Çiğdem TOKER
Aktaracağım olay geçen hafta yaşandı.
Yenilenebilir enerji alanında faaliyet gösteren bir şirketler topluluğu Maliye’den aranıyor. Şirketin dışarıdan çalıştığı taşeron inşaat şirketlerinden birinde usulsüzlük saptandığını söylüyor.
Şirketin muhasebe yetkilisi, durumdan haberdar olmadıklarını belirtiyor. Telefondaki maliyeci, bu durumun şirket için sorunlu olduğunu ama “Eğer matrah artışı yapılırsa, yasal inceleme başlatılmayacağını” söylüyor.
Muhasebeci o sırada yurtdışında olan patronu arayıp durumu aktarıyor. Sonrasını şirket sahibinden -adı Ali Bey olsun- dinleyelim:
“Resmen aba altından sopa gösteriliyor. 31 Ağustos’a kadar da süre tanınmış. Bugüne dek 9-10 şirketle çalıştık. Hangisi ne tür usulsüzlük yapmış, biz nereden bilelim. Başka şirketin kusurundan dolayı biz neden matrah artıralım?”
Ali Bey, “Bu tehdit bize santral başına 25-30 bin TL demek” diyor.
Bu “teklif” konusunda yalnız olmadıklarını, benzer “matrah artırımı” taleplerinin başka işletmelere de geldiğini duyduklarını ekliyor.
Ali Bey, ekstra vergi ödeme niyetinde olmadığını, tehditle matrah artırmayacağını da ekledi.
Hani Hazine ve Maliye Bakanlığı, bu yılın kalan dört buçuk ayında tasarruf ve gelir artırıcı önlemler alacakmış ya.
Eğer gelir artırıcı “önlemlerden” biri işletmeleri devlet gücüyle haksız matrah artırımına zorlamaksa, yazık.
Büyük ihaleye üçüncü erteleme
Sağlık Bakanlığı’nın ülkemizin her yerindeki hastaneleri donatacağı tıbbi görüntüleme cihaz ihalesini anımsarsınız belki.
Hani şartnamesinde “ABD Doları üzerinden teklif verilsin” denilmişti. Yerli üreticiden cihaz alımını imkânsız kılan bir madde daha vardı hani.
İşte o ihale, yarın yapılacaktı. Daha doğrusu 13 Ağustos 2018, ihalenin ikinci erteleme tarihiydi. İlk şartnameye göre 4 Temmuz’da yapılacak ihale, önce 24 Temmuz’a, yerli üreticilerin itirazları yoğunlaşınca da 13 Ağustos’a ertelenmişti.
İşte TL’nin bir günde yüzde 23.3 değer kaybettiği krizin göbeğinde devleti milyarlarca dolarlık ödeme yükümlülüğü altına sokacak olan bu ihale yine ertelenmiş.
Yeni tarih: 31 Ekim 2018.
Fakat ilginçtir, normalde bir ertelemenin 40 günü aşmaması gerekirken, Bakanlık bu koşulu değiştirmiş. Bu ise ısrarın sürmesi anlamına geliyor.
Ekonomik kriz derinleşirken, Sağlık Bakanlığı’nın yangını körükleyecek nitelikteki bir alımdaki “kararlılığı” tuhaf değil mi?
Suçu vatandaşa atmak
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum çok kızmış. Sebep? Sel felaketi yaşanan Ordu’nun ilçelerinde incelemelerde bulunurken, dere yatağında inşaat halindeki binayı görmüş. Dere yataklarına yapı yapılmaması gerektiğini söylemiş.
İyi de nerelere bina yapılıp yapılmayacağı imar planlarında görünmüyor mu?
Nereye bina yapacağına vatandaş kendisi mi karar veriyor? Dere yataklarına ruhsatsız bina yapılmasını “görmeyen” belediyeler ne olacak?
Albayrak’ın sunumu
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın sunumu, mizahı yapılamayacak kadar kötüydü.
-Sorunlar silsilesi gecikmeyle başladı. Saati 11 olarak duyurulan “sunum”un, önce 14.30’a, bu yetmezmiş gibi Albayrak’ın kayınpederi AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Bayburt’ta “bu millet”e hitabının sona ermesinin beklenmesi dolayısıyla ötelenmesi, TL’nin değer kaybını hızlandırdı.
Yoksullaşma hızının saniyelerle ölçüldüğü saatlerde, duyurusu önceden yapılmış kritik bir toplantıdaki her aksaklığın, geometrik çarpan etkisiyle büyüyüp katlanacağını -bir de iletişimin önemini vurgularken- öngörememek ayrı bir sorun, öngörüp de çaresizce hiçbir şey yapamamak apayrı.
-Albayrak’ın, amatörce hazırlanmış sunumunun gerekçesi olan kriz gerçekliğine dair tek sözcük etmemesi, olumsuz etkiyi derinleştirdi.
Tersini mi ummuştu acaba?
-Çöküşün faturasını keseceği, geriye dönüp gönül rahatlığıyla suçlayacağı farklı kimlikli bir hükümetin olmayışı Albayrak’ın büyük “talihsizliği”ydi. Söylediği her şey bu yüzden mantıksal ve içsel tutarlılık ile malul kaldı.
-Yapısal reform, stratejik akıl, sürdürülebilirlik, piyasa paydaşları, finansal mimari, faiz dışı fazla kavramlarının art arda ve sık kullanılmasının, adının başında bakan da olsa bir kişinin ekonomiyi bildiği anlamına gelmediği tahmin edilememiş olmalı.
-İhtimal ki, kendisine, bankacılık/cari açık brifingi verilirken aktarılan, sabit gelirli kitlelerin 48 ay taksitle akıllı telefon edinme eleştirisi sırasında, nargilecide arkadaşlar arasında geyik muhabbeti yaparcasına “gırhsekiz ay” diye aksan taklidi yapması feciydi.
-Onca (bildik) vaat içinde dini referanslara başvurmadı... Bir de Merkez Bankası konusunda her zaman hassas bir dil kullandığını ve bunu sürdüreceğini de söyledi ya.
İşte bu kısmı biraz ilginçti.
Hangi tasarruf? Siz hiç “Hepimiz aynı gemideyiz” lafını bir inşaat işçisinden duydunuz mu?
Dikkat edilirse bu “modern vaaz”ı çoğunlukla ya gerçekten gemisi olan ya da gemi satın alabilecek standarda sahip olan veriyor. Gemi ve tasarruf demişken.. Garantili, dövizli Yap-İşlet-Devret (YİD) köprüleri, yolları, hastaneleri var ya. O projelerin bir kısmı, ABD Doları ortalama 1.5 TL’yken yapıldı. Acilen açıklanması gereken öncelikli konulardan biri budur.
Hazine garantili ve döviz üzerinden imzalanmış YİD sözleşmelerinde değişiklik yapılacak mı? İkincisi, Okluk’ta inşaatı süren Cumhurbaşkanlığı Yazlık Yerleşkesi’nin “bu millet”e maliyeti nedir? Bugüne dek kimse çıkıp bu rakamı açıklamadı. Sözün özü: Sabit gelirliye yüklenmek kolaydır.
Fakat bu krizin müsebbibi sabit gelirli değil. Dolayısıyla tasarruf yapması gerekenler de onlar değil. Bir zahmet vergilerimizden oluşan bütçeye bakarsınız, tasarruf edecek çoook kalem görürsünüz. |
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
4.06.2025
2.05.2025
9.04.2025
2.04.2025
28.03.2025
26.02.2025
7.02.2025
17.01.2025
2.01.2025