Fehmi KORU
AK Parti’den hala umudunu kesmeyen, sorunların varlığını kabul etse bile birkaç küçük fırça darbesiyle işlerin düzelebileceğini düşünen, bu sebeple de ‘reform’ sözcüğünü yetkililerin kullandığını işitince sevinenlerdenseniz, kendinizi yalnız hissetmeyiniz diye uyarayım:
Yalnız değilsiniz.
Kamuoyu yoklamalarına göre o malum soruya muhatap olunca hala “Oyum AK Parti’ye” diyenlerin oranı yüzde 28.5…
Umudunu yitirmeyen insanlar…
Gözü muhalefete kaymış, ancak orada da fazla umut ışığı görmediği için kendisini muallakta hisseden yüzde 25.3 oranında bir başka kalabalık grup daha var; sandık zamanı gelince onlardan bir bölümünün eski alışkanlıklarıyla AK Parti’ye oy kullanabileceğini de hesaba dahil etmekte yarar var.
Zaten ‘reform’ sözcüğü şu sıralarda işte o kitle için yeniden gündeme sokuldu.
Kimse bana o malum soruyu sormadı, ama yazılarımdan herhalde anlaşılıyordur: Ben her iki grup içerisinde de değilim.
İster ‘reform’ ister eski deyimle ‘ıslahat’ sözcüğü kullanılsın, bugünkü hükümetin kendisini bana beğendirecek işler yapabileceğinden çok kuşkuluyum.
Hükümet içerisinde ağzından ‘reform’ sözcüğü hiç düşmeyen adalet bakanı Abdülhamit Gül’e sırf bu sebeple üzülüyorum.
Besbelli hevesleniyor, muhtemelen ülkenin önünü kesen, dışta itibarını zedeleyen, içte de her türlü sıkıntının sebebi olan adaletle ilgili sorunların ortadan kalkmasını arzuluyor, bunun için kim bilir kaç kez yapılması gerekenlere dair dosyalar da hazırlattığını sanıyorum.
Zaten üyesi olduğumuz çeşitli uluslararası kurumların dosyalar dolusu uyarıları var.
Olmuyor, olmuyor. ‘Reform’ her seferinde bir başka bahara kalıyor.
Bakan Gül bu defa yalnız değil; AK Parti’nin genel başkanı da olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da son günlerde her vesileyle ‘reform’ sözcüğünü kullanmaya başladı. Daha dün, Tekirdağ’da yapılan partisinin kongresine katıldı ve orada da “Ekonomi ve hukukta yeni bir reform dönemini başlatıyoruz” cümlesiyle ‘müjde’ verdi.
AK Parti’nin reform dönemi
ABD’de başkanlık seçimini kazanan Joe Biden görevine başlayacağı 20 Ocak tarihine kadarki süreyi verimli değerlendirmek için bir komisyon oluşturdu. Komisyon yeni başkanın işe başlar başlamaz yapması gerekecek en önemli icraatları belirleyecek.
2002 yılında seçime gidilirken, kısa süre önce kurulmuş AK Parti de, sandıktan iktidar olarak çıktığı takdirde derhal ele alınacak konuları belirlemek üzere bir gruba çalışmalar yaptırmış, ilk AK Parti hükümetinde başbakanlığı üstlenen Abdullah Gül iktidar olur olmaz düzenlediği basın toplantısında o çalışmayı kamuoyuyla paylaşmıştı.
Türkiye açısından tam anlamıyla ‘reform’ denilecek maddelerdi açıkladığı…
O çalışmayı yapan grubun içerisinde Lütfi Elvan ve Cevdet Yılmaz da vardı.
Uzun bir süredir uzakta tutulduktan sonra şimdilerde önemli görevlere yeniden getirilen isimler…
Çalışma grubunun diğer isimleri DEVA ve Gelecek Partisi kurucu kadrolarında yer alıyor.
Abdullah Gül’ün adını saygıyla anmak günümüzde cesaret istiyor.
‘Reform’ sözcüğü ve o sözcüğün akla getirdiği her şey AK Parti gündeminden çıkalı epey zaman oldu.
[Bilinmeyen, bilenlerin de unuttuğu bir gerçeği hatırlatayım: Osmanlı’da da 1600’lü yıllardan itibaren en fazla kullanılan sözcük ‘reform’ karşılığı olan ‘ıslahat’ sözcüğüydü. O adı taşıyan padişah fermanları vardır. Aklı başında devlet adamları, büyük başkentlere sefir olarak atanan iyi yetişmiş aydınlar, raporlar -yahut layihalar- ile ıslahat tedbirleri önerisinde bulunmuş, padişahlar nice sonra o önerileri yerine getirseler de gecikildiği için işe yaramadıkları görülmüştür. Zamanında yapılmayan reformlar işe yaramaz; bazıları zarar bile verebilir.]
Nasıl bir reform?
Acaba hukuk alanında reformdan ne kast ediliyor?
Hakimler ve savcılar kurulu 1109 gündür cezaevinde tutulan Osman Kavala’nın Anayasa Mahkemesi kararlarına rağmen tutukluluk halinin devam etmesini kararlarıyla sağlayan mahkeme heyetlerinin isimlerini talep etmiş… Osman Kavala nihayet serbest mi bırakılacak, Anayasa Mahkemesi kararı yönüyle onunla aynı akıbeti paylaşan Enis Berberoğlu’nun milletvekilliği mi iade edilecek? 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında çıkartılan kanun hükmünde kararnamelerle işlerinden olan, özlük hakları alınan insanlara hakları iade mi edilecek? Darbeyle ilgileri bulunmadığı, vaktiyle sempati duydukları grupla ilişkilerini adı darbeye karışınca kopardıkları halde, elek çok geniş tutulduğu için, ‘darbeci’ damgasıyla yargılanıp mahkum edilmiş kişilere af mı gelecek? Sefil ve perişan olmuş insanlar, parçalanmış aileler, bunların çoluk çocukları nihayet rahat nefes mi alabilecek?
Bunların çoğu zaten yapılması elzem şeyler.
‘Reform’ sözcüğünü hak etmek için yeni zihniyetin bir daha hiçbir büyük yanlışlığa düşülmeyecek nesnel bir çerçeve getirmesi gerekir.
Her türlü müdahaleye kapıları sımsıkı kapalı, tam anlamıyla bağımsız bir yargı…
Yargıç teminatı…
Tabii en başta da kuvvetler ayrılığı…
2017 yılında yapılan referandumla geçilen ‘cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi’ bunların hayata geçirilmesinin önündeki en önemli engel.
“Sorunları yine ancak AK Parti çözer, reform gerekirse AK Parti yapar, engeller varsa onları AK Parti ortadan kaldırır” diye düşünenleriniz olabilir.
Tıpkı bugünlerdeki oranı yüzde 28.5 olduğu anlaşılan kitle gibi.
Ben bunun olabileceğine inanmıyorum, inanamıyorum.
O müsaadeyi kendime çoktan verdim ama bir de sizlerden isteyeyim: ‘Hukuk reformu’ hakkında farklı düşünme konusunda bana müsaade…
ΩΩΩΩ
Ferhat Koç’u yitirdik
Ankara’nın nesli tükenmeye yüz tutmuş mesleğine aşık gazetecilerindendi Ferhat koç. Değişik gazetelerde çalışan farklı görüşlere sahip meslektaşlar tarafından da sevilen ve takdir edilen bir önemli isimdi. Benim de dostumdu. Yıllarca Milli Gazete’de yazdı, gazetenin Ankara temsilciliği görevini yürüttü.
Önceki gün onu kaybettik.
Vefatını işiten pek çok ortak dostumuzun duyduğu üzüntünün yakın tanığıyım.
Allah’tan kendisine rahmet, ailesi bireylerine, dostlarına ve sevenlerine sabır diliyorum.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025