Eser KARAKAŞ
28 Aralık Pazartesi günü Hürriyet gazetesinde CUMHURBAŞKANLIĞI Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum’la yapılan bir röportaj yayınlandı (Erdinç Çelikkan), bugünün Türkiye’sini, Cumhurbaşkanlığını, danışmanlık durumunu iyi görmek için herkese öneriyorum.
Röportajdaki tuhaflıkları biraz sonraya bırakıp önce yazının manşetinde, ben de aynen aldım kasten, Cumhurbaşkanlığı kelimesinin büyük harflerle yazılmasına değinmek istiyorum.
Muhtemelen bugün Kuzey Kore dışında böyle bir şeye rastlayamazsınız; Cumhurbaşkanlığı kelimesi tabii ki Büyük harfle başlar ama kelimenin tümünü büyük harfle yazmak inanılmaz bir tapınma durumudur, tapınma ritüelleri eleştirileri ile iktidara gelen bir partinin ve yandaşlarının bugün geldiği nokta gerçekten çok acıklıdır.
Gelelim röportaja; aşağıda kes-yapıştır yöntemiyle röportajdan alıntılar yapıyorum, saçmalık düzeyini görmek için yoruma gerek yok ama arkadaşlar tembellik yapmışsın demesinler diye bir-iki kelime ilave edeceğim.
M.U. (Mehmet Uçum): İnsan Hakları Eylem Planı bizim aktüel reform gündemimizin diğer referans belgelerinden biri. Bu plan şu anda Adalet Bakanlığımız bünyesinde çalışılıyor. Eylem planı ülkemizin günümüzdeki ihtiyaçlarına ve küresel seviyedeki gelişmelere uygun hak ve özgürlük anlayışı üzerine bina ediliyor.
E.K. (Eser Karakaş): İnsan hakları konusu evrensel ilkelerdir, ülke ihtiyaçlarına, gelişmelere göre belirlenmezler.
M.U.: AİHM kararları da Anayasa Mahkemesi (AYM) kararları gibi esastan bağlayıcı değildir, bunu unutmamak lazım. AİHM kararları bir konuda ihlal tespit ederse ilgili mahkeme ihlal tespit edilen dosyayı yeniden ele alır bağlayıcılığı bu kadardır.
E.K.: Sayın Uçum, lütfen AİHS (Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi) Madde 46’yı okusun, Türkiye’nin de bu Sözleşmenin altında imzası var.
M.U.: AİHM’nin son kararı Türkiye ile ilgili verdiği kararlar arasında hukuktan en fazla uzaklaştığı, siyasi yoğunluğu en fazla olan, siyasi niteliği adeta zirveye çıkan bir karar olmuştur. AİHM, 2016 yılındaki tutukluluk başvurusu üzerine yaptığı incelemeye 2019 tutukluluğunu ekleyerek bir karar vermiştir. Oysa 2019 tutukluluğu için iç hukuk yolları tüketilmemiştir. AİHM’e başvuru koşulları henüz oluşmamıştır. Burada kabul edilmezlik kararı verilmesi gerekirken ihlal kararı verilmesi AİHM’in kendi içtihatlarına da aykırıdır. AİHM, geçmişte bize verdiği kararlarda defalarca bu hukuki ilkeye uymasına rağmen bu sefer uymadı. O zaman siyasi yoğunluğu bu kadar yüksek olan bir kararı Türkiye’nin kabul etmesi mümkün olabilir mi? AİHM geçmişte de hukuki yönü zayıf siyasi yönü baskın kararlar verdi. Ancak tarihimizde bize karşı bu denli siyasi saldırganlık içeren bir karar vermemişti, bu anlamda hukuku tümden değersizleştiren bir ilk karar denebilir. Bu nedenle AİHM, bizim nezdimizde güvenilirliğini giderek yitiriyor.
E.K.: AİHM kararlarının her türlü teknik hukuk hatasından ya da siyasi yaklaşımlardan münezzeh olduğunu iddia eden kimse yok, önemli olan yine AİHS Madde 46’ya göre kararı beğenmeseniz dahi uyma mecburiyeti.
M.U. :Yeni İnsan Hakları Eylem Planında Avrupa’nın insan hakları seviyesini büyük ölçüde geçeceğiz, bırakın yaklaşmayı… Tam üyelik hedefinden vazgeçmiş değiliz. Eski hukuku bu manada yenilemek, eskimiş yanlarını ortadan kaldırmak ve yeni ortaklık hukuku üzerinden üyelik sürecine yürüyebiliriz. Bizi eski kodlar, eski hukuk üzerinden terbiye etme yaklaşımıyla gelirlerse bunu kabul etmemiz mümkün değil. Demek ki Avrupa Konseyi hukukunda da birtakım değişikliklere ihtiyacımız olacak.
E.K. : Bu alıntıda Mehmet Uçum uçmanın şahikasına çıkıyor, Avrupa’nın insan hakları standartlarının üzerine çıkacağımızı, Avrupa Konseyinin de kendi hukukunda değişiklikler yapacağını ifade ediyor.
Allah akıl fikir versin.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları


















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.12.2025
18.12.2025
8.12.2025
1.12.2025
26.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
3.11.2025
28.10.2025
23.10.2025