eskiler ‘fikri takip’ derlerdi; şimdilerde pek kalmadı galiba; geriye arada bir canlanan heyecanlar ve ardından da hafıza kayıpları kaldı. Kısa süre önce açıklanacağı ilân edilen İstiklâl Mahkemeleri dosyalarından söz ediyorum elbette.
İstiklâl Mahkemeleri, yakın tarihimizin, kamuoyunun da yakından tanımaya başladığı esaslı bir unsuru. Meclis başkanlığı, geçenlerde önemli siyasî davaların da görüldüğü, olağanüstü bir döneme damgasını vuran bu mahkemelerin bütün dosyalarının açıklanacağını bildirmişti. Hazırlıklara başlandığı beyan edildi; fakat hazırlıkların yıllara matuf olduğu anlaşılınca, işin ucu elden kaçtı korkarım. Evet, mahkeme evrakı eski yazı ve kamuoyunun bunu izleyebilmesi için yeni harflere çevrilmesi lâzım geliyor. Fakat bu işlem bir yandan yapılırken -ki elbette yapılmasında fayda var- diğer yandan da mevcut evrak araştırmacılara açılabilirdi. Her iki işin birden yapılması; kısa zamanda mesafe almak bakımından daha doğru olurdu. Evrakın tasnifi işinin yakında tamamlanmasını ummaktan ve bu dileğimizin gerçekleştirilmesini beklemekten başkaca bir çare yokmuş gibi görünüyor.
Komünist mimarın öyküsü
Hazırlıklar devam ede dursun; ben size yandığı için dosyasını asla göremeyeceğimiz bir davadan söz edeyim: Mimar Samih Akkaynak’ın da İstiklâl Mahkemesi’nde yargılandığını biliyoruz; nereden mi; hem bazı kitaplardan ve hem de Adalet Bakanlığı’nın 1937 yılında Başbakanlıkla yazışmasından; Akkaynak’ın yargılanma nedeni de komünistlikti. Akkaynak, Ankara İstiklâl Mahkemesi’nde yargılanmış ve 12 Ağustos 1925 tarihinde yedi yıl kürek cezasına çarptırılmıştı. Fakat Türk Ceza Kanunu’nun değişmesiyle birlikte mahkûmiyetini tamamlamış sayıldığı için 28 Ekim 1926 tarihinde tahliye edilmişti. Bakanlık, aradan geçen on yıldan daha uzun bir süre sonra, Başbakanlık’tan Akkaynak’ın nasıl olup da tahliye edilebildiğini soruyordu. Çünkü, adı geçen kişi, bakanlığa dilekçe ile başvurarak, “İstanbul belediyesi mimarı iken” Bayındırlık Bakanlığı’nca mahkumiyetinden dolayı işine son verildiğini hatırlatmış ve sabıkasının bundan böyle de memuriyete engel olup olmadığını sormuştu. Bakanlığın merakı ise, bu kişinin zamanında nasıl olup da erken tahliyesinin gerçekleşebildiğiydi.
Dava dosyasında ünlüler de var
Meclis Başkanı Abdülhalik Renda da, Başbakanlığın konuya ilişkin bilgi istemesi karşısında şu bilgileri vermişti: Akkaynak’ın dava dosyası, Şefik Hüsnü Değmer’in de içinde bulunduğu yirmi yedi kişiyi kapsıyordu. Dosya talep üzerine zamanında Başbakanlığa iletilmiş, fakat bir daha da geri gelmemişti. Dava kapsamında ünlü isimler bulunuyordu: Nâzım Hikmet, Sadrettin Celâl Antel, Şevket Süreyya Aydemir, Nizamettin Nazif ve Hasan Âli Ediz. Fakat maalesef dava dosyası İstanbul adliye binası yangınında yanmıştı. Bu bakımdan bakanlığın sorusunun yanıtlanması artık imkânsızdı. Fakat en azından elde ilgili davanın karar sureti bulunuyordu. Buna göre, bu kişiler komünist faaliyetler içinde anayasayı tamamen ya da kısmen ortadan kaldırmaya teşebbüs ettiklerinden dolayı çeşitli cezalara çarptırılmışlardı.
Renda şöyle yazmıştı: “7 Mart 1927 tarihinden itibaren İstiklâl Mahkemeleri’nin kanunî müddetleri hitama [yasal süreleri sona] ermesinden dolayı, faaliyetleri nihayet [son] bulmuş ve bu tarihe kadar kayıtlar aranmış ise de, adı geçen Samih’in tahliyesine dair bir karara tesadüf edilememiştir.”
Hangi dava dosyaları yandı acaba?
İstanbul adliyesi yangınında İstiklâl Mahkemesi dosyalarından acaba daha kaçı yandı kül oldu; bilemiyoruz; bu dosyaların yandığını da bu yazışmalar olmasaydı, hiç bilemeyecektik belki de. Bu bakımdan elimizde bulunanları hiç olmazsa artık bir an önce kurtarmanın ve araştırmacılara açmanın zamanı yakın değilse, ne zaman? Bitmek bilmeyen bekleme dönemlerine artık bir son vermenin zamanı gelmedi mi? Hiç olmazsa siyasî tartışmalar sayesinde gündeme gelen İstiklâl Mahkemeleri ve Dersim dosyalarını -mümkünse digital ortamda- herkese açmak için azıcık gayret gösterildiğini de görecek miyiz? Kamuoyu da fikri takiple sorumlulardan talepte bulunacak mı; yoksa siyasî tartışmaların geçici heves ve heyecanı içinde kendisini yeni yeni tartışmalara ve heyecanlara mı bırakacak? Coşkun duygularla başlayan ve kısa sürede sönmeye ve pörsümeye aday, tamamlanmamış tartışmalar mı daha heyecan verici; yoksa adım adım ve yavaş yavaş bütün boyutlarıyla ve elimizde bulunan bütün bilgilerle akademik ve bilimsel bir tarih tartışması mı? Etkili bir kamuoyu desteği olmadan araştırmacıların da merak ettikleri ‘gizli’ dosyalara erişme şansları olmadığını bilmek ve fark etmek gerekir; bu bakımdan politik tartışmaların nihayetinde akademik çalışmalara zemin hazırlanmasını beklemek hakkımız değil midir?
