Halil BERKTAY
[21 Ocak 2017] Güneş gazetesi âlet edilerek, tümüyle yalan ve iftira üzerine kurulu bir yayın inat ve israrla sürdürülüyor. Hrant Dink’in onuncu ölüm yıldönümü yaklaşırken, herhalde kendini çok zeki zanneden birilerinin aklına yepyeni bir “fikir” geldi. Bir şekilde kabul ettirdi/ler, destek aldı/lar bu komplo için. Etyen Mahcupyan’ın 19 Ocak 2007 günü Hrant Dink’le (o günkü at yarışları üzerine) yaptığı son telefon konuşmasının ardından Hrant’ın bankadan para çekmek üzere dışarı çıktığında, dönerken vurulmuş olmasını, tam on yıl sonra, Etyen’in Hrant’ı bile bile ölüme göndermiş olabileceği yönüne bükmeyi denedi/ler (17 Ocak).
Hemen bu noktada, Etyen Mahcupyan’dan aldığım bir bilgiyi eklemek istiyorum. “Hrant’la telefon konuşmam ve at yarışı konusunda bir detay” diyor ve devam ediyor: “Olaydan yarım saat önce konuştuk. Bizim at yarışı kuponlarımız 50-100 lira arası şeylerdi. Yani onun için bankadan para çekmesi gerekmiyordu. Olay Cuma günü oldu ve hafta sonu kardeşleriyle (ve belki başka bazı arkadaşlarıyla) birlikte yakın bir yerlere seyahate gitme gibi bir planları vardı. Kardeşleri parayı o nedenle çektiğini düşündüler sonradan. Hiçbiri para çekeceğini bilmiyordu. Çekilen para birkaç bin liraydı.”
Güneş’e yayınlatılan hayal mahsulleri çerçevesinde, bu ek veriyi de düşünmek gerekir kuşkusuz. Fakat asıl mesele şu ki, olmadı, tutmadı, kimse atlamadı üzerine. Tersine, beklemedikleri tepkilerle karşılaştılar. Kullandıkları gazetenin mevcut itibarı ne kadardıysa, onu da yok ettikleriyle kaldılar. Hayretlerini bazı televizyon programlarında itiraf bile ettiler. Herhalde, şu küçük ve mütevazi sitede benim yazmam (Buharin’i anlamak, 17 Ocak) ya da Alper Görmüş’ün “son zamanlarda gazetecilik adına girişilen ‘en dibe ulaşma’ yarışında bunu alt edebilecek başka bir performansla karşılaşma ihtimalimiz herhalde yoktur” gözleminde bulunması (10 yıl önce Dink’in bedeninin yanı sıra neyi vurmuşlardı?, 18.1.2017) değildi canlarını bu kadar sıkan. Sosyal medyada dahi zerrece ciddiye alınmamaları, hattâ alay edilmelerinin de ötesinde, asıl İslâmî kesimden ve/ya AKP içinden hiç tasvip görmemeleriydi.
Bu noktaya döneceğim. Önemli, çünkü bu “tavrın” (başka ne diyeceğimi bilemiyorum) dindar ve/ya muhafazakâr sosyolojiye yaslanmadığına; ideolojik bir temele de oturmadığına; baştan aşağı oportünizmden, salt ve mutlak oportünizmden ibaret olduğuna işaret ediyor.
Ama işte, belki bu yüzden iyice hırçınlaştılar; eli yükseltmeye kalktılar. Gazetenin 20-21 Ocak manşetleri ve birinci sayfalarını da bu eşsiz buluşa, bu çok önemli (!) konuya hasrettiler. İlkine “Beyaz bereli enteller” başlığını koydular. Bunu, Taraf’ın bir zamanlar Hrant’ın ölüm yıldönümü anmasına beyaz bereler giyerek gelen trafik polisleri için attığı “Beyaz bereli devlet” manşetinin karşısına diktiler. Bu sefer şöyle bir senaryo kurguladılar: Zaman gibi Taraf da her zaman yüzde yüz Cemaatçiydi. Bu da her zaman biliniyordu (güya saflar şimdi gibi ayrışmıştı ve her şey bu kadar netti). Hal böyleyken Etyen Mahcupyan hep Zaman’da yazmaya devam etti. Yani Gülenciydi yani Cemaatçiydi yani FETÖ’cüydü (bunların hepsi eşit, gözlerinde). Şimdi biz Mahcupyan’ı teşhir ettik. Bunun üzerine “beyaz bereli enteller” (yani eski Taraf’çılar) Etyen’in yardımına koştu. Neden? Tabii hepsi eski ve gizli FETÖ’cülüklerinden. Aynı kötülük yuvasına mensup oldukları için.
