DOĞAN ÖZGÜDEN
Bugün 9 Eylül... Gazeteciliğe başlayışımın tam 72. yıldönümü.
Demiryolcu olan babamın geliri benim yüksek öğrenim giderlerimi karşılamaya yetmediği için çalışmak zorundaydım. Tam 72 yıl önce, 9 Eylül 1952'de Türkiye'nin ofsette basılan ilk günlük gazetesi Ege Güneşi'nde stenograf olarak çalışmaya başladım.
1953 yılı başından itibaren de İzmir'de DP iktidarına muhalif ilk günlük gazete olarak yayınlanmaya başlayan Sabah Postası'nda 1962 yılına kadar stenograflıktan muhabirliğe, köşe yazarlığından yazı işleri müdürlüğüne kadar her görevde çalıştığım gibi, Milliyet ve Öncü gazetelerinin Ege Bölgesi Temsilciliği'ni de yaptım.
O dönemde basın emekçilerinin haklarını savunmak için İzmir Gazeteciler Sendikası ve Türkiye Gazeteciler Sendikaları Federasyonu, basın özgürlüğünü savunmak için İzmir Gazeteciler Cemiyeti ve Basın Şeref Divanı yönetim kurullarında görev üstlendim.
1962'den itibaren Türkiye İşçi Partisi'nin İzmir İl Yönetim Kurulu'nda, ertesi yıl Aybar'ın isteği üzerine gittiğim İstanbul'da partinin Bilim ve Araştırma Kurulu ile Merkez Yürütme Kurulu'nda sorumluluk üstlendiğim gibi Gece Postası ve Akşam gazetelerinin Genel Yayın Yönetmenliği'ni yaptım.
İnci Tuğsavul ile Akşam gazetesinde başlayan yaşam ve mücadele birlikteliğimizi 1967'de Yaşar Kemal ve Fethi Naci'nin katılımıyla kurduğumuz, daha sonra devrimci gençlik liderlerinin değerli katkısıyla yaşattığımız Ant Dergisi ve Ant Yayınları ile 12 Mart 1971 darbesine kadar aralıksız sürdürdük.
Ant Dergisi sıkıyönetimce kapatıldığı ve hakkımızda yüzlerce yıl hapis cezası istenen davalar açıldığı için, İnci ile birlikte 1971 yılında Türkiye'den illegal olarak ayrılmak zorunda kaldık.
53 yılı aşan sürgün dönemimizde mücadelemizi Demokratik Direniş Hareketi, Demokrasi İçin Birlik, Info-Türk ve Güneş Atölyeleri ile sürdürdük..
İzmir yıllarında 9 Eylül, gazeteciliğe başladığım gün olmanın dışında, iki yıldönümünün kutlandığı gündü... İzmir'in 1922 yılında yeniden Türk egemenliğine geçişinin yıldönümü askeriyenin ve efelerin başını çektiği görkemli törenlerle kutlanırken, 1953'ten itibaren çalışmaya başladığım kentin tek muhalif gazetesi Sabah Postası'nda bir başka kutlamaya tanık oluyordum... O gün, gazete kurucularının üyesi olduğu Cumhuriyet Halk Partisi'nin de kuruluş yıldönümüydü.
CHP'nin 9 Eylül 1923'te kuruluşunun üzerinden tam 101 yıl geçti... İlk 27 yılında ülkeyi tek parti diktasıyla yönetmiş bulunan CHP, 1950 seçimlerinde muhalefete düştüğünden beri 74 yıldır hiçbir zaman yeniden tek başına iktidar olamadı... Zaman zaman sağcı partilerle koalisyon yaparak kurduğu hükümetler de, farklı dozajlarda da olsa, her daim sol ve Kürt karşıtı devlet terörünün tasarımcısı ve uygulayıcısı olageldi.
2023 seçimlerinde cumhurbaşkanlığını Kılıçdaroğlu'nun tutarsızlıkları yüzünden kıl payı elden kaçıran, bu yılın Mart ayındaki yerel seçimlerie ise başta metropoller olmak üzere belediyelerin çoğunluğunu ele geçirmiş bulunan CHP, son kurultayda yenilenmiş yönetimiyle, gelecek seçimlerde tek başına iktidar olma umudunun coşkusunu yaşıyor. Üstelik, iktidarı ele geçirmek için dört yıl daha beklemektense, kitle desteği hızla erimekte olan AKP-MHP iktidarını erken seçime zorlamak için seferber olmuş görünüyor.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Tüzük Kurultayı'ndaki konuşmasında "Bu milletin 5 yıl dayanacak gücü olmadığı gibi bizim de iktidarı 4 yıl daha bekleyecek sabrımız yok. Biz erken seçim yapmaya hazırız. 2025 Kasım'ında bizim karşımıza çıkmaya varsanız CHP burada..." diyerek iktidara meydan okudu.
Umarım gerçekleşir...
SOL PARTİLERİN GEÇEN SEÇİMLERDEKİ DAĞINIKLIĞI
Benim için daha önemli olan, 101 yıllık geçmişi insan hakları ve özgürlükler açısından şaibelerle dolu CHP'nin yeniden tek başına iktidar olmasından çok, gelmiş geçmiş tüm iktidarların teröründen çok çekmiş bulunan sosyalist hareketimizi ve Kürt ulusunu temsil eden partilerin olası bir erken seçimde gösterecekleri performanstır... Kim iktidar olursa olsun, TBMM'de demokrasi ve insan haklarını sonuna kadar savunacak bir muhalefet gücü oluşturup oluşturamayacakları, hattâ seçimden daha güçlenmiş çıkacak olan CHP'yi insan haklarını ve özgürlükleri bir daha geri dönülemeyecek şekilde kalıcı kılmaya zorlayıp zorlayamayacaklarıdır.
