Hasan CEMAL
İngilizce çıkan kitabını bir yıllık gecikmeyle okurken, Cengiz Çandar'ın ömür boyu süren savaşa karşı barış kavgasını yine sevdim.
Cengiz Çandar'ın geçen yıl yurtdışında
İngilizce çıkan kitabını okuyorum:
Turkey's Mission
Impossible
War and Peace
with the Kurds
Kitabın adı Türkçe'ye