Bu kadar süflî şeyler. Buyrun, inanın inanmak istiyorsanız. Tuncer Köseoğlu ilkine hemen aynı gün ağırbaşlı bir cevap verdi gerçi (10. Yıl, 20 Ocak). 2010’lara gelinceye kadar en başta AKP’nin Cemaat ile ne kadar içli dışlı ve sıkı fıkı olduğunu; o zaman, bugünün en hızlı ve en militan anti-FETÖ’cüleri dahil kimsenin kafasında FETÖ diye bir şey olmadığını; Taraf’ın o gün nasıl bir demokrasi mücadelesi verdiğini ve bunun meyvelerini de AK Parti’nin topladığını hatırlattı. (Safların berraklaşması sürecinde Etyen’in Zaman’dan, 22 kişi olarak biz “eski Taraf” yazarlarının ise Taraf’tan nasıl ayrıldığımızı da ekleyebilirdi.) Eski Taraf”ın son genel yayın yönetmeni, AKP’ye ve Çözüm Süreci’ne düşmanlık politikalarına direndiği için tasfiye edilmek istenen (ve nitekim istifaya zorlanan) Oral Çalışlar, Sen olsaydın Hrant (21 Ocak 2017) seslenişinin sonlarındaki “Her karardan önce mutlaka danıştığın can dostun Etyen ‘e de (Mahçupyan) iftiralar atıyorlar son günlerde” cümlesiyle, Posta ve Serbestiyet sayfalarında gerçekleri yerli yerine oturttu.
* * *
Ama bir bakıma en ağır yanıt, üstelik de Güneş ve Etyen Mahcupyan konusuyla doğrudan ilgili olmadığı halde en ağır yanıt, bambaşka bir yerden -- AKP içinden ve Erdoğan’a gönül vermiş bir damardan geldi. Ben Buharin’i anlamak’ta “söz düzeyinde, kelâm düzeyinde psikolojik terör estiren” bir klik veya çeteden, dur durak bilmeksizin sürekli saldıran bir tür “cehennem makinesi”nden söz etmiştim. Yeni Şafak köşe yazarlarından İsmail Kılıçarslan’ın 21 Ocak’ta Çok bunaldık be reis başlığı altında dile getirdiklerinin yanında, çok hafif kaldı doğrusu bu nitelemelerim. Nelerden bunalmış Kılıçarslan, tek tek sayıyor. (1) Kendini kelepçeyle Meclis kürsüsüne bağlayan CHP’li kadın milletvekili (Aylin Nazlıaka) hakkında “seks içerikli, derili merili” espriler yapmayı “uygun” bulan adamla “aynı kafada, aynı safta, aynı mahallede sanılmak” istemiyor örneğin (sanırım twitter’dan “Aylin Nazlıaka’nın kelepçe fantezisi. Bi dahaki sefere deri giysili kırbaçlı adamı da getirsin yanında. Çok eğlenceli olur” diyebilen Fuat Uğur’u kastediyor).