Bunun içindir ki, CHP'nin "erken seçim" dayatmasını görür görmez, yaptığım ilk iş, geçen seçimlerde de olduğu gibi, demokrasi cephesindeki siyasal partilerin şu andaki sayısal güçlerini araştırmak oldu.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2024 döneminde aktif "Siyasi Partiler" listesinde 155 siyasal parti yer almakta olup bu partilerden 30'u, yazının sunuş görselinde de fark edilebileceği gibi, sol seçmenin ilgisini çekebilecek isimler taşıyor:
Barış ve Eşitlik Partisi,
Birleşik Devrimci Parti,
Dem Parti (Yeşil Sol Parti),
Devrim Hareketi,
Devrimci İşçi Partisi,
Devrimci Sosyalist İşçi Partisi,
Emek Partisi,
Emekçi Hareket Partisi,
Ezilenlerin Sosyalist Partisi,
Halkın Kurtuluşu Partisi,
İşçi Demokrasisi Partisi,
İşçinin Kendi Partisi,
Komünist Parti,
Özgürlük ve Sosyalizm Partisi,
Sol Parti,
Sosyalist Cumhuriyet Partisi,
Sosyalist Emekçiler Partisi,
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi,
Sosyalistler Partisi,
Toplumcu Kurtuluş Partisi,
Toplumsal Özgürlük Partisi,
Türkiye İşçi Partisi,
Türkiye Komünist Hareketi,
Türkiye Komünist Partisi,
Türkiye Sosyalist İşçi Partisi.
Bu partilerin çoğu 2023'teki genel, 2024'teki yerel seçimlere katılmış değil...
2023 genel seçimine katılmış olanların aldıkları oylar:
Yeşil Sol Parti 4.803.922
Türkiye İşçi Partisi 956.057
Sol Parti 77.992
Türkiye Komünist Partisi 63.809
Halkın Kurtuluşu Partisi 31.831
Türkiye Komünist Hareketi 17.476
2024 İl Genel Meclisi seçimine katılmış olanların aldıkları oylar:
DEM 2.645.951
Türkiye İşçi Partisi 280.991
Türkiye Komünist Partisi 112.061
Sol Parti 72.124
Emek Partisi 41.413
Türkiye Komünist Hareketi 20.163
Halkın Kurtuluşu Partisi 3.240
Seçimlere katılmış olan sol partilerin toplam oy oranı ise genel seçimlerde yüzde 11, yerel seçimlerde ise yüzde 7'ye ulaşabiliyor.
ERKEN SEÇİM İÇİN SOL PARTİLERİN SORUMLULUĞU
Bu tesbitleri okurlarımla paylaşırken, belleğim beni tam 60 yıl öncesine götürdü. O yıllarda sol hareketin işçi sınıfı liderleri tarafından kurulmuş, yönetiminde sol aydınların da yer aldığı tek sol parti, Türkiye İşçi Partisi vardı... 1964'te İzmir'in Gültepe gecekondu bölgesinde ilk sosyalist belediye başkanını seçtirmiş, 1965 seçimlerinde Büyük Millet Meclisi'nde 15 milletvekiliyle yer almayı başarmıştı.
Kuşkusuz demokrasilerde yurttaşlar benimsedikleri görüşleri yaşama geçirmek, bunun için iktidara ortak olmak için diledikleri partiyi kurmak hakkına sahiptir. Ancak siyasal partilerin başlıca sorumluluğu da, hangi eğilimde olurlarsa olsunlar, programlarını yaşama geçirebilmek ve kendilerini destekleyen yurttaşların istemlerini gerçekleştirebilmek için, tüm genel ya da yerel seçimlere katılmaktır.
Zaman hızla geçiyor... Türkiye, 2028'e kadar dört yıl daha beklenmeden, 2025 ya da 2026'da kendini genel seçim eğik düzeyinde bulabilir.
Halen sayısı 30'u bulan ve en azından resmi kayıtlarda varlığını sürdürür görünen "sol" partilerin kurucuları ya da günümüzdeki yöneticileri, gittikçe güçlenen bu olasılığı göz önünde tutarak, gelecek seçime daha iyi örgütlenmiş, müstakbel CHP iktidarını demokratikleşmenin asgari gereklerini derhal yerine getirmeye zorlayacak ittifakları oluşturmuş olarak gitme konusunda ilk adımları şimdiden atmalıdır.
Öylesine bir ittifak oluşturulmalıdır ki, Kürt ulusuna, Ermeni, Asuri, Grek halklarına yönelik ayrımcı ve inkarcı uygulamaları, Irak, Suriye ve Kafkaslar başta olmak üzere üç kıtadaki ve çevre denizlerdeki müstevli, operasyonları, sürgündeki muhaliflere yönelik tehdit ve baskıları sürdürmeye, iktidarda CHP de dahil kim olursa olsun, bir daha cesaret edemesin...
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları






















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.11.2025
9.10.2025
14.09.2025
7.09.2025
13.07.2025
10.03.2025
30.10.2024
15.10.2024
7.10.2024
25.09.2024