İSTANBUL ADLİYE BİNASI YANGINI
Bina, 3-4 Aralık 1933 gecesinde yandı. Ayasofya’nın doğu cephesinin karşısında yer alan eski adliye sarayı yine eski Darülfünun (üniversite) binasıydı. Eski Darülfünun binası, 1846-1863 yılları arasında İstanbul Sultanahmet’te mimar Fossati tarafından saray üslûbunda inşa edilmişti. Üniversite binası olarak inşa edilen yapı, 1863’de çok kısa bir süre üniversite için kullanıldıktan sonra; Maliye, Adliye, Evkaf nezaretlerine devredildi. Birinci Meşrutiyet döneminde 1877-1878 yıllarında Osmanlı Meclisi Mebusan’ına tahsis edildi; sonra 1908’de Meşrutiyet’in yeniden ilânı üzerine yine Meclisi Mebusan binası olarak kullanıldı. Adliye binası olması daha sonradır.
ŞEFİK HÜSNÜ DEĞMER’İN DAVA DOSYASI DA YANDI
Dr. Şefik Hüsnü Değmer, Türkiye komünist hareketinin en önemli ve ünlü isimlerindendir. O da İstiklâl Mahkemesi’nde aynı davada yargılanmıştı. TBMM Genel Sekreteri, 22 Ocak 1949 tarihinde, Başbakanlığa yazdığı bir yazıda, nedendir bilinmez, 1927 yılında talep edilmesi üzerine Başbakanlığa sunulan Değmer’in İstiklâl Mahkemesi dava dosyasını geri istemişti. Aradan geçen yirmi iki yıldan sonra yani. Başbakanlık verdiği yanıtta; Adalet Bakanlığı’nın 1937 yılında yazdığı bir yazıdan, ilgili dosyanın İstanbul adliyesi yangınında yanmış olduğunun anlaşıldığını açıklamıştır. Yapacak bir şey yoktu yani.
MİMAR SAMİH AKKAYNAK KİMDİR?
İnternetten küçük bir araştırma yaptım; mimarlar onun hakkında az da olsa yazmışlar; fakat siyasî geçmişinden hiç söz etmemişler. Özetleyeyim: 1904 doğumludur; İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi mimarlık bölümünden 1928 yılında mezun oldu. İstanbul Belediyesi Fen Heyeti’nde çalıştı. Birkaç yıl belediyede çeşitli proje ve inşaat işlerinde çalıştıktan sonra görevinden ayrıldığı yazılıyor. Tabiî doğru değil; komünist suçlamasıyla görevinden alındı. Ankara’daki çalışmaları sırasında Cihan Palas oteli, Ankara Ticaret Odası, Koç işhanı projelerini gerçekleştirdi. Cihan oteli, Ankara’nın bir mimar tarafından yaptırılan ilk otelidir.
Ardından İstanbul’a dönerek bir mimarlık bürosu açtı ve General Elektrik ampul fabrikası (Topkapı), Kavel kablo ve Türkay kibrit fabrikalarının mimarî projelerini çizdi. Ayrıca mimarlar birliği yönetiminde de sıklıkla görev aldı.
1936 yılında İstanbul limanı Galata yolcu salonu projesi için açılan yarışmada jüri üyesiydi. Yarışma Ekonomi Bakanlığı’nca açılmıştı. Diğer üyeler arasında; Belediye Başkanı Muhittin Üstündağ, Cumhuriyet gazetesi sahibi ve baş yazarı Yunus Nadi, ünlü mimar Bruno Taut da vardı. Akkaynak, 14 Eylül 1971 tarihinde öldü; ertesi gün Milliyet gazetesinde yayınlanan ölüm ilânından, kendisinin Samih Molla’nın torunu olduğunu, annesinin adının Bedia ve babasının adının da Saim olduğunu öğreniyoruz. Kardeşi Harika Tamer ve eşinin adı da Elza idi. Öldüğü sırada Türkay Endüstri Ticaret AŞ’de mimar olarak çalışıyordu.
Akkaynak’ın 1926 yılındaki tahliyesinden sonra tam olarak ne zaman Ankara’ya geldiğini bilemiyorum. Ankara’da ne kadar çalıştı ve sonra ne zaman İstanbul’a gitti, onu da bulamadım. Siyasî düşüncelerini ve faaliyetlerini sürdürdü mü; yoksa geride mi bıraktı; bilemiyorum. Fakat devletle yakın ilişkiler kurmuş olması da şaşırtıcı sayılamaz. Pek çok eski komünist bu dönemde resmî görev almıştı. Demek Akkaynak da bu grubun içinde yer aldı.
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.02.2016
3.02.2016
26.03.2016
19.03.2016
13.03.2016
5.02.2016
28.02.2016
20.02.2016
13.02.2016
7.02.2016