Hasan CEMAL
Gazeteciliğin içine düşmüş olduğu durum ya da çok sevdiğim mesleğimin bugünkü utanç verici hâlleri içimi acıtıyor. Başbakan talimatlarıyla hizaya sokulan bir medya düzeni hiç özgür olabilir mi? Başbakan'dan ‘cici gazeteci’ye çekilmiş ‘Alo Fatih Hatları'nın tıkır tıkır işlediği bir memlekette, söyleyin Allah aşkına, demokrasiden söz edilebilir mi?
Bu satırları dün gece yarısına doğru yazıyorum.
Yazarken de hüzün duyuyorum.
Çünkü gazeteciliğin içine düşmüş olduğu durum ya da çok sevdiğim mesleğimin bugünkü utanç verici hâlleri, emin olun, içimi acıtıyor.
Gerçekten yazık.
Medyası böyle olan bir ülkede demokrasiden söz edilebilir mi?
Başbakan talimatlarıyla kendini hizaya sokan bir medya düzeni hiç özgür ya da bağımsız olabilir mi?
Medyadan telefon talimatlarıyla haber attırabilen bir Başbakan’ın ağzından daha hâlâdemokratikleşme paketi gibi sözler işitmek tahammül edilebilir bir durum olabilir mi?
Elbette olamaz.
Demokrasiye içtenlikle inananlar için böylesine utanç verici bir durum çoktan beri tahammül edilebilir olmaktan çıkmıştır.
'Alo Fatih' hattı
Tayyip Erdoğan’ın Alo Fatih Hattı bu memlekette rejimin demokrasi ve özgürlüklerden nasıl hızla uzaklaştığını, nasıl otoriterleştiğini, nasıl ‘polis devleti’ne dönüşmeye başladığını apaçık sergilemektedir.
Aşağıdaki ses kaydı tapeleri, ‘Alo Fatih Hattı’ndan yeni bir örnek.
HaberTürk televizyonu, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin basın toplantısını canlı olarak veriyor.
Başbakan Erdoğan küplere biniyor.
Daha önce de yaptığı gibi, HaberTürk yayın grubu üyesi Fatih Saraç’ı arıyor ve aralarında aşağıdaki konuşma geçiyor.
'TAMAM EFENDİM, ŞİMDİ KESTİRİYORUM!'
Erdoğan: Fatih sen izliyor musun şu andaki basın açıklamasını?..
Fatih Saraç: Efendim şu anda evdeyim ben, bir dakika, dışarıda şeyin mi diyorsunuz, Habertük’teki mi?
Erdoğan: Evet
Fatih Saraç: Yok efendim şimdi açtım.
Erdoğan: Yaa adam…
Fatih Saraç: Bitirir…
Erdoğan: Fatih, yani siz var ya, ne yaptığınızın farkında değilsiniz ya! Adam şu anda sanki Türkiye batmış, bitmiş, tamamen elden çıkmış… Böyle bir manifesto açıklıyor ve bunu tam tam olarak da, canlı yayın olarak veriyor ya…
Fatih Saraç: Şimdi iki üç dakikaya kestiriyorum efendim, tamam…
Erdoğan: Bu ne biçim iş ya, ama yeni başlamadı.
Fatih Saraç: Ama efendim…
Erdoğan: 15-20 dakika oldu, 25 dakika oldu ya…
Fatih Saraç: Tamam efendim, şimdi kestiriyorum, söylüyorum tamam…
Erdoğan: Rezillik ya, böyle bir şey olur mu ya, adam küfür ediyor bize, ya baştan beri küfür ediyor.
Fatih Saraç: Bütün siyasi partilerin, işte grup olanların açıklamalarını verelim diyerek, önden bir kayda alalım diye…
Erdoğan: Olur mu canım, niye öyle bir kaygı olacak ki, mecbur musun öyle bir şey vermeniz. Ya şu adamın yaptıklarına bak ya, sanki ülke batmış bitmiş gitmiş elden…
Fatih Saraç: Tamam efendim…
Erdoğan: Tamamen vatan hainleri el koymuşlar ülkeye, biz vatan hainleri ile işbirliği içindeyiz, yenilir yutulur bir basın toplantısı değil yani…
Fatih Saraç: Anlaşılmıştır efendim.
Erdoğan: Vay anasını ya…
Fatih Saraç: Hemen kestiriyorum efendim. Özür dilerim efendim.
'GÖZÜNÜ SEVEYİM OĞUZ!'
