Fehim TAŞTEKİN
Taliban kendini var eden özgün kalıplarının dışında hareket etmeye çalışıyor. Küresel bir seyirlik. Uluslararası tanınma arıyor, komşularla dostluk, tecritsiz-ambargosuz bir başlangıç. Bunu satın almanın yolu fabrika ayarlarından birkaç adım uzaklaşmak. Biraz, şeriattan taviz sayılmayacak kadar, az.
Beri taraftan lider kadrosundan Vahidullah Haşimi, Reuters'a, “Kesinlikle demokratik bir sistem olmayacak. Tartışmayacağız çünkü bu açık; bu şeriat kanunu, o kadar” diyor. Sözcüleri Zabihullah Mücahid kadınların eğitimi, çalışması, basın özgürlüğü ve insan haklarına dair her şeyin İslam’ın sınırları çerçevesinde olacağını söylüyor. “Şeriat yasası uygulanacak” diye ekliyor. Nokta. Geriye şeriatın hangi tonunun uygulanacağı tartışması kalıyor.
Belli başlı aktörler, Taliban’ın oynamak istediği bu oyuna razı gözüküyor. Müdahaleci başı ABD ve ortağı İngiltere Taliban’a karşı çok nazik! Sözlerine değil emellerine bakacaklarmış. Zaten irtibattalar. ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin "Taliban ile hasmane bir etkileşim yaşanmadı ve komutanlarıyla iletişim kanallarımız açık" diyor. Taliban’ın saldırmama taahhüdü kapıyı açık tutma gerekçesi. ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Wendy Sherman, "Taliban hükümet kurmak istiyor, meşruiyet arıyor. Taliban'ın eylemlerini takip ediyoruz. Söyledikleri şeylerin gerçek olup olmadığını göreceğiz" diyor. Buna kredi açmak denir ya da yalana yatmak!
***
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Taliban’la el sıkışmaya akşamdan razı. Rıza gösterdiği şey, kurulacak Afgan hükümetiyle devletin çıkarları gereği çalışmanın ötesinde bir misyonu andırıyor. Belki koşullara göre güncellenen bir misyon.
Taliban’ın araya dostluk katıp çok acıtmadan yüzüne vurduğu gibi Türkiye, ABD’nin yedeğinde işgalci bir güç. Muharip olmaması ve ilk Türk askerinin bölgeye ulaştığı Ocak 2002’den beri Taliban’ın düşmanlığını görmemesi bu statüyü değiştirmiyor. Bu işgalin hedefi yani düşmanı Taliban’dı. Sonra ABD çekilirken Kabil Havalimanı’na göz kulak olmak da geride kalan çıkarlara bekçilik göreviydi. Lakin Taliban silindirinden boşanmış kırmızı halıda afyonu patlamış adamın rahatlığıyla Kabil’e vardığında havaalanı misyonu elde kaldı. Söylem kendini güncelledi. Müthiş bir kıvraklıkla. Erdoğan, Taliban’la irtibat halinde olduklarını vurgulayıp duruyor. Önceki gün “Yönetimde kim olursa olsun Afganistan'ın yanında yer almak hem ahde vefanın hem de kardeşliğimizin gereğidir” dedi. “Taliban yöneticilerinin yaptığı itidalli ve ılımlı açıklamaları memnuniyetle karşılıyoruz” diye de ekledi. Ve sonra Taliban’a verdikleri aklı alenileştirdi: “Türkiye'nin Afganistan'daki askeri varlığı yeni yönetimin de uluslararası alanda elini güçlendirecek ve işini de kolaylaştıracaktır.”
Öncesinde dini açıdan özdeş olduklarını da söylemişti, kalpleri yumuşatan bir peşrev niyetine. Taliban’ın lideri konumundaki şahısla şahsen görüşmeye hazır olduğu mesajını da vermişti.
