Çiğdem TOKER
Kazancını ve birikimlerini yasal yollarla edinen bir kişi, varlığını neden ülke dışında tutmayı tercih eder?
Parasını yaşadığı ülkeden başka bir yerde tutan biri, bu parayı neden başkalarının muhafazasına bırakır?
Az çok tahmin edebiliyoruz bu sorunun cevaplarını değil mi? Olsun.
Gazetecilik biraz da cevabını herkesin tahmin ettiği soruları tekrar ve tekrar sormaktır. Bu da hobi olsun, vakit geçsin diye değil, halkın vergileri olmasa maaşını alamayacak yetkililer, o yetkililerin yönettiği bir kurum cevap verir de gerçekler ortaya çıkar belki diye yapılır.
CHP Eskişehir Milletvekili gazeteci Utku Çakırözer de öyle yaptı. Geçen hafta ABD ile yaşanan krizin tavan yaptığı günlerde yayımlanan ve suç gelirlerinin aklanabilmesine kapı açacak nitelikteki son vergi tebliği değişikliğini TBMM gündemine taşıdı.
Evet, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde, TBMM’nin gücünün enikonu zayıfladığı bir vakıa. Yine de yazılı soru önergesi bir yol olarak varken toplum adına denemek, yolun zorlanması gerek. 24 Haziran seçimlerinden önce, Meclis iradesini kim bilir kaçıncı kez hiçe sayan bir “torba” ile getirilen Varlık Barışı görüşmeleri sırasında konuya eğilmiş olan Çakırözer, soru önergesinde bir dizi önemli soru yöneltti. AKP iktidarlarınca getirilen “Varlık Barışı” uygulamalarından özellikle son ikisinin Türkiye’yi dünyada “kara para aklayan vergi cenneti” statüsüne sokabileceği kaygısını taşıdıklarını söylen Çakırözer, şöyle sormuş:
“Türkiye’yi kara para aklayan ülke konumuna sokabilecek böyle bir düzenleme, uluslararası yükümlülüklerimizle ve özellikle de OECD’nin FATF yükümlülükleriyle çelişki oluşturmaz mı? Bu durumda Türkiye’nin FATF’nin kara para ile mücadelede sorunlu ülkeler listesine girmesi gibi bir durum ile karşılaşacağımız riskini öngörmekte midir?”
Çakırözer, Türkiye’nin Uluslararası Yolsuzluk Algı Endeksi’ndeki sırasının 81’inciliğe düştüğünü de anımsattı. Türkiye’nin dış borçları hızla artarken “para gelsin de nasıl gelirse gelsin vergi de almayacağız” anlayışıyla hareket edildiğini vurguladı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması istemiyle verdiği önergede, “Birikimlerini yasal yollardan kazanan bir kişi ya da tüzelkişi neden bu birikimlerini yurtdışında başkasının üzerinde tutma ihtiyacı hisseder? Eğer bu birikim yasal yollardan kazanılmış ise neden başkasının üzerinde görünen parayı kendi adına getirmez” diye sordu.
Hani vergi adaleti
Hatırlatalım: Hazine ve Maliye Bakanlığı 18 Ağustos’ta bir tebliğ değişikliği yaptı. Elektrik, su, doğalgaz, ulaşım, gıda gibi temel ihtiyaç maddelerinin vergiler yoluyla zamlandığı bugünlerde dedi ki devlet: “Yurtdışındaki para, döviz, altın ya da hisse senetlerinin Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak olan hesaplara transferinde vergi incelemesi ya da vergi tarhiyatı yapılmaz.”
Konunun bir ayağını OECD yönünden Türkiye’nin uluslararası yükümlülükleri oluştururken diğer ayak vergi adaletini işaret ediyor. Milyonların alın teriyle kazandığı maaş ve ücretlerin önemli kısmının dolaylı vergilerle ellerinden alındığına dikkat çeken Çakırözer, şu değerlendirmeyi yapıyor:
“Nereden ve nasıl kazanıldığı bilinmeyen büyük olasılıkla da yasadışı suç gelirlerinden elde edilen varlıkların Türkiye’ye transferinde hiçbir inceleme, denetim yapılmaması ve tek kuruş vergi alınmaması hiçbir ahlak, hak, hukuk ilkesiyle bağdaşmaz. Vergide en önemli ilke az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmasıdır. AKP’nin getirdiği bu düzenlemeler bu ilkenin Türkiye’de tam tersi biçimde ilerlemesine yani az kazanandan çok, çok kazanandan ya da vergi kaçırandan hiç vergi alınmaması şeklinde işlemektedir.”
Kimler korunuyor?
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay’ın, soruların tamamına yanıt vermesi halinde o gün ülkede çok şeyin değiştiğini kabul edebiliriz. İşte Çakırözer’in sorularının bir bölümü:
- Varlık Barışı uygulamaları kapsamında 2008, 2013, 2016 ve 2018’deki kanuni düzenlemeler sonrasında Türkiye’ye yurtdışından gelen kaynak nedir? Bu kaynakların ne kadarı para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarından oluşmaktadır?
- Tebliğde, yurtdışında başkasının üzerinde gözüken para ve benzeri birikimlerin Türkiye’ye transferinin beyanı durumunda, ispat zorunluluğu aranmıyor. Bu değişiklikle kim ya da kimler koruma altına alınmak istenmektedir?
- Başkalarının üzerinde olup Türkiye’deki gerçek kişi ya da tüzelkişilerin hesaplarına getirilmeye çalışılan bu varlıkların toplam tutarı ne kadar tahmin edilmektedir?
- Bu tebliğin apar topar çıkarılmasında ABD ile yaşanmakta olan krizin etkisi var mıdır? Söz konusu Amerikan yaptırımlarından etkilenme olasılığı bulunan yurtdışında başkalarının üzerinde para ve benzer varlığı bulunan hükümet/bürokrasi yetkilileri bulunmakta mıdır?
- Bu düzenleme Türkiye’de şirket ve kişilerin vergilendirmeden daha çok kaçmasına yol açmayacak mıdır? Bu durum ülkemizi vergi kayıpları ve vergi adaletsizliği açısından daha çok zarara uğratmayacak mıdır?
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
19.07.2025
9.07.2025
4.07.2025
20.06.2025
18.06.2025
4.06.2025
2.05.2025
9.04.2025
2.04.2025