Fehmi KORU
Kendi içinde ve hükümetlerinde uzun yıllar görevler üstlenmiş bir çekirdek kadronun daha da genişlemeyi hedefleyerek yeni bir parti oluşturma çabasına girişmesinin AK Parti saflarında rahatsızlığa sebep olması garipsenmeyebilir. [Aşağıda açıklayacağım: Biraz akıllarını başlarına toplasalar gelişmeden rahatsızlık duymak yerine sevinebilirler bile.]
Esas garipsendiğini sandığım gelişme, henüz daha fikir kırıntısı halindeyken yeni bir -hatta birden fazla- partinin kurulması ihtimalini önemsemiş CHP’liler ve sayfalarıyla yorumlarında o yaklaşımı desteklemiş görünen CHP’ye yakın kişilerin, iş ciddiye binince, farklı bir tavrı benimsemeleridir.
Yeni oluşum CHP’den de oy alabilir diye mi endişeliler?
Yoksa, İstanbul belediye başkanlığının Ekrem İmamoğlu eliyle CHP tarafından kazanılması Türkiye’de bir türlü seçimle tek başına iktidara gelemeyenleri umutlandırdı da, fikir olarak beğendikleri oluşum ciddiye dönüşünce o umutlarının boşa çıkacağını mı düşünmeye başladılar?
Muhtemelen her ikisi de.
Ancak önce yeni bir oluşumun partileşmesini rahatsızlık sebebi sayan ve onu iktidarını sona erdirecek bir felaket habercisi olarak gören AK Parti’nin tavrına biraz daha yakından bakmakta yarar var.
Partiler eskir ve gözden düşer
Partiler kısa sürede veya uzun sayılabilecek bir zaman sürecinde ama mutlaka eskiyorlar. Hep artışta görünen oylar, bir bakmışsınız, aşağıya doğru inişe geçivermiş. Bu gerçeği, son 70 yılda iktidar olma başarısı göstermiş hemen bütün siyasi partiler varlıklarının bir döneminden sonra yaşayarak öğrendiler.
Menderes-Bayar ikilisinin Demokrat Partisi’nin (DP) iktidarı hain bir darbeyle sonlandırıldı; ancak o dönemi mercek altına aldığınızda, DP’nin yapılması mukadder seçimde, on yıl aradan sonra, ilk mağlubiyetini yaşaması ihtimalinin büyük olduğunu görebiliyorsunuz.
[Askeri darbeler, nihai tahlilde, iktidarların önünü kestiler; ancak önü kesilen siyasi çizgi, darbelere rağmen, seçimli demokrasiye yol verildiğinde, yeniden güçlü bir biçimde iktidar olmayı başardı. ‘Darbeler yaşanmasaydı o devamlılık olur muydu?’ sorusunun cevabını sağlıklı bir biçimde verebilmeyi askerler darbeleriyle imkansız hale getirdiler. Çok yazık.]
AK Parti de her seçimde artan oylarının inişe geçtiği gerçeğiyle bir süredir karşı karşıya. Son yerel seçimde 25 yıldır aynı çizgideki siyasilerin yönettiği İstanbul ve Ankara’yı kaybetmedi yalnızca AK Parti, onlarla birlikte 15 büyükşehir de elinden gitti. MHP ile ittifak yapmış olmasaydı, genel seçimden iktidarı kaybederek çıkabileceği gibi, Tayyip Erdoğan’ı cumhurbaşkanı seçtirmeyi de muhtemelen başaramayacaktı.
Rakamlar bunu söylüyor.
7 Haziran 2015 tarihinde tek başına girdiği seçimden iktidarını kaybederek çıktığını da hatırlamak gerekiyor.
Düşüş trendinin devam etmesi halinde, MHP ile ittifakına rağmen, bir sonraki genel seçimde iktidardan uzaklaşmasını getirecek bir mağlubiyet yaşayabilir AK Parti; bir sonraki cumhurbaşkanı da AK Parti’nin aday göstereceği, MHP tarafından da desteklenecek kişi olmayabilir.
İstanbul’un tekrarlanan seçimi, MHP tabanı oylarının AK Parti adayından esirgenebildiğini, AK Parti’nin geleneksel seçmen kitlesinden bir bölümünün de daha önce hiç oy vermediği bir partinin adayına mühür basabildiğini herkese gösterdi.
AK Parti’nin bunu fark etmemiş olması mümkün değil.
Mümkün değil, fakat AK Parti 23 Haziran’dan sonra yolun sonuna yaklaşıldığı gerçeğini fark etmemiş gibi davranıyor.
Yeni oluşum AK Parti’nin yaklaşan makus talihini uzaklaştırabilecek bir gelişmedir.
Şaşırtıcı gelebilir, ama gerçek budur.
Eskiyen görüntü yanında AK Parti’den oyların kaçış trendine girmesinin iki başka sebebi daha var: Birincisi, MHP ile ittifakı. İkincisi de, birlikte yola çıktığı ve oylarının arttığı dönemlere başarılarıyla katkıda bulunmuş isimlerle yolların ayrılması…
AK Parti’den zaten kaçmakta olan oyların yeni adresi, muhtemelen, çekirdeğinde başarılı döneminde içinde yer almış isimlerin de bulunacağı, geniş kadrolu ve her kesime hitap etme amacıyla kurulmuş yeni oluşum olacaktır.
Şimdilerde oyu yüzde 40’ın altına düşmüş olan AK Parti, tedbirler alarak, bir ara yüzde 50’yi bulmuş destek tabanından kaçanlarla bundan sonra kaçacak olanları yeniden kazanabilir mi?
Böyle bir gelişmeyi ihtimal dahilinde görüyor musunuz?
Ne yalan söyleyeyim, ben de görmüyorum.
O oylar her ne olursa olsun kaçacak ve kaçmaya devam edecek.
Bahçeli bana neden kızıyor?
Devlet Bahçeli bana ‘başarısı’nı ısrarla vurguladığım için kızıyor; kendini ve partisini küçük gördüğüm için değil, tam tersine büyüme yolunda olduğu gerçeğini deştiğim için bana ağzına geleni söylüyor.
Gerçek şudur: İttifakla oyu arttığı gibi, kendisine rahatsızlık veren isimleri partileşmeye zorlayarak onlarla birlikte hitap ettiği kesimin oylarının tarihi bir zirveye ulaşmasını sağladı Bahçeli. MHP+İYİ Parti oylarının toplamı o kesim için tarihi bir zirvedir ve bu başarı Devlet Bahçeli’ye aittir.
Aynı aklı AK Parti’nin göstermesini istememesi doğal MHP’nin. Ancak, AK Parti yöneticilerinin, ortaklarına bakarak, o formülün işlerliğini ve yararını aklına getirmemesi doğal değil.
Herhalde yazımı buraya kadar okumuşsanız, CHP’nin ve onu destekleyen unsurların yeni oluşumun ufukta belirmesinden neden endişe duyduğunu da anlamış olmalısınız.
Orada da bir akıl var çünkü.
AK Parti de aklını başına toplasa iyi olacak.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025