Erol KATIRCIOĞLU
Bugünden başlamak üzere haftada bir de olsa bu köşede yazılar yazacağım. Yeni bir gazete, yeni bir okuyucu kitlesi anlamına gelir. Özgür Gündem’in nasıl bir okuyucu kitlesi var tam olarak bilmiyorum, ama benim burada yazmamı öneren arkadaşlar benim bugüne kadar yazdıklarımı bildiklerine göre sizlerin de benim gibi içinde yaşadığımız dünyayla ilgili dertleri olan insanlar olduğunuzu tahmin etmem zor değil.
Hiç dertsiz bir dünya olması da mümkün değil tabii ki. Kişisel olarak niteleyeceklerimizi bir yana bırakırsanız dertlerin çoğunun kurduğumuz ve kendimizi çevreleyen sistemle ilgili olduğu ortada. “Kurduğumuz” demem de biraz lafın gelişi aslında. Belki içine doğduğumuz demek daha doğru. Çünkü hepimiz bir sistemin içine doğuyoruz ve doğduğumuz anda da sistemin sorunlarıyla dertlerimiz başlıyor. Zaten yaşamak dediğimiz de biraz bu dertleri giderme mücadelesi. Yani hem yapma ve hem de yıkma mücadelesi.
Bizim dertlerimizin kaynağı olan sistem ise oldukça eski ve güçlü. Neredeyse -en az- yüz yıllık bir tarihi var. Bugünlerde gücü azalır gibi olmuşsa da dertlerimizin devam ettiğinden anlayabileceğimiz gibi hala güçlü. Savaş sonrası yıkılan bir imparatorluk toplumundan bir ulus devlet yaratmaya çalışan bir elitin, bulduğu, kurguladığı ve oluşturduğu bir sistem bu bizim yaşadığımız.
Her ne kadar kurucu elitler böyle etnik ve inanç bakımından birbirinden farklı olan bu imparatorluk sonrası toplumundan bir ulus devlet yaratmaya çalışmışlarsa da bunu başaramadıkları da ortadadır. Bu durumun en açık kanıtı ise sanırım bugün yaşadığımız kimlik tartışmalarıdır. Başta İslami, Kürt ve Alevi kimliklerinin Cumhuriyetin kuruluş vizyonu içinde asimile olmamış olmalarından ve hala kendi kimlikleriyle ilgili karşılanmamış taleplerinin varlığından gidersek, doksan yıldır, kurucu elitlerin istedikleri gibi bir Türkiye toplumu yaratamamış oldukları açık.
Bu nedenle de Türkiye’de siyasetin havanda su dövmek anlamına geliyor olması yalnızca “vesayet rejiminin” varlığına bağlanamaz. Böyle her hangi bir sorunu dahi çözmekten aciz, üretken olmayan bir siyasetin varlık sebeplerinden biri de işte bu “kimlik siyaseti” diyebileceğimiz siyasetin varlığıdır. Kimlik siyasetinin tabii ki meşru olan bir yanı vardır. Kimliklerin yaşadıkları dertlerin neler olduğunu dünya aleme anlatmak bu siyasetin görevidir. Ama kimlik siyasetinin sınırlarının öteki kimliklerle sınırlanmış olması, onu istese de istemese de “çatışmacı” bir siyasete mahkum eder. Neredeyse ötekinin ortadan kaldırılmasına kadar gidebilecek bu tür bir siyaset tarzının ise demokratik olamayacağı açıktır. Nitekim birbirlerini vatan hainliği ile suçlamaktan çekinmeyen, oldukça sık bir araya geldikleri halde birbirlerinin elini dahi sıkmayan liderlerin olduğu ülkemizde, siyasi alanın çatışmacı ve anti-demokratik niteliği gizlenemeyecek kadar ortadadır.
Oysa bu ülkenin kadim sorunları kadar modernitenin getirdiği yeni sorunları da artık böylesine oluşan bir “kimlik siyaseti” ile çözülemez. Kimlikleri aşan kimliksiz bir siyasete, ya da tersinden söylersem “çok- kimlikli” bir siyasete ihtiyaç var. Bu nedenle de gerçekten mağdur edilmiş ya da kendini mağdur hisseden farklı bütün kimliklerin taleplerini taşıyan, ve bu talepleri çözmeye çalışan yeni bir siyaset anlayışı bence ülkenin önündeki en önemli bahislerden biri. İlginçtir böyle bir ihtiyacın elle tutulur hale gelmiş olmasına rağmen bugüne kadar en anlamlı öneri parlementodaki mevcut siyasi partilerden değil de Kürt siyasetinin hapisteki liderinden gelmiştir. Abdullah Öcalan’ın Kürt siyasetinin Türkiyelileşmesi önerisi aslında, kimlik siyasetlerinin çatışmacı ikliminden bir türlü çıkamayan bu topluma, çıkışın, bütün mağdur kimliklerin birbirlerinin varlıklarını tanıyarak yani her birinin Türkiyelileşerek birlikte bir yaşam kurmaları yoluyla gerçekleşebileceğine işaret etmektedir. Bunun da radikal bir demokrasi siyaseti önerisi olduğu açıktır. İslami kimliğin, Cumhuriyetçi kimliğin ve milliyetçi kimliğin böyle bir Türkiyelileşme ihtiyacını dahi algılayamadığı bir ortamda, Kürt siyasetinin Türkiyelileşmesi hareketinin varlığı ülkedeki kurulacak yeni demokraside Kürtlerin ne denli vazgeçilmez olduğunu göstermektedir.
Yazılarımın da bu mücadeleye bir katkı vereceği umuduyla hepinize merhaba!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları








































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.12.2025
18.12.2025
13.12.2025
9.12.2025
2.12.2025
26.11.2025
20.11.2025
11.11.2025
4.11.2025
28.10.2025