Cemile Bayraktar
Yaklaşık olarak 8 aydır tüm dünya, tüm yaşam standartlarını değiştiren ve değiştirmeye de devam edecek olan koronavirüsün her tür etkisini tecrübe ediyor. Devlet başkanlarından sporculara, sağlık çalışanlarından mültecilere kadar virüsün bulaşmadığı kimse kalmadı.
Virüsün, otoriter Çin’in yönetiminin kapalılığının yayılmaya etkisiyle, Dünya Sağlık Örgütü’nün başarısızlığıyla ve “bana bir şey olmazcı”ların rahatlığıyla tüm dünyaya yayılması sonrasında 2020 yılı Mart-Haziran ayları arası boyunca sıkı önlemler alındı. Nihayetinde bu sıkı önlemlerin sonucunda virüsün yayılma hızı düştü. Ancak hayatın durma noktasına gelmesiyle de ekonomi alarm verir bir hale geldi, insanlar psikolojik yönden olumsuz etkilenmeye başladı. Durum böyle olunca anlaşılır biçimde sıkı önlemler kontrollü biçimde gevşetilmeye başladı.
2020 Haziran ayı itibariyle “kontrollü sosyal hayat”a geçileceği söylemine rağmen eyleme geçirilmediği için bugün maalesef vaka sayıları ciddi oranda artmış durumda. Sağlık çalışanları manen ve madden tükenmiş durumda. Evet, psikolojik olarak toplumda bir rahatlama oluştu, ekonomi bir tık hareketlendi ama verilen mücadeleden çokça geriye gidildi.
Toplumsal stresi, ekonomik bunalımı gayet iyi anlıyoruz, buna bağlı olarak kontrollü biz şekilde normalleşmeye gidilmeliydi ancak kontrollü olmadı. Kimse lütfen denetimlerin kusursuz olduğunu söylemesin… Mecburen işe giden, iş yerini açmak zorunda kalan, tarım işçiliği ile geçinen insanlardan elbette bahsetmiyorum. Bahsettiklerim asker uğurlama merasimi yapanlar, eş dost akraba arkadaş ev oturmaları yapanlar, kafelerde yakın mesafe oturanlar, cenazeye taziyeye gidenler, düğün yapanlar ve bu düğünlere katılanlar. Ve her şeyden önemlisi bunu yapan vatandaşların virüsü yayacaklarını bile bile bu durumları engellemesi gereken kurumların gerektiği gibi önlem almamış olması. Dahası yurt dışından gelenlere test ve karantina uygulaması yapılmaması ve bu kişilerin genellikle tatil beldelerini tercih etmesi. Plajlarda düzgün mesafe önlemi alınmaması… Ayrıca korona testi pozitif çıkan ancak hastaneye yatması gerekmeyen kişilerin toplu taşıma kullanma ihtimalleri engellenmeden evlerine gönderilmesi ve dahası karantinada olması gereken kişilerin, bu karantina kendi inisiyatiflerine bırakıldığı için toplu taşımada ve hatta şehirlerarası otobüslerde tespit edilmesi… Tabi bu tespitler de koronalı kişilerin yakınları ve çevrelerinin ihbarı sonrası yapıldı yoksa kontrol dahilinde yapılan bir şey değil.
Vaka sayılarının Haziran-Ağustos arası dönemde olandan daha az verilmesi, şehir şehir şeffaf biçimde vaka oranlarının paylaşılmaması sonrası da rehavet arttı.
Tüm bunların sonucunda ne olduğunu biliyor musunuz, diye sormayacağım ne olduğunu gördük. 80 yaşındaki bir kadının koronalı halde 5 düğüne katıldığını, bir gelinin annesinin düğüne kimse gelmez diye koronalı olduğunu saklaması, bir çaycının işini kaybetmemek için koronalı olduğunu saklaması gibi durumlarla karşılaştık. Yetmiyormuş gibi, yüz yüze eğitim olmayacağı belli olduğu halde öğretmenlerimiz seminer gerekçesiyle eğitim verdikleri okullara gitti bir virüs yayılma öyküsü de buradan doğdu.