Acaba Taliban’ı kollama, dizginleme ya da ehlileştirme işini Erdoğan’a mı verdiler diye insan sormadan edemiyor. “Çin’den, Rusya’dan, İran’dan geri mi kalacağız” diyebilirler. Fakat hiçbirinin ilişki tarzı kardeşlik, dindaşlık, duygudaşlık temelinde yürümüyor. Herkes kendi ulusal güvenlik ve çıkarlarına bakıyor. Türkiye’de ise bütün diplomasi cambazlığı Erdoğan’ın ulusal ve uluslararası konumunu koruma hedefine göre sağa sola savruluyor. Elbette Ankara da devletler arası ilişkilerin gereklerine göre hareket edebilir. Nitekim Erdoğan dün daha açık konuştu: “Gerekirse Taliban'ın kuracağı hükümetle de görüşüp ortak gündemlerimizi konuşacağız." Fakat Erdoğan ilaveten Taliban’ı normalleştirme, meşrulaştırma, kabul ettirme saikiyle hareket ediyor.
***
Yine de Erdoğan’ın çıplak sözlerini Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun “Kurulacak hükümetin tanınması konusunda uluslararası toplumla birlikte hareket edeceğiz” açıklamasıyla birlikte okumak lazım. 2002’den beri “uluslararası toplum” diye referans verdikleri şey, ABD’nin önceliklerine göre sıralanmış hegemonik iradeden başka bir şey olmadı. Bakalım bugünkü NATO toplantısı ne buyuracak! Çavuşoğlu’nun açıklaması manevra alanını açık tutmaya işaret ediyor. Sonuçta ABD de henüz kararını vermedi. Erdoğan’ın Washington’la eşgüdümsüz hareket etmesi zor.
Irak, Suriye ve Libya’da müdahalelere ortaklık ‘uluslararası toplum’ teranesine göre gelişmedi mi? Fakat inisiyatif ya da teklifin Türkiye’den geldiğine dair sunumda ustalar. Birdenbire kardeşliğe bezenen Afganistan hikayesi de farklı değil. Erdoğan’ın “Biden’a teklif ettim” dediği Kabil misyonu başından beri ABD’nin Türkiye’ye yıkmak istediği bir görev. Erdoğan 14 Haziran’da Brüksel’deki ikili zirveye Dışişleri’nden bir çevirmen yerine hariçten bir mutemetle girip devlet geleneğini çiğnediği için neyin pazarlığını yaptığını ancak Amerikalılar kayıtlarını açarsa öğrenebiliriz. Şimdilik BBC’nin Dışişleri kaynaklarına dayandırdığı haberle yetinelim:
“ABD aylar öncesinde Türkiye'nin Afganistan'da uzun vadede kalıcı olma isteğinden yola çıkarak muharip güç olarak görev yapması fikrini masaya yatırmıştı. Türkiye buna karşı çıktı. Ardından Washington Ankara'ya, zaten bir süredir iç güvenlik ve işletmesinden sorumlu olduğu havalimanı görevini genişletmesini teklif etti.”
Yine BBC’ye göre Ankara, ABD’nin elçiliği korumak için tutacağı istihbarat ve güvenlik yapılanmasının havaalanıyla entegre edilmesi şartıyla teklifi onayladı. Uzlaşma çıkınca bu kez ABD, Türkiye'den, Afgan hükümetiyle Taliban arasındaki görüşmelere ev sahipliği önerdi. Taliban ne İstanbul’a gelmeyi ne de Türk askerinin kalmasını kabul etti. Ankara bu olumsuz tutumu Katar, Pakistan, Rusya, İran ve Çin’in karşı çıkmasına bağlıyor. Erdoğan’ın aksine Dışişleri, Kabil misyonuna sıcak bakmıyordu. Yine de Erdoğan, Başkan Joe Biden'la el sıkışmayı tercih etti. Kabil misyonuna karşılık S-400, Halkbank davası ve F-35 programında jest bekliyordu.
