Çiğdem TOKER
Bir tarikat, Dernekler Kanunu'na uygun bir şekilde dernek kurduğunda, tarikat olmaktan çıkmıyor. Bir cemaat de Vakıflar Kanunu uyarınca bir vakıf kurduğunda cemaat olmaktan çıkmıyor. Dernek ve vakıf şeklinde örgütlenme; cemaat ve tarikatların devletle tüzel kişilik zemininde ilişki kurmasının hukuksal örtüsüdür. Bir tarikat, bir cemaat dernek kuruyorsa, çok laik olmaya karar verdiği için değil, faaliyetlerini daha kolay yayabilmek yasal zeminde muhatap alınabilmek için kurar.
Zira yasal görünüme bürünmüş örgütlenme, tarikat cemaat yapılarının varoluşlarını faaliyetlerini kolaylaştırır. Önlerine yollar açar. Devlet aygıtını oluşturan resmi kurumlarda Milli Eğitim Bakanlığı'nda olduğu gibi protokoller imzalamaya yarar. Öte yandan bu kimliğiyle de "sivil toplum" gibi tanınabilme motivasyonu güdülür. Milli Eğitim Bakanlığı'nın aralarında hiçbir hukuki bağ bulunmayan birtakım tarikat şeyhleriyle resmi bir protokol imzalayamayacağı düşünülürse, "STK" diye anılan tarikat cemaat dernek ve vakıfları gerçekte bir zorunluluktur.
Tarikata tarikat diyememek
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf Tekin bütün bunları bizden iyi bilir bilmesine de, TBMM kürsüsünde bakanlığının bütçesini anlatırken tarikata tarikat, cemaate de cemaat demez, diyemez.
Demediği gibi bu kavramı kullanan muhalefet milletvekillerine "sizin tarikat ve cemaat dediğiniz" ifadesini kullanarak, bin yıllık bu kavramları laik devlet savunucuları icat etmiş gibi davranır. Oysa dürüstçe olmayan asıl yaklaşım, "sivil toplum" maskeli tarikat ve cemaatlerin kurduğu derneklerin ardındaki siyasal desteği gizlemektir. O derneklere protokol aracılığıyla yol verilmesini ve devlet bütçesinden kaynak aktarılmasını meşru kılmaktır. Kendilerini siyasal olarak destekleyen, iktidarlarının ömrünü uzatan, kazan-kazan ilişkisi kurdukları tarikat ve cemaatlere sivil toplum diyerek konuyu çarpıtmaktır.
"Çok hoşunuza gidecek"
Tekin'in Genel Kurul salonundaki konuşması sırasında (siz de izleyebilirsiniz) söz protokollere geldiğinde "Çok hoşunuza gidecek bir şey söyleyeceğim" derkenki yüz ifadesi çok şey anlatıyordu.
Eğitimde dinselleştirmeyi "başarma"nın hoşnutluğu ile siyasi hasımlarına alayla meydan okuma arasında bir ifade. Milli Eğitim Bakanı Tekin'in, Meclis kürsüsünde CHP'ye hitaben sarf ettiği aşağıdaki ifadeler; ana muhalefet partisinin son 10 yıldır "biraz daha sağa yanaşalım, biraz daha biraz daha", "aman mütedeyyini üzmeyelim incitmeyelim" diye özetlenebilecek siyasal perspektifinin pek de işe yaramadığının açık kanıtı değilse nedir:
"Sayın Vekil, o sizin yaşadığınız Türkiye eski Türkiye. Ora bitti. Vedalaşın. Uyanın, uyanın. Türkiye artık bambaşka bir ülke. Siz totaliter tavırlarınızla insanların dinine, inancına, eğitimine, yaşantısına müdahale ettiğiniz Türkiye yok artık. Bunu görün, uyanın. Artık bu ülkede Erzurum'un bir köyünden çıkmış, buraya gelmiş bakan olarak çalışan bir Anadolu insanı var olabiliyor. Sizin bahsettiğiniz ayrıcalıklı, elitist Türkiye yok. Uyanın uyanın."
CHP'nin muhafazakâr seçmeni kazanma ısrarının beyhudeliğinin bir kez de bütçe görüşmelerinde bu vesileyle ortaya çıkması bir yana…
Bakan Tekin öyle bir manzara çiziyor ki, sanırsınız fırsat eşitliğini Türkiye'ye AKP getirmiş o da köyünden çıkıp Bakan olabilmiş. Konuşmanın bu kısmı düpedüz çarpıtma. Bakan Tekin'in bu sözleri söylerken Cumhuriyet'in sağladığı fırsat eşitliği sayesinde bir asırdır köyünden çıkıp toplumsal fayda üreten -birçok görev ve meslek kazanan- kendisi dahil milyonlarca vatandaşı bilmemesine imkan yok. Bunu bile bile söylemesi ise insanların aklıyla alay etmekten başka bir şey değil.
Gel gelem neticede şaşıracak bir durum yok ortada. "Laik ve bilimsel eğitim konusunda attığımız adımlarla ilgili hiçbir sıkıntı yok" demecinden birkaç gün önce İsmailağa Cemaati heyetiyle görüşmüş bir bakandan söz ediyoruz.
Dayatmaya itiraz haktır
Anayasasında hâlâ (ve henüz) laiklik yazan bir ülkede, milyonlarca öğrencinin eğitiminden sorumlu kamu görevlisi olan Milli Eğitim Bakanı, tarikat ve cemaatlerle protokol yapmayı dayatıyorsa, dayatılan tarafın bu yaklaşıma yüksek sesle itiraz etme hakkı mevcuttur.
Öte yandan, eğer Milli Eğitim Bakanı, Meclis kürsüsünde, tarikat ve cemaatlerle yapılan protokolleri savunurken, terör örgütünün "kadro oluşturma" faaliyetleriyle bağlantı kuruyor ve bu protokollerin "dağa çıkma"yı önlediğini savunuyorsa, (ki öyle yaptı) bu iddiasını okul okul, şehir şehir sayı sayı açıklamak durumdadır.
Sözgelimi İzmir'de, Balıkesir'de hangi okuldaki kaç öğrencinin tam dağa çıkacakken tarikatlarla yapılan protokol sayesinde bunun önlendiğini kamuoyuna paylaşma yükümlülüğü mevcuttur.
Sonuç olarak; çocuğunun eğitimi için didinirken tarikat cemaat gölgesi istemeyen milyonlarca velinin, sayısı 10 diye küçültülmeye çalışılan ve dinci yapıların nüfuz alanı açtığı protokol dayatmasına itiraz hakkı vardır. Bu bakanlığın bütçe kaynakları sadece AKP seçmenlerinden toplanan vergilerle oluşmuyor!
Kimse evladını gerici yapıların "faaliyetlerine" rıza göstermeye mecbur bırakılamaz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
4.06.2025
2.05.2025
9.04.2025
2.04.2025
28.03.2025
26.02.2025
7.02.2025
17.01.2025
2.01.2025