Çiğdem TOKER
“Piyasada kredi şoku yaşanıyor.” Bir esnafın, bir satın alma müdürünün yahut iktisat alanında çalışan bir akademisyenin söyleyebileceği sözü, temkinli konuşmaya hep özen gösteren TÜSİAD Başkanı telaffuz ettiğinde, mesele farklı bir boyut kazanıyor.
TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik Hürriyet'te Şebnem Turhan imzalı haberde sorunlu kredilerin “temizlenmesi” gerektiğini söylüyor. “Temizlik”, tesadüfen seçilmiş sıradan bir kavram olamaz.
Ortada kaldırılması gereken bir çöpün varlığı açık. O çöp de şirketlerin kullanıp geri ödeyemediği kredi borçları. Ve fakat iyi biliyoruz ki, bir tarafı bankacılık, diğer tarafı kamu olan bir “çöp”ün kaldırılmasının bedeli, biraz yüksek olur.
SIR OLANLA OLMAYAN YAZARLAR GÜNDEM HAYAT DÜNYA EKONOMİ DİĞER
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.
Tanınmış markaların ardarda ilan ettiği konkordatolar, sık sık fabrika yangını haberleri çoktan gösterdi: Özel sektörün sorunlu kredilerindeki artış kimse için sır değil. Ama Bilecik'in “temizlik” dediği formül için aynı şeyi söylemek zor. Ekonomi birimleri bir süredir bankacılık sektöründe ödenemez hale gelmiş kredilerin çözüm formülü için düşük profilli bir çalışma yürütüyor. (Eskiden yazarken ekonomi yönetimi ifadesini kullanırdık.
Şimdi Hazine ve Maliye Bakanlığı, Merkez Bankası, Strateji ve Bütçe Başkanlığı gibi kurumlar olsa da nihani kararı tek kişi verdiği için “ekonomi yönetimi” kavramı da anlamını yitirdi.) Bankaların tahsili gecikmiş alacak portföyündeki tırmanış sistemi tahrip edecek eşiğe gelmeden bir çıkış program hazırlığının zorunlu olduğu biliniyor.
İşte bu çıkış programının, memleket tarihinin belki de en kapsamlı kredi operasyonuyla sonuçlanabileceği yönünde kaygılar mevcut. Zira böylesi bir operasyonun sonrasında sermayenin el değiştirmesi kaçınılmaz.
Ne var ki, bu programda izlenecek yol ve hangi tarihte açıklanacağı şu anda belli değil. Bunun temel nedeni de bu “kredi şoku”nun 2019 bütçe hazırlıklarıyla çakışması ve Mart 2019'da yapılacak yerel seçim takviminin daralması.
Seçim demek ne kadar tersi söylense de kamu harcamalarının artması demek. Yanısıra sermayenin el değiştirmesiyle sonuçlanacak bir kredi operasyonunun olası sonuçları şimdiden öngörmek ve kestirmek, ülkeyi yönetenler için de pek kolay değil.
KİM ÖDEYECEK
2001 krizinin temel nedenlerinden biri kamunun borcuydu. Bugünkü – adını koymaya iktidarın dilinin varmadığı- krizin temel nedeni özel sektör borçluluğu. Kamu borcunun sebebi siyasi iktidarların kamu bankalarını popülist politikalarla “çiftlik” gibi kullanmasıydı. Bugünkü özel sektörün borçluluğu ise AKP iktidarının kurduğu zeminden, açtığı kapılardan soyutlanamaz.
Hazine, yani hepimizin hazinesi, devletin garanti verdiği Kamu Özel İşbirliği projeleri nedeniyle ağır bir fatura yükü altında.
Hal böyleyken, özel sektörün sorunlu kredilerine yönelik olası bir operasyonun faturası Hazine'ye çıkarılacaksa hepimizin işi çok zor
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
4.06.2025
2.05.2025
9.04.2025
2.04.2025
28.03.2025
26.02.2025
7.02.2025
17.01.2025
2.01.2025