Erol KATIRCIOĞLU
Bu haftanın en önemli konularının başında tabii ki CHP’nin kurultayı geliyordu. Bu kurultayın önemli oluşu toplumun muhalefet ihtiyacını karşılayacak düzgün bir partinin olmamasıyla doğrudan ilgiliydi belki de. Erdoğan’ın bütün toplumun başbakanı olamaması ve kendine oy vermiş kitlelere ait olduğunu düşündüğü “muhafazakâr” taleplere yönelmesi toplumda yalnızca kendini “laik” kimlikle niteleyenler arasında değil Erdoğan’ın kendi seçmenleri arasında da bir muhalefet ihtiyacını ortaya çıkarmaya başlamıştı.
Tam da böyle bir momentte bu kurultay, CHP’nin AKP’nin iktidar gücüne sınır çekebilecek bir parti olup olmayacağını da büyük ölçüde belirleyebilecek bir kurultay oldu. Tabii bu cümleden kastım CHP’nin gerçekten ülkedeki “sosyolojileri” dikkate alan bir politika üretmeye yönelip yönelmeyeceği meselesi...
Kılıçdaroğlu’nun konuşması dağınık ve bu türden bir beklentiyi karşılamaktan uzak bir konuşmaydı. O nedenle de ilk tepkim olumsuzdu. Fakat ikinci gün Parti Meclisi seçiminde olanlar ve seçilenlerin nitelikleri, CHP örgütünde nasıl bir “irade” olduğu ve bu iradenin niteliği konusunda önemli ipuçları verdi. Bu ipuçlarının gösterdiği ise Kılıçdaroğlu’nun sıradan konuşmasının ötesinde parti içinde yeni bazı değişmelerin olabileceği olasılığı idi. Bu olasılığın ise CHP’nin biraz daha yakından izlenmesi gerektiğini ortaya çıkardığı açık.
Bu kanaate varmamın nedenlerinden biri, Kılıçdaroğlu’nun listesinde yer almış olduğu halde Nur Serter’in delege tarafından çizilmiş olması, ikincisi ise Kılıçdaroğlu listesine koymadığı halde Fikri Sağlar’ın ve İlhan Cihaner’in delege tarafından seçilmiş olmaları, üçüncüsü ise parti içinde yer alan başta Murat Karayalçın, Fikri Sağlar ve Ercan Karakaş gibi bir zamanların SHP’sinin önemli isimlerinin seçilmiş olmaları.
Delegenin Nur Serter’i çizmesi, Aydın Ayaydın’ın bu duruma düşmemek için adaylıktan çekilmesi gibi olayların yanısıra Murat Karayalçın, Fikri Sağlar ve Ercan Karakaş gibi kişilerin PM’ye seçilmeleri, partinin içinde bir önceki dönemdeki “irade”nin işlemediği ve yeni bir “irade”nin ortaya çıktığını ya da çıkmakta olduğunu gösteriyor. Çünkü bir önceki dönemdeki “irade”, Nur Serter ve Aydın Ayaydın gibi isimleri kendi “siyaseti” için uygun bulurken, örneğin bizzat Genel Başkan tarafından söz verildiği hâlde Karayalçın’ın milletvekili seçimlerinde listeye konmasını uygun bulmamıştı. Oysa şimdi bu durum tersine çevrilmiş görünüyor ki bence bu parti içi “irade”nin değişmiş olduğunun ya da değişmekte olduğunun en önemli göstergesi.
Doğrusu bu değişimin yönünün daha fazla “sosyal-demokrasi” yönünde olacağı da açık. Çünkü kurultay operasyonunda güçlü olan “irade” eski SHP’lileri olduğu kadar geçmişte Baykal yönetimine karşı parti dışında örgütlenmiş olan 10 Aralık Hareketi’nden Burhan Şenatalar, Nazik Işık veDursun Bulut gibi isimleri de PM’ye taşıdı. Bu isimlerin “sosyal-demokrat” oldukları ve Baykalcı bir CHP ile sorunlu oldukları ve diğer “sosyal-demokrat” SHP’lilerle yakın oldukları da yine bilinen hususlar. Bütün bu nedenlerden dolayı kurultaya ağırlığını koyan “irade”nin aslında CHP’yi “İkinci SHP” hâline getirecek bir “irade” olacağını düşünüyorum.
Tabii bu parti içi “operasyonun” başarılı olduğu açık ama bu operasyonu yapan kadronun CHP’yi başarılı bir parti yapıp yapamayacağı o kadar açık bir durum değil.Bunun çeşitli nedenleri var ve bu sütunlarda zaman zaman konu edip düşündüklerimi yazıyorum.
Sanırım bunların en temelinde kendilerini “sosyal-demokrat” diye niteleyen kesimlerin değişen dünya koşullarında “sosyal-demokrasi”nin de değiştiğini, kendilerini sosyal-demokrat yapan ilkeleri değiştirmelerine gerek olmaksızın yeni bir “sosyal-demokrasi” tarif etmeleri gerektiğini kabul etmemeleri yatıyor. Tabii bir de “Kemalist” bir geçmişten kopamamaları...
Sonuç olarak CHP içinde şimdiye dek nereye gideceği belli olmayan Ergenekonculukla modern sosyal-demokratlık arasında gidip gelen bir siyaseti oluşturan “irade”, bu kurultayla birlikte “değişmiş”görünüyor.
Ya da bu “irade”nin değişmekte olduğu...
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.09.2025
9.09.2025
3.09.2025
26.08.2025
12.08.2025
6.08.2025
29.07.2025
23.07.2025
19.06.2025
29.05.2025