Hasan CEMAL
ASKER SORUNU DEYİNCE... 2
Asker 2000’lerde kendi ‘vesayeti’ni sürdürmek istedi ama sürdüremedi. Erdoğan teslim olmadı. Cumhurbaşkanı Gül-Başbakan Erdoğan ikilisi, bugüne kadar demokratik hukuk devletinin yolunu tıkamış olan askeri vesayetin çözülüşüne giden yolların taşlarını döşediler
Tam 43 tane internet sitesi... Genelkurmaytarafından kurduruluyor.
Karar, emir-komuta zinciri içinde alınıyor, yani ‘birinci başkan’a kadar uzanıyor.
Ne yapıyor bu siteler?
Erdoğan hükümeti aleyhine yayın...
İftira kampanyaları...
Ak Parti hakkında kara propaganda...
Ama yakayı ele veriyorlar.
Şimdi adı internet andıcı olan iddianameyle, aralarında Ege Ordu Komutanı’nın ve 5 muvazzaf generalle amiralin de bulunduğu 22 sanık hakkında ağır hapis cezaları istenmekte...
Sözü uzatmak yersiz.
Sadece bu örnek bile tek başına asker sorunu nedir sorusunun çerçevesini çizmeye, sorunun ne olup ne olmadığını anlatmaya yeter.
Ayrıca, şu anda 173’ü muvazzaf, 77’si emekli olmak üzere 250 general-amiral, subay, astsubay ve uzman jandarma çavuş hapiste yatıyor.
Bütün bunlar komplo mu askere karşı?..
Bunu öne sürenler var.
Buna inananlar var.
İnanmak isteyenler var.
Ama kendilerini aldatıyorlar.
Bu yaşananlar eğer gerçekten askeri hedef alan bir komplonun ürünleri olsaydı, Türkiye birbirine girer ve bu komployu yapanların tozu çoktan atılırdı.
Komplo hep askerin kendi içinden geldi. Onun ‘sivil işbirlikçileri’yle el ele yapıldı.
Uzak geçmişe gitmek gerekmiyor.
2000’li yıllara bakın.
Ak Parti’nin 2002 yılı sonunda tek başına iktidara gelmesiyle birlikte asker önce kendi içinde ayaklandı.
Balyoz, Ergenekon böyle geldi.
Sarıkız’lar, Ayışık’ları hayali değildi.
Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek’in günlüklerini okumadıysanız okuyun. Yanına, Mustafa Balbay’ın günlüklerini koyarak da okuyabilirsiniz.
Böyle bir okuma size çok iyi bir fikir verir, 2000’li yılların darbe tertip ve tezgâhları konusunda...
Hatırlamak o kadar zor değil.
Cumhuriyet Mitingleri’nin arkasındaki darbeci çekirdek...
Trabzon’daki Rahip Santoro cinayeti, Hrant Dink cinayeti, Malatya’daki Zirve Kitapevi katliamı...
Kanlı Danıştay baskını...
Arka planda askerin yer aldığı ve Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığını önlemeyi amaçlayanÇankaya Savaşları...
Anayasa Mahkemesi’nde 367 ucubesi...
27 Nisan e-muhtırası...
Bunların hiçbiri fayda etmeyince, Ak Parti yüzde 47 ile seçimleri kazanıp Gül’ü Çankaya’ya gönderdikten hemen sonra tezgâha konan yargısal darbe girişimi, Ak Parti’yi kapatma davası...
Ak Parti’yle Fethullah cemaatini etkisizleştirmeye yönelik olan ve yine Genelkurmay karargâhının damgasını taşıyan İrticayla Mücadele Eylem Planı... Yani Albay Dursun Çiçek ve ıslak imza...
2009 yılında yine Genelkurmay karargâhının marifeti olan ve Ak Parti ve hükümetini hedef alan internet andıcı...
Evet, Türkiye bunları yaşadı.
Ve bu yaşananların tümü, halkın oyuyla gelen, seçim sandığından çıkan bir iktidarı yıkmayı, etkisizleştirmeyi ya da teslim almayı amaçlıyordu.
Tümünün arkasında asker vardı.
Bazı sivil işbirlikçileri vardı askerin.
Asker kendi ‘vesayeti’ni sürdürmek istedi.
Sürdüremedi.
Çünkü Erdoğan teslim olmadı.
Cumhurbaşkanı Gül-Başbakan Erdoğan ikilisi, bugüne kadar Türkiye’de gerçek bir demokratik hukuk devletinin yolunu tıkamış olan askeri vesayet sisteminin çözülüşüne giden yolların taşlarını döşediler.
Bu açıdan, Genelkurmay Başkanı’yla üç kuvvet komutanının istifa ettikleri 29 Temmuz 2011 de tarihi bir dönüm noktasıdır.
Bu ülkede ‘askeri otorite’nin seçimle gelen ‘sivil otorite’ye tabi olması açısından son derece önemli bir tarihtir.
Bizim memlekette de asker, demokrasilerdeki gibi olağan yerine oturmadan demokrasi ve hukukun üstünlüğü yerli yerine oturamaz.
Bu gerçeği küçümsemek, görmezlikten gelmek, odak saptırmaya kalkmak, esası gözardı edip yan yollara sapmak yanlıştır, yanıltıcıdır.
Uzun lafın kısası:
Demokrasi ve hukuka ilişkin sorunlarımızın anası asker sorunudur.
Bu sorun bir süredir çözülüyor.
Ama daha yapılacak çok iş var.
Neler yapmak lazım?
Veyahut:
Asker sorunu çözülünce demokrasi kendiliğinden gelir mi?
Ya da asker sorunu biter, bu kez ‘sivil sorunu’ başlayabilir mi?
Üçüncü yazı yarın.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024