Erol KATIRCIOĞLU
Yüzde 51’in ya da yüzde 49’un ortak paydaları ne? Böyle bir ortak payda var mı? Öyle ya madem bu referandum toplumu bıçak gibi böldüğüne göre evet diyenlerin de hayır diyenlerin de kendi içlerinde ortak bir nedenleri olmalı. Tabii diyeceksiniz ki evet diyen kalabalıkların da hayır diyen kalabalıkların da kendi içlerinde öyle farklı nedenleri vardı ki bu farklı nedenleri tek bir nedene indirgemek mümkün değil.
Acaba öyle mi gerçekten?
Bu sorunun cevabını bilmiyoruz. Ama insan düşününce mesela bizi evet ya da hayırın üzerinde birleştiren bin bir türlü neden arasında bir ayıklama yapabilsek ve işte “bu” diyebilsek, o nasıl bir kavram, değer ya da düşünce olurdu acaba? “Özgürlük” mü, “din” mi, “Erdoğan” mı, “tek adam yönetimi” mi? Ne?
Birkaç yıl önce vefat eden ünlü Alman sosyolog Ulrich Beck’in yaşadığımız çağın özelliğiyle ilgili dikkatimize getirdiği bir kavram belki böyle bir sorgulamada bize yardımcı olabilir. Beck diyor ki içinde yaşadığımız dönem “birinci modernleşmenin” sona erdiği, “ikinci modernleşmenin” hüküm sürdüğü bir dönem. Bu dönemi aydınlanmacı moderniteden ayıran en önemli şey içinde yaşadığımız dönemin bir tür “belirsizlikler çağı” olması. Beck bu durumu şu cümlelerle bence etkili bir biçimde ortaya koyuyor. Birinci modernleşmede insanın durumunu anlatan en özet cümle “Açız!” iken şimdi “Korkuyoruz!” oldu.
Evet korkuyoruz! Hemen her şeyden korkuyoruz. Çünkü bilmiyoruz. Bilmiyoruz bu bir, ikincisi ise geçmişte doğru bildiklerimizin de pek de doğru olmadığını öğreniyoruz. Özellikle dünyanın ulaştığı kontrolsüz ve elitist küreselleşmenin ne anlama geldiğini ve nasıl bir dünyaya doğru bizi götürdüğünü bilmiyoruz. Teknolojinin ima ettiği gelecek nasıl bir gelecek olacak? Robotların emekle ikame edildiği bir dünyada nasıl karnımızı doyuracağız? İklimsel ısınma ne olacak? Eskiden toplumların sahip olduğu kurum ve kurallar bizim nasıl yaşayacağımızı da biçimliyordu. Ama neredeyse her şeyin küreselleştiği bir dünyada kaybolmakta olan bu toplumsal kurum ve kuralların yerine henüz bir şey konulmadığına göre biz hangi kurallara göre yaşayacağız? Binlerce soru…
Belirsizliklerin olduğu ve korktuğumuz bir dünyada yaşamanın yollarından biri bir kimliğin içinde olmak değil midir? Kimlikler bizim evlerimizdir. İçinde kendi dilimizi konuştuğumuz kendi inancımızı paylaştığımız, bu nedenlerle de kendimizi rahat hissedebileceğimiz mekanlardır. Belirsiz ve korku dolu bir dünyada rahat edebileceğimiz tek mekan belki de kimliklerimizdir.
Bırakın dünyadaki belirsizlik kaynaklarını, içinde yaşadığımız günleri düşünün. Kürt sorununu çözememiş o nedenle de kendi topraklarında bir tür savaş hali yaşayan, kadrolaşırken kendi içinde çeşitli nedenlerle çok ciddi bir ayrışma yaşamış, dış politikada verdiği kararlarla İslamcı terörizmin hedefi haline gelmiş, neredeyse dünyanın her ülkesiyle sorun yaşayan, ekonomisi güdük ve konjonktüre bağımlı bir ülkede yaşamanın ima ettiği belirsizlikleri bir düşünün! Korkmuyor musunuz?
Bence Türkiye toplumu olarak hepimiz korkuyoruz. Hepimiz korktuğumuz için de kendi kimliklerimizin içine deyim yerindeyse kaçmış ve yerleşmiş durumdayız. O nedenle de referandumda evet ve hayır verenlerin deyim yerindeyse konuşlanması bence kimlikler üzerinden oldu. Bu nedenle de her ne kadar ülkemizde çok çeşitli etnik ve dinsel kimlikler olsa da referandum bütün bu kimlikleri de kuşatan iki temel kimlik alanının varlığını gösterdi. Bu alanlara “medeniyet” dersek bu referandumun, ülkemizde “doğu” ve “batı” medeniyeti bağlamında sosyolojik bir ayrışma olduğuna işaret etmiş olabilir mi?
Ne dersiniz?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.05.2025
21.05.2025
13.05.2025
1.04.2025
6.03.2025
20.02.2025
12.02.2025
5.02.2025
29.01.2025
16.01.2025