(2) “Sadece bu kadarcık bir itirazı yükselttiğimizde dahi ‘ama biz senin zaten hocacı olduğunu biliyorduk aşağılık pis hain’ yaftasıyla yaftalanacak olmaktan” ve (3) kendi geçmiş zigzagları “insandır, değişir” diye hoşgörüyle karşılandığı halde, bugün önüne gelene “ama bu adam Gezi’de şunları yazmıştı, FETÖ meselesinde bunları yazmıştı’ diyerek kırpılmış tweetlerden oluşan bir seçkiyle” saldırmalarından, “ağızlarından salyalar akıtarak ‘alayınız hainsiniz, bir tek biz en hakiki öz reisçiyiz’ diyerek terör estirmelerinden” şikâyet ediyor (bu tanım hükümet medyasındaki bir yığın köşe yazarı ve televizyon yorumcusuna uyabilir). (4) Aynı doğrultuda, “hep çıkar, menfaat, kariyer için” kurdukları ilişkiler ve edindikleri mevzilerden, başkalarına “senin reise yalakalık yapmaya çalıştığını görmüyor muyuz zannediyorsun? Köşeye sıkıştın çünkü değil mi?” diye sataşanların varlığına dikkat çekiyor.
(5) Söz konusu “‘hakiki reisçiler’ tayfasının” bütün bu saldırı ve imha emirlerini “senden aldıklarını ihsas etmelerinden” de çok kaygılandığını söylüyor, doğrudan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hitaben. (6) Reina saldırganı Masharipov için, “‘öz reisçi’ bir büyük düşünür şunu yazdı”ğını kaydediyor (ki galiba bu da Cemil Barlas olmakta): “Katil, çocuğu ile birlikte yakalanmış. Katili konuşturmak için o çocuk da ne şekilde kullanılması gerekiyorsa kullanılmalı. Ahlâkî sakınca yok.” Dört yaşında bir çocuğun sorguda kullanılmasına, belki (babasının önünde) işkence yapılması ya da işkenceyle tehdit edilmesi imâsına isyan ediyor Kılıçarslan: “Ahlaki sakınca yok diyor. Vallahi diyor.” Ardından “Biz vallahi çok bunaldık be reis” diye devam ediyor.
Bu satırlardan sonra kim, böyle oportünist, kariyerist, mevzilerine sımsıkı yapışmış, “reisçi” etiketini herkesi yıldırmak ve terörize etmek, her türlü dürüst eleştiriyi bastırmak için kullanan bir klik, saldırgan bir çete “yok” diyebilir? Kim, bunu bütün AK Parti tabanı ve sosyolojisine mal etmeye kalkabilir? İsmail Kılıçarslan dümdüz, bütün samimiyetiyle sıralamış, herkesin görüp bildiğini. Doğrudan doğruya AKP içi ve çevresinde giderek yaygınlaşan bir rahatsızlığı dile getiriyor.
* * *
Bu satırları okuduğumda, şimdi Güneş’in geriye dönük olarak şeytanlaştırmaya kalktığı Taraf’ın ilk zamanlarında yazdığım; ilk zamanlar ne kelime, 15 Kasım 2007’de yayın hayatına atılan gazetenin daha üçüncü haftasının başında, 1 Aralık 2007’de yayınlanan bir yazım geldi aklıma. Arkaplanı hatırlatayım: O zamanlar vesayet rejimine ve ulusalcı faşizme karşı mücadele ediyorduk (sahi, bu mücadele sırasında siz neredeydiniz, Güneş manşetlerinin ardındaki çokbilmiş zekâlar?). Bağırıp çağıran ve her yere saldıran bir “laik orta sınıf faşizmi” vardı karşımızda. Akıl tutulması diyorduk; inanılmaz bir sirayet gösteriyordu bu ulusalcı akıl tutulması. Bana iki dünya savaşı arasındaki dönemde demokrasi düşmanlığının hangi isteri nöbetleri içinde, ne gibi irrasyonalist demagojilerle yayıldığını hatırlatmıştı. Önce 1930’larda faşizm, Eliade, Cioran diye bir makale kaleme almıştım, Romanya’daki “Demir Muhafızlar çılgınlığı”na dair bir şeyler söylemek için (29 Kasım 2007). Oradan Ionesco’nun Gergedan piyesine geçmiş ve “gergedanlaşmak”tan söz etmiştim uzun uzun.