Çok üzülerek ifade ediyorum ki, çeşitli illerdeki görevliler yaptıkları açıklamalarla hayatını kaybedenlerin sayılarının resmi rakamların üzerinde olduğunu açıkladı. Artık Eylül 2020 itibariyle artan vaka sayılarına bakarak eğitimin yüz yüze olamayacağı kararı verildi, ki çok doğru bir karardı. Düğünlere kısıtlama getirildi. Asker uğurlamaları yasaklandı. Tabi düğünlere kısıtlama getirilmesi çok geç kalınmış bir karardı, olan olduktan sonra getirilen kısıtlama, düğün sezonu bittikten sonra getirilen yasaklar neye yarayacak bilemiyoruz.
Türkiye, eksiği aksağı olsa da korona virüsle mücadeleye iyi başladı ancak temkini erken bıraktı. Bugün vaka sayıları hızla artıyorsa bu virüsle mücadele konusunda yeterli olunmadığının göstergesidir.
Önümüzde virüsle mücadele edemememiz yanında iki sorun daha var. Bu sorundan ilkinin sonucu olarak ikincisi ortaya çıkıyor. İlk olarak hayattaki hiçbir şeyi bilmediği halde her şeyi komplo teorisi ile açıklamaya kalkanlar. Onlara göre virüs yok, bunlar uydurmaca, korkutma, “kalp krizinden ölenlerin sayısı daha fazla“ diye bir de akıl almaz açıklamalar yapıyorlar. Lütfen yazarlık müessesine önem veren benim gibi birinin, ciddi bir yazıda böyle komplocuları dikkate almasına şaşırmayın, dikkate alıyorum çünkü bunların sayısı istisna olmanın çok çok üzerinde. Bu yaklaşımda olanların sonucunda sağlık çalışanları aylardır evlerine gidemiyor. Bir haftada 4 doktorun virüs nedeniyle hayatını kaybettiği günler yaşadık. Yeni doğmuş bebeğini koklayamadan virüs nedeniyle hayatını kaybeden, işe giderken çocuklarını komşusuna bırakan ve çıkan yangında iki çocuğunu kaybeden hemşirelerimiz oldu. Kalp krizi bulaşıcı değil ya da trafik kazaları nedeniyle sağlık çalışanları aylarca evlerinden uzak yaşamak zorunda kalmıyorlar. Dahası virüs meselesine ehemmiyet veren ve eksiklikleri işaret edenler bunu sadece muhaliflikten yapmıyor. Bazıları görmek istemese de ciddi bir virüs sorunumuz var ve buna dikkat çekmek vazifemiz. Bazıları vazifelerini eksik yapıyor diye geri kalanın da öyle olması beklenmemeli.
Sahte Şeyhlik
Türkiye’de tarikatlar, şeyhler her zaman belli nedenlerle gündem olmuştur. Olumlu örnekler olduğu kadar olumsuz örnekleri de olan bu kurumu tartışmadan birkaç önemli hususu bir ilahiyatlı olarak ifade etmeyi gerekli görüyorum.
Türklerin İslam’ı tarikat yoluyla kabul etmesinin tarikatlara ehemmiyet verilmesiyle alakası vardır ve tarikatları yasaklamak bu yapıları yer altına itip marjinalleştirdiği için bu yapıların gizli, sırlı hallere büründüğü de vâkidir. Ancak herhangi bir durumda sahte bir şeyhe yapılan eleştiri dine yapılıyormuş gibi algılanıp da bu kişiler bilmeden etmeden ölümüne savunuluyorsa burada gerçekten çok ciddi bir problem var demektir.
Öncelikle belirteyim ki, içerisinde hiyerarşi, bir çeşit ruhbanlık, kula sınırsız itaat, “Allah’ı rüyamda gördüm” diyenlerin olduğu yani İslam dini ile çelişik halde olan hiçbir cemaat ya da tarikat hak değildir, bâtıldır. En büyük problem zaten burada oluşmaktadır. Çoğu kez bâtıl olan tutum, tavır ve inançlar sahte şeyhler vasıtasıyla İslâm’a mâl edilmeye çalışılmaktadır. Bu durumda sahte şeyhlerin peşinden gidenlerin sanki İslâm’ı savunuyormuş gibi o kişileri savunması ortaya çıkmaktadır ki aslında elini eteğini öptükleri kişiler bâtıl yolların yolcusudur. Dahası bu tip sahte şeylerin sadece topluma, devlete zarar verdiği düşünülmesin, bunlar en fazla zararı maalesef Müslümanlara ve İslâm’a vermektedirler.