HaberTürk yayın grubu üyesi Fatih Saraç, Başbakan Erdoğan’dan fırçayı yedikten hemen sonra kanal yöneticisi Oğuz Usluer’e açar telefonu.
Oğuz Usluer: Efendim Fatih Bey?
Fatih Saraç: Oğuz ya, bizden başka MHP Genel Başkanı’nın basın toplantısını naklen veren olmamış, çok üzüldü millet ya.
Oğuz Usluer: Yani NTV, CNN ve TRT…
Fatih Saraç: Onlar kesmişler.
Oğuz Usluer: Yoo kesmediler Fatih Bey.
Fatih Saraç: TRT verdi mi?
Oğuz Usluer: Tabii TRT de verdi, ee NTV de verdi, CNN de verdi.
Fatih Saraç: Ama biz uzun uzun verdik
Oğuz Usluer: Hayır, hepimiz aynı sürede verdik. CNN biraz geç girdi, geç çıktı. Hani belki 2 dakika fazla vermişimdir. Ee süreden kaynaklı bir durumdan dolayı, yani maksimum 2 dakikadır.
Fatih Saraç: TRT verdi mi?
Oğuz Usluer: Tabii tabii verdi, TRT de verdi. TRT de verdi. Ee bir kısmında A Haber de girdi. Eee zaten şu an devam ediyor, baştan sona vermedik, en başını da vermedik devam ediyor. O Anayasa’yla , çözüm süreci ile ilgili kısımları verdik. Anayasa’yı tamamını verdik, çözüm kısmını da eee bir kısmını verdik. Yani çözüm süreciyle ilgili kısmıyla bir kısmını verdik, tamamını vermedik, yani daha devam ediyor zaten.
Fatih Saraç: Gözünü seveyim biz vermeyelim tamam. Direk birisi aradı, üzüldüğünü söyledi tamam.
ALO FATİH HATTI’NDA BİLAL ERDOĞAN…
Fatih Saraç, bu görüşmenin ardından Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ı arar telefonla.
Fatih Saraç: Bilalciğim nasılsın?
Bilal Erdoğan: Sağol abi siz nasılsınız?
Fatih Saraç: Müsait misin?
Bilal Erdoğan: Buyur abi.
Fatih Saraç: Eee şimdi, ee büyüğüm aradı da..
Bilal Erdoğan: Hıh..
Fatih Saraç: Bahçeli’ylen ilgili bi şey naklen veriyorsunuz dedi, kestirdim onu da. Ya sen bi şekilde söylersin, TRT verince biz veriyoruz, TRT vermeyince vermiyoruz.
Bilal Erdoğan: Hıııh..
ÜZÜLMESİN BÜYÜĞÜM!
(ARA BAŞLIK)
Fatih Saraç: Yani TRT verince, TRT girmiş, A Haber girmiş. Büyüğüm de bizi seyrediyormuş herhalde, bizden yakaladı. Ben hemen anında kestirdim. Ama önemli olan yani onun üzülmemesi için… Üzüldüm diyor, ben çok üzülüyorum, üzülmesin.
Bilal Erdoğan: Hı hıı.
Fatih Saraç: TRT verince biz veriyoruz. TRT’yi koyduk önümüze, TRT’nin naklen yayın yaptığı her şeyi ona göre veriyoruz.
Bilal Erdoğan: Anladım.
Fatih Saraç: Orası şaşırtınca, tabii bizimkiler şaşırmışlar. Hakkını helal et, kusura bakma.
Bilal Erdoğan: Estağfirullah abi, estağfirullah. Hadi selametle.
ÖZGÜRLÜK HIRSIZLARINDAN HESAP SORULUR!
(ARA BAŞLIK)
İşte böyle bir şey Alo Fatih Hattı!
Tayyip Erdoğan’dan ‘cici gazeteci’ye çekilmiş böyle bir ‘Alo Fatih Hattı’nın tıkır tıkır işlediği bir memlekette, söyleyin Allah aşkına, demokrasiden söz edilebilir mi?
Özgür medyadan söz edilebilir mi?
Bağımsız medyadan söz edilebilir mi?
Alo Fatih Hattı, tekrar ediyorum, ‘özgürlük hırsızlığı’dır.
Ve bu hırsızlığı yapanlar, hiç kuşkunuz olmasın, demokrasilerde gün gelir bunun hesabını verirler; demokrasilerde bu hırsızlığı yapanlardan eninde sonunda hesap sorulur.
İyi pazarlar!
Twitter: @HSNCML
Yazarlar
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024