İşe bakın, bunun da neredeyse on yıl geçmiş üzerinden. Köprülerin altından çok sular aktı; şimdi ulusalcı değil başka türlü gergedanlar var sahnede. Tekrar edeyim; geçmişte “laik orta sınıf” ile şimdi “muhafazakâr orta sınıf” arasında değil bu paralellik. Bana kalırsa şimdiki dindar ve/ya muhafazakâr kesim geçmişteki ulusalcılardan; şimdiki AKP tabanı geçmişteki (ve bugünkü) CHP tabanından çok daha mutedil ve dengeli. Dolayısıyla benim de gördüğüm, İsmail Kılıçarslan’ın da gördüğü, başkalarının da gördüğü bu klik veya çete, sırf tepede, tabandan kopuk bir siyasî oluşum. Nasıl bazı (solcu) “Beyaz Türk”ler gidip Kürt hareketinin, PKK ve/ya HDP’nin tepesine oturdularsa, başka bazı (köksüz, Makyavelist, serseri mayın gibi boş gezip kendine kapı arayan) “Beyaz Türk”lerin de gidip AKP’nin tepelerine çöreklenme heveslerini yansıtıyor.
Fakat bu kayıtla, söylem düzeyinde toptancılık aynı toptancılık. İmhacılık aynı imhacılık. Bağnazlık aynı bağnazlık. Dolayısıyla bilinci teslim etmeme, insanlığı teslim etmeme, sürüklenmeme çağrısı da aynı derecede geçerli. Nasıl denir; “görülen lüzum üzerine,” aynen, noktasına virgülüne dokunmadan, (sağ üst köşesine kendim için düştüğüm kayıt bilgileri dahil) arşivimde durduğu şekliyle ve o günlere özgü (parantez içinde italikli) bütün göndermeleriyle birlikte, tekrar yayınlıyorum.
* * *
yazılış : 25 Kasım 2007
yayınlanış : Cumartesi, 1 Aralık 2007 (6)
524 kelime
3515 karakter (boşluksuz)
-----------
Okuma Notları
------------------
Ulusalcılık ve “Gergedan”
Halil Berktay
Sürüklenmeyenler de vardı.
Bükreş Üniversitesi’nde üç arkadaş : Eliade, Cioran… bir de Eugene Ionesco. 1928-33’te Fransız Edebiyatı okudu. 1939-45’te Marsilya’daydı. Savaş bittiğinde Paris’e döndü. Samuel Beckett’la birlikte, absürd tiyatrosunun başını çekti. 1960’lar rönesansı, Jack ya da Boyuneğme, Kel Soprano, Kral Öldü, İskemleler gibi eserlerini sahnelerimize taşıdı.
Ancak Gergedan başkadır. Bireyin duruşu ve ahlâkî sorumluluğuna dair bazı derin uyarıları içerir. Eliade ve Cioran’ın nasıl faşistleştiğini daha önce anlatmıştım. Eliade hep gizledi bunu. Cioran sadece Demir Muhafızlara destek vermesinin değil, daha genel olarak milliyetçi fikirlerinin de özeleştirisini yaptı. Örneğin 1972’de, “bir dalgaya kapılıp sürüklenmenin ne demek olduğunu anlamış bulunuyorum” diyordu.
Aynı dalganın piyesini yazmak Ionesco’ya düştü. Gergedan: iri gövdeli, kısa bacaklı, kalın derili, küçük gözlü, hayli miyop bir hayvan. Ansızın panikler, bir-iki ton ağırlığıyla boynuzunun dikine son hız koşturur. Sonra durur, ne yaptığını unutur, otlamaya devam eder. Derken gene dellenir ve dörtnala başka bir yöne gider.
Küçük bir Fransız kasabasında gergedanlar zuhur eder. Önce biri geçer caddeden, sonra biri daha. Kafede, kaldırımda, manavda sohbet edenler hayretler içindedir: doğru mu gördük acaba ? Bir kedi ezilmiştir üstelik; gene de Mantıkçı, bunun “mümkün olmadığını” ispatlar. Bürokrasiyi temsilen Botard, olayı toptan inkâr eder. Derken biri hükümet binasına girer -- ve Madam Boeuf, kendisine doğru şefkatle böğüren kocasını tanır. İtfaiyeden haber gelir: bu sabah 7, şimdi 17, pardon 32 oldular. Dairedekiler yangın merdiveniyle kurtarılırken Botard ağız değiştirir: “Ben biliyorum, sorumluların kimler olduğunu. Hainlerin adlarını. Beni aldatamazsınız. Suçluları açıklayacağım.” (Cemil Çiçek tipi adalet bakanı.)