Bu tip sahte şeylerin çoğu kendi foyalarını ortaya çıkaracak diye ilim ehli olan ilahiyatlıları falan tekfir etmeyi de görev bilirler. Kandırılmış ya da koşarak kandırılmak istemiş kişilerin, “sahte şeyhine bağlılığın neredeyse şirke döndü” diyecek kadar İslâm’ı, Kur’ân’ı, sünneti bilen insanların okunmasını falan istemezler. Size Rasulullah (SAV)’in örnek hayatından çok az şey anlatırlar, hakka riayetten, nefis terbiyesinden, iyiliği emredip kötülüğü nehyetmekten de pek bahsetmezler. Genellikle uçtukları rüyalar, uydurma rivayetler, cennet huri ilişkisi, kadınlar üzerinde otorite kurma gibi gündemleri vardır. Anlattıklarının çoğu maalesef hikâyedir, hatta bir kısmı tamamıyla İsrailiyattır. Bu sahte şeyhler binbir gece masalları kıvamında din anlatır ve din hakkında çok da bir şey bilmeyen insanları avuçlarının içine almak gibi bir yeteneğe de maalesef sahiptirler.
Belirtmek zorundayım ki problem sadece sahte şeyhlik kurumundan oluşmamaktadır. Birçok olumsuz tecrübeye rağmen halen kalbini ve aklını sahte şeyhe kiralayıp, sahte şeyh İslâm dışı şeyler yaptığı halde bunu görmeyen, oraya kendilerini ve âilelerini teslim eden zihinlerden de kaynaklanmaktadır.
Ez cümle; uçan kaçan hikâyelere ihtiyacımız yok, sayfalarca İslâm külliyatı okuyacak imkanımız da… İnanmak, hakkıyla kul olmak isteyenler için her şey çok açık ve kısa; ibadetlerinizi yerine getirin (namaz, oruç, zekat, hac), harama yaklaşmayın (fuhuş, içki, hırsızlık, yalan, cinayet), kul hakkına girmeyin. Bu kadar net ve kısa öğreti için sahte bir şeyhin eteğine sarılmanıza gerek yok sonra en büyük zararı, en candan yerinizden kendiniz görüyorsunuz.
Bir de her şeyden önemlisi şuna inanıyorum; gerçekten salih bir kul olma niyetiyle samimiyetle ve can-ı gönülden Allah’a yakaran kulları Allah işitecek ve kendine yaklaştıracak vesileler yaratacaktır. Sahte şeyhlerin sizi duyduğuna, gördüğüne inanıyorsunuz da tüm âlemleri kuşatan Rabbinizin sizi duyup göreceğine inanmıyor musunuz? Öyle ise imanlarınızı/imanlarımızı mürit olmadan evvel kontrol etmenin vakti gelmiş demektir. Kur’ân-ı Kerim’in hiçbir âyetinde “şeyhinizden dileyin” diye bir ifade yok ama bakın ne var: “Rabbinize yalvara yalvara ve gizlice dua edin. Çünkü O, haddi aşanları sevmez.” Âraf/55.
Bedenini ve aklını/ruhunu Allah’ın kendisine teslim ettiği kişilerin, aklını/ruhunu sahte şeyhlere, bedenini her şeyi komplo ile açıklayan kişilere teslim ettiğinde neler olacağını çok defa acı bir biçimde tecrübe etmemize rağmen henüz idrak edememiş olacağız ki, beden sağlığımızı komplo teorileri ile tehlikeye atan ve akıl/ruh sağlığımızı uydurma hikâyelerle tehdit edenlerin mağduru olmaya devam ediyoruz.
Dipnot: Hak ehli tarikatları, şeyhleri, müritleri ifadelerimden istisna tutarım.
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.08.2025
16.01.2025
7.01.2025
7.11.2024
31.10.2024
9.10.2024
26.08.2024
20.08.2024
15.08.2024
28.07.2024