Demiray ORAL
“Kandil’i söndürelim” oyunu yine başladı.
Maalesef milli sporlarımızdan biri hâline gelmiştir kendisi.
Bu “oyun” her sene PKK’nın yaptığı büyük saldırılarından sonra mutlaka oynanmazsa birilerinin hatırı kalır.
Oyunun ilk aşaması “gaz alma”dır.
Ya Kuzey Irak’a hava saldırısıyla ya da sınırdan üç beş kilometre içeri giren çok özel birliklerin yaptığı operasyonla, verilen şehitlere karşılık memleket insanın gazı alınır.
Fakat bu gaz alma operasyonu ulusal medyada “gaz verme” şeklinde bir yan etkiye yol açar.
Böylece oyunun ikinci ve asıl aşamasına geçilir.
Bu aşamada manşetler ve köşeler “Kandil sönecek – söndürelim – söndürebiliriz...” minvalinde bir içerikle süslenir (mübarek medya değil yangın söndürme tüpü).
Asker emir bekliyordur...
Meclis yeter ki karar versindir...
Muhalefet üzerine düşeni yapmaya hazırdır...
Hatta sözkonusu literatüre en son katkıyla, Genelkurmay Başkanı ağlamaz, ağlatır!
Sonra?
Ne olacak... Hayatımız yalandır.
Paradoks şudur ki “Kandil’i söndürelim” oyunu, ne zamanki tek seçeneğin “anlaşma” olduğu duygusu toplumun kafasına dank etmeye başlarsa işte o zaman derin dondurucudan çıkarılır.
Ne zaman ki savaşla PKK’nın tümünü yok etmenin imkânsızlığı anlaşılır, “savaş bitsin” duygusu zirve yaparsa işte o zaman...
Kandil’i söndürelim...
Oldu.
Peki, nasıl söndürelim?
Dur bir dakika, atlama hemen öyle.
Gazetenin birinci sayfası için grafik servisine bir ton silah, uçak, asker, harita illüstrasyonu siparişi vermeye gerek yok.
Bir önerim var.
Kandil’e atom bombası atalım bence.
Atalım mı?
Atalım, atalım... Kafadan halledelim mevzuu.
Ama benim de Genelkurmay Başkanı misali üç şartım var bu hususta.
1 – Devlet karar versin (o kolay, dükkân bizim).
2 – ABD ikna edilsin (uçaklarla bildiri atalım Washington’a, Hiroşima’nın 2. Dünya Savaşı’nı nasıl ânında bitirdiğini hatırlatalım).
3 – Benim Kürt vatandaşlarım, olacak ağır can kaybına karşı hazırlansın (çoğu sizin çoluk çocuğunuz beş bin Kürt’ü öldürdük ama bakın terör bitti, artık mutlu mesut yaşayabilirsiniz diyelim).
Sonra?
Ne sonrası... Hükümete göre Kürt sorunu zaten bitmişti biliyorsunuz, terör sorunu da böylece bitince Kürt vatandaşlarımızla “sıfır sorun” vaziyetine geleceğiz falan filan...
Neyse ki bu saçmalıkların saçmalık olduğunu artık biliyor bu memleketin insanı.
Neyse ki savaş bitti aslında.
Evet, toplumsal bilinçte bitti bu savaş.
Onlarca Türk ve Kürt gencinin öldüğü son saldırı bile aslında “ölümsüz” çözümün kazandığının ilanı oldu.
Kimi medya, kimi siyasiler, ve kimi başka Türkler eski refleksleriyle hâlâ “Kandil’i söndürelim”oyununu oynamak için sevinçle ellerini çırpsalar, kimi Kürt milliyetçileri de kimi Türkler PKK’nın peşine takılmaya devam edecek diye umutlansalar da bu böyle.
O medya, o siyasiler, o Türkler ve o Kürtler toplumsal bilincin gerisine düştüler.
Kendi aralarında “savaş” oyununu oynamak için debelenip duruyorlar.
Toplumun bilincinde bitti bu savaş ve bu nedenle gerçek savaşta da olsa olsa uzatmalar oynanıyor.
Maalesef uzatmalarda ölüyor gençler.
Çünkü savaşın insanların kafasında bitmesi ile gerçekten kimsenin ölmediği bir noktaya gelinmesinin arasında bir süre geçecek.
Bu sürenin ne kadar kısa veya uzun olacağı, bu arada boşu boşuna kaç gencin daha öleceği bu memleketin insanlarına, yani Türk ve Kürt halklarına bağlı.
Bugün cenazelerin sloganı hâline gelmeye başlayan “yeter artık bitirin bu acıyı” cümlesini Türkler ve Kürtler birarada en yüksek perdeden söylemeye başladığında barışın önünde kimse duramaz, duramayacak.
Unutmayalım ki, çözüm istemeyenlerin en büyük silahı, silahtır.
O silahları susturmanın yolu da duyması gerekenlere “Savaş artık bitti beyler” diye avaz avaz bağırmak.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.05.2015
23.09.2014
13.06.2014
2.04.2014
16.02.2014
13.01.2014
6.01.2014
29.12.2013
19.12.2013
11.11.2013