Ionesco’nun saf, iyimser, otobiyografik karakteri Bérenger, arkadaşı Jean’ın gergedanlaşmasına tanık olur. Süper-konformist Jean’ın sesi karıklaşır; ağrıyan alnında, içinden boynuz çıkacak bir şişlik belirir; derisi yeşillenir; bir yandan da terslenip durur: Yok! İstemiyorum dostluğunu! Nefret ediyorum herkesten! Hayır, hiç de değişmedim işte! Nereden çıkardın, cildimin meşinleştiğini? (Nihat Genç kadar öfkeli.) Burası benim evim; böğürürüm de, hırlarım da, sana ne? (Ya sev ya terk et.) Hem ne olurmuş, insanlar gergedan olmaktan hoşlanırlarsa? (Yasin Hayal’in düşünce özgürlüğü engellenemez.) Bıktım bu ahlâk ölçülerinden! Hayatımızı yeni temeller üzerinde baştan kurmalıyız. Yüzlerce yıllık bu medenî değerleri yıktığımızda daha rahat edeceğiz. Bana insanlıktan söz etme. Hümanizm bitti artık. Neden gergedan olmayayım, ben de önyargıların kurbanıyım. (Ah ah, hep yanlış bilinen, önyargıların kurbanı olan Türk milliyetçiliği.) Bataklıklara! Bataklıklara!
Sonra Bérenger’in kendi başkalaşma korkusu başlar. Daisy ziyaretine gelir; birbirlerine âşıktırlar. Ama telefondan böğürtü, radyodan böğürtü gelmektedir. Daisy tükenir: “Belki hatalı olan biziz. Onlardan fışkıran şu müthiş enerjiye bak.” (Evet, çok enerjikti gerçekten, çılgın Naziler.) “Birer tanrı gibiler.” Bérenger’i o kadar da sevmiyorum, diye diye iner Daisy merdivenlerden. Son sahne: Bérenger tek başına, insan kalma savaşı vermektedir. Boğazından yükselen homurtuları zar zor bastırır. “Bir ben kaldım, sonuna kadar da böyle kalacağım. Teslim olmayacağım.”
Gergedan konformizm tehlikesine ilişkin somut tarihsel ilhamını Demir Muhafızlardan alır. Bugün de Türkiye’nin kentli orta sınıfları böyle bir gergedanlaşma sürecinde. Laiklik noktasından yakalanıp da, bir kere “diktatörlüğün manevî evreni”nde yerlerini alanlar, milliyetçiliği de kabulleniyor, derin devleti de, Avrupa düşmanlığını da. Her yerde militer semboller. Saflar çizilmiş. Aileler bölünüyor, arkadaşlıklar kopuyor. Robert Kolej, TED, ODTÜ mezunlarının web sitelerinde, Türkiye’nin evrensellik atılımından, özlediği medeniyet değerlerinden, demokratik hoşgörüden eser kalmamış.
İnsanlar, içinizdeki gergedana teslim olmayın.