Anladığımız kadarıyla Ankara 20 yıl boyunca Türkiye’ye karşı düşmanlık yapmamış Taliban’ın tehditlerini göstermelik sayma eğiliminde. Erdoğan “Taliban'ın Türkiye'ye yaklaşımı köşeli değildir, daha dikkatlidir, daha hassastır” diyor. Öyle davranmak Taliban’ın NATO’da kendine ses olabilecek bir ülkeye olan ihtiyacını gösterir. Ama Taliban, Türkiye’nin rolünden rahatsız olan Çin ve Rusya gibi BM Güvenlik Konseyi’nde iki sigortaya oynarken kardeşlik söylemine çok da takılmayabilir. Hatta Erdoğan’dan daha fazla ‘ulusal çıkarcı’ kesilebilir. Taliban’ın hassasiyeti pragmatizminden geliyor. Sahte ya da nispi evrimini diplomatik kazanca çevirmeye çalışıyor.
Taliban’ın davranışları anlaşılabilir fakat muamma olan Erdoğan’ın şartlar değiştiği halde neden bu misyona takılı kaldığıdır. Biden’la mutabakatında bağlayıcı bir şey mi var? Ya da dış politikanın askerileştirilmesi yönündeki zehirli dönüşüm Libya, Suriye ve Irak’tan sonra bu kez kendini Afganistan’a mı şartlandırdı? Erdoğan dosta düşmana Türk askerinin girdiği yerden çıkmayacağını mı ispatlamaya çalışıyor?
***
Neticeye gelirsek şimdiye kadar Erdoğan’ın ‘yakınlık’ vurgularına rağmen ne Afganlar arası diyalog sürecinde ne de Taliban’ı etkileme konusunda kayda değer bir ilerleme görülmedi. Bel bağlanan aracıların kapasitesi sınırlı. Diğer aktörler gibi Ankara da eski Cumhurbaşkanı Hamid Karzai, ulusal uzlaşı heyeti başkanı Abdullah Abdullah ve Hizbi İslami lideri Gulbeddin Hikmetyar’ın da içinde olduğu komitenin Taliban’la yürüttüğü görüşmelerin sonucunu bekliyor. NATO müttefiklerinin de önem atfettiği bu ekip Taliban’la orta yolu bulacak mı bulamayacak mı? Bugünlerin en kritik sorusu bu.
Kapsamlı bir hükümet kurulursa sürece etki eden aktörler, Taliban’ın taahhütlerini veri kabul edip yeni bir sayfa çevirebilir. Afganistan’ın içinde bulunduğu 40 yıllık karanlık sona ermez ama bu karanlığı besleyen iç savaş ve çatışma sarmalı belki bertaraf edilmiş olur. Diğer türlüsü yani Taliban’ın iktidara tamamen kendi rengini verdiği senaryo, yeni iktidarı tanıyanlar ve tanımayanlar arasında vekâlet savaşını da tetikleyebilir. Mesela Pençşir vadisi şimdiden Taliban’a karşı 2001 öncesinde olduğu gibi yeniden cephe sunuyor. Bu sefer oyuna Ahmet Şah Mesud’un oğlu Ahmet Mesud gibi isimler girmiş gözüküyor. ABD burada aynı dalga boyunu yakalayan Çin, Rusya ve İran’la tersleşirse mücahit kuluçkasına yeniden el atabilir ve bu üç ülkeye karşı istikrarsız bir Afganistan seçeneğine oynayabilir. Bu konuda ahkam kesmek için hâlâ erken. Şimdilik Afganistan’la diplomatik ilişkiyi sürdürmek ve Kabil’de kalmak için karanlığın içinden gelen Taliban’ın içinden çıkacak bir ışığa bakıyorlar! Sanırım bu yalana ihtiyacı olan çok.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
29.05.2025
10.03.2025
6.03.2025
3.03.2025
27.02.2025
24.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
7.02.2025