Eser KARAKAŞ
Bir ülkenin, bir demokratik hukuk devletinin başına gelebilecek en korkunç şeylerin en başlarında muhtemelen söz konusu demokrasinin mabedi sayılabilecek temsili parlamentosunun meşruiyetini yitirmesidir.
Parlamentosu büyük meşruiyet yaraları alan bir demokratik hukuk devleti artık belirli ölçüde bu nitelemeleri taşıyamaz hale gelir.
Bu sürecin, meşruiyet yitirme sürecinin peşinden neler gelir, gelebilir, düşünmek bile istemiyorum.
Meşruiyet ise gökten zembille inen bir vasıf değildir.
Kurumlar meşruiyetlerini seneler içinde tutarlılıkları ile, üretkenlikleri ile, evrensel demokratik hukuk devleti ilkelerine uyumla kazanırlar.
Geçtiğimiz Cuma günü TBMM’de yapılan oylama ile bir anayasa değişikliği gerçekleşti ve TBMM üyelerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması süreci başlatıldı.
Bu işlemin ne kadar hukuka uygun olduğu konusuna girmek istemiyorum.
Ama, bu sevimsiz süreçte üç nokta çok fazla dikkatimi çekiyor, rahatsız ediyor.
Bunlardan birincisi Türkiye siyaset sınıfının “yaparak öğrenmek” gibi bir kavrama yabancılığı.
1990’lı senelerin ilk yarısında da, görünürde teröre engel olmak ama daha muhtemelen intikam hislerinin dürtmesi ile benzer bir süreç TBMM’de yaşandı.
Bu yaşanan sürecin sonuçlarını bütün Türkiye gördü.
Parlamentonun itibarı büyük yara aldı, terör daha da azdı, Kürt nüfusun demokratik süreçlere zaten çok olmayan itimadı daha da azaldı.
Bugün de, benzen nedenlerden, muhtemelen yine intikam hisleri ön plana çıkarak, yeni bir büyük siyasi hatanın altına imza atıldı.
Kürt meselesinin çözümü konusunda hiç bir gerçek çözüm yolunu denemeye cesaret edemeyen, mesela Anayasanın 66. Maddesini değiştirmeyi bile beceremeyen TBMM, sadece silahlı çözüme ve dokunulmazlıkların kaldırılmasına destek veriyor.
Zana’nın, Doğan’ın ve diğerlerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması 90’larda barışa, demokrasiye ne kadar katkı yaptı ise, bu kez de aynı katkıyı yapacaktır muhtemelen.
TBMM’nin meşruiyetini zedeleyecek ikinci çok temel konu da bu kurumun 17-25 Aralık sürecinin meşhur bakanlarının Yüce Divana gönderilmesi talebi ile dokunulmazlıkların kaldırılması talebi karşısında takındığı çifte standartlı tavırdır.
Tamam, bir milletvekilinin terör süreçleri ile arasına büyük mesafe koyamaması bir problemdir, buna kuşku yoktur ama aynı milletvekili-bakanın yolsuzluk süreçleri ile kendi arasına mesafe koyamaması da büyük problemdir.
TBMM’nin bu iki olay arasında büyük bir çifte standart görüntüsü sergilemesi bu yüce kuruma itibar, prestij kazandırmamıştır.
Yolsuzlukların başka suçlara oranla TBMM tarafından fevkalade müsaadeye mazhar göründüğü algısı bile TBMM’yi itibar olarak sıfırlar.
Şunu unutmamak gerekir ki, dokunulmazlıkların kaldırılması meselesi, özünde bir anayasa değişikliği bile olsa, hukuksal değil, siyasal bir eylem ve tercihtir.
Siyasal tercihlerin yolsuzluklara daha müsamahakar, başka suçlara daha az müsamahakar, yatkın olması hiç iyi bir şey değildir.
Üçüncü temel konu ise, söz konusu anayasa değişikliğinin yapılması sürecinde kürt nüfusun siyasal tercihinin dikkate alınmamış olmasıdır.
AKP; MHP ile, CHP’nin çok yanlış ve yersiz desteği ile bu dokunulmazlık adımını atarken şayet, aynı AKP, eşzamanlı olarak CHP ve hatta HDP’nin desteği ile mesela Anayasa 66. Maddeyi daha anayasal bir vatandaşlık anlayışına, formatına çekebilmeyi denese ve başarsa idi, dokunulmazlık adımı muhtemelen daha az sancılı yaşanabilir idi.
TBMM ve AKP büyük siyasi yanlışların altına imza atarak ülkeyi daha sıkıntılı bir ortama çekmekte beis görmemektedirler.
Ve tüm bunların bir gerginlik stratejisi üzerinden bir başkanlık sistemi için yapıldığını görmek insana acı verebiliyor.
ESER KARAKAŞ | HABERDAR
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.06.2025
30.05.2025
29.05.2025
13.05.2025
29.04.2025
22.04.2025
19.04.2025
15.04.2025
4.04.2025
1.04.2025