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Sanem ALTANAcılar usta, bizler çırağız.. 6.02.2016 Tüm Yazıları
-
Hadi ULUENGİNOtoriterlik yükselirken 4.02.2016 Tüm Yazıları
-
Demiray ORAL‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re* 2.02.2016 Tüm Yazıları
-
Enver SEZGİNEkrem Sezgin 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARANSUYasadışı dinleme suç değilmiş! 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Gülay GÖKTÜRKAYM’den AİHM’e cevap 12.01.2016 Tüm Yazıları
-
Yasemin YILDIRIMSayın Kılıçdaroğlu elinizi yükseltin ve “Demirtaş 15 Temmuz gecesi neredeydi?” diye sorun 5.01.2016 Tüm Yazıları
-
Ayhan BİLGENYalanın gücü tükenir, onur kavgası tükenmez 30.12.2015 Tüm Yazıları
-
Zeliha AKPINARNefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatırdı 29.12.2015 Tüm Yazıları
-
Abdülkadir Küçükbayrak“Analar ağlamasın”dan “Analarını ağlatacağız”a nasıl gelindi! 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Umur COŞKUNSöz Geçmez, Top Mermisi İşlemez 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Ekrem DUMANLIGeç kaldın ey Müslüman 17.11.2015 Tüm Yazıları
-
Semra POLATFransa'nın mülteci ayarlı bombaları 14.11.2015 Tüm Yazıları
-
Ferdan ERGUTHDP içi bir PKK eleştirisi mümkün müdür? 12.11.2015 Tüm Yazıları
-
Nejat ERDİMIŞİD,KÜRTLER VE KAPIMIZDAKİ TEHLİKE! 22.07.2015 Tüm Yazıları
-
Mazlum ÇETİNKAYAEşitlik yoksa kardeşlik de yok! 26.06.2015 Tüm Yazıları
-
Hakan DEMİRCANKoalisyon hava durumu 3 21.06.2015 Tüm Yazıları
-
Tuncay TOPCamide propaganda ve ucuz taşra siyasetçiliği 27.05.2015 Tüm Yazıları
-
Mithat SANCARİnkarın bedeli 30.04.2015 Tüm Yazıları
-
Bülent KARATAŞBirol Başören 28.03.2015 Tüm Yazıları
-
Hasan ÖZTÜRKİLMİK İLMİK 26.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kelemet Çiğdem TÜRKMUNZUR’UN ŞİFASI 6.02.2015 Tüm Yazıları
-
Gürbüz Çimen2 Dil 1 Bavul 2.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kerem ALTANHayaller duşakabin 20.01.2015 Tüm Yazıları
-
Mehmet YILDIZEnseyi karartmamalı ama nasıl? 8.01.2015 Tüm Yazıları
-
Eylem YILMAZDemokratı az olan toplumlar az demokrasi ile yönetilirler! 3.01.2015 Tüm Yazıları
-
Muhteşem ÖZDAMARHDP'yi BEKLEYEN TEHLIKE 29.12.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet DOĞANHADİ KALK 7.08.2014 Tüm Yazıları
-
Haydar TOPAYSevgili Yoldaşımız, ağabeyimiz Burhanettin Çetinkaya... 13.07.2014 Tüm Yazıları
-
Erdal TALUPolitikada Yeni Paradigmanın Doğuşu 7.06.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet KIRARSLANHalklar nasıl karar verir? 20.04.2014 Tüm Yazıları
-
Yasemin ÇONGARKiev’den notlar: Avrupalılaşmak ile güdülmek arasında… 4.02.2014 Tüm Yazıları
-
Zülfikar ÖZDOĞANTarih, Tarih Olalı... 2.01.2014 Tüm Yazıları
-
Neşe DüzelHata ve devlet gazetecileri 11.12.2013 Tüm Yazıları
-
Selçuk UZUN1915/16´da Erzurum Vilayeti Valisi Tahsin Uzer (1) 25.07.2013 Tüm Yazıları
-
Dr.Sivilay GENÇSibirya ablası 2.05.2013 Tüm Yazıları
-
Nihat TAŞTANBU GÜNÜN MÜŞRİKLERİ MEKKE MÜŞRİKLERİNİ ARATMIYOR 16.03.2013 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCI-Taraf YazılarıBelirsizlikler zamanı ve ütopya zamanı 21.10.2012 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLU-Taraf yazılarıESAT’IN YENİ HAMLESİ.. 8.10.2012 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜR-Taraf yazıları1922’de Güzelim İzmir’e Kimler Kıydı? 9.09.2012 Tüm Yazıları
-
Cevdet AŞKINŞiddetli çatışma dönemi başladı 22.05.2012 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024