Hakan Albayrak
Sene 1991. İstanbul’da, Beyazıt’taki Erenler Kahvehanesi’nde tanıştık. Milli görüşçüymüş. Çorum’un bir Çerkes köyündenmiş. Reklamcıymış. Sonradan öğrendim; kesatmış işleri.
Neşesi hep yerindeydi ama... Memleketin ve genel olarak İslam dünyasının perişan ahvali söz konusu olduğunda bile surat asmazdı. Başkalarının surat asmasına da katlanamazdı. Ağlayıp sızlanmayı hele hiç sevmezdi. İlle de bir ümit ışığı bulup getirir, ortalığı aydınlatmaya çalışırdı. Baktı ki olmuyor, bir espri patlatarak dağıtırdı kasveti. Sohbet dediğin gürül gürül olmalıydı. İsmet Özel’in kulakları çınlasın; ağlamadan, dillerimiz dolaşmadan, yumruğumuz çözülmeden gecenin karşısında, şafaktan utanmayıp utandırmadan aşkı, üzerimize yüreğimizden başka muska takmadan konuşmalıydık. O hep öyle konuşurdu. Müsbet bir enerji yayardı etrafına.
Dert varsa derman da var, Allahuekber, o kadar!
***
Çerkes düğünlerinde ateşleyici adamlar olur. Meydana ilk onlar çıkar dans için. Sonra düğün boyunca ortalıkta dolanıp durarak milletin coşku ve neşesini kamçılarlar; “Tsey tsey tsey hey ha!...”
El çırpmalar mı yavaşladı? Onlar hızlandırır. Tsey hey ha!...
Ritim mi düştü? Onlar anında ayağa kaldırır. Hey ha!...
Ve yok öyle “Ben oynamasam olmaz mı abi?” Kolundan tutup meydana fırlatır, deli gibi oynatırlar en çekingen adamı bile. Tsey tsey tsey!…
Hızlarını alamaz, “Şeşen”in ritmine karşı koyamaz, kendilerini de bir daha bir daha atarlar meydana. Hey ha, hey ha!...
Bendeki karşılığı böyle bir şeydi Erol Olçok’un. Onunla ne zaman karşılaşsak fonda “Şeşen” sesi duyar gibi olurdum. Herhalde o da öyle olurdu ki bazen durduk yerde “Hey ha!” deyip dans etmeye başlardı. İleriki yıllarda cep telefonu icat edildi ve Erol Abi cep telefonuna ‘zil sesi’ olarak tabii ki “Şeşen”i yükledi. Coşku, coşku, coşku…
Peki ne olacaktı bu Türkiye’nin hali? Şöyle mi yapmak lazımdı, böyle mi, yoksa başka türlü mü? Her türünü konuştuk Erenler’de çayımızı kahvemizi içerken. Devlet yıktık, devlet kurduk sabahtan akşama kadar. Kim bilebilirdi ki o sohbetler yakın bir gelecekte kuvveden fiile çıksın ve Erol Abi bunda esaslı bir rol oynasın?
***
1994’te Refah Partisi’nden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan, Erol Olçok’u yanına danışman olarak aldı. Yakın dost ve yoldaş oldu ikisi. Dört sene sonra Refah Partisi kapatıldı, Erdoğan da o meşhur şiir davası yüzünden belediye başkanlığından alındı ve siyasetten men edildi. Boşta kalan Erol Abi, Erdoğan’dan müsaade isteyip reklamcılık işlerine yoğunlaştı. 2001’e gelindiğinde reklamcılık piyasasında muteber bir isimdi artık.
Erdoğan ve arkadaşlarının 2001’de kurduğu Adalet ve Kalkınma Partisi’nin / AK Parti’nin ismi ve amblemi, Erol Abi’nin firması olan Arter Reklam’daki zihin jimnastiklerinden geliyor. 2002’den beri iktidarda olan AK Parti’nin 2016’ya kadarki bütün seçim kampanyalarını da Erol Abi yönetti. Daima aşk ve şevkle, coşkuyla, tsey hey ha!...
“Durmak yok, yola devam!” sloganı, “Aynı yoldan geçmişiz biz” şarkısı, ‘gönderden inmekte olan ay yıldızlı al bayrağın milli seferberlikle yeniden yükseltilmesi’ temalı o muhteşem tanıtım filmi vs, vs.. Erol Olçok’un paltosundan çıktı.
Yetmedi; Kıbrıs’tan Mısır’a ve Malezya’ya kadar birçok İslam ülkesindeki demokratik seçimlerde de ‘bizimkilerin’ zaferi için -hiçbir maddi karşılık beklemeden- canla başla çalıştı Erol Abi. Tunus’ta Raşid Gannuşi’nin NAHDA’sının dosta-düşmana “Kendilerini aştılar” dedirten müthiş seçim beyannamesindeki mühür de Erol Abi’ye aitti.
***
Böyle böyle seneler geçti. Derken…
Sene 2016, gecelerden 15 Temmuz. Milletin düşmanları milletin tanklarını millete karşı yürütüyor. FETÖ ve müttefikleri Türkiye’yi emperyalistler adına esir almak için askerî darbeye kalkışmış. Erol Olçok’un ‘reklam’ını yaptığı ne varsa topun ağzında. Ve Erol Olçok herhangi bir reklamcı değil işte. İnanmadığı bir davayı savunmadı ve savunduğu davaya baş koydu. Cumhurbaşkanı Erdoğan milleti direnişe çağırınca “Başımla beraber” diyerek sokağa iniyor. Oğlu Abdullah Tayyip de geliyor yanında. Boğaziçi Köprüsü’nde darbeci askerlerin karşısına dikiliyorlar beraber. Tekbir getiriyorlar, Alemlerin Rabbi Allah’a sığınıyorlar ve ülkemizin -aslında bütün İslam dünyasının- selameti için ileri atılıyorlar. Gene o aşk ve şevk… Gene o coşku… Özgürlüğe kanat açan Kafkas kartalları, tsey hey ha!...
Sonrası kurşun yağmuru ve şehadet. Vurulup tertemiz alınlarından uzanıp yatıyor ikisi de. Düşmekte olan hilâl yeniden yükseliyor, o ‘reklam’ filmindeki gibi…
Şehit kanlarıyla yoğrulmuş bayrağımızda onların da kanı var artık.
***
Bir gün bir densiz “Sonradan bu ülkeyi kendisine vatan edenler; Kafkaslardan, Boşnaklardan gelenler; siz bu ülkenin sahipleri değilsiniz. Haddinizi bileceksiniz!” demişti ya… Erol Olçok “Kafkaslardan gelen” bir adamdı ve “haddini” asla bilmedi. Türkiye’yi sahiplenmekte Hududullah’tan başka had tanımadı. Ölümüne sahiplendi “insanlığın son adası”nı.
***
Şehadetin mübarek olsun canım Erol Abicim.
Şehadetin mübarek olsun Abdullah Tayyip, sevgili yeğenim.
Selam, bütün 15 Temmuz şehitlerine.
Lailahe illallah veşşehid habibullah.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.05.2022
7.03.2022
31.01.2022
20.01.2022
30.11.2021
25.11.2021
15.11.2021
25.10.2021
17.08.2021
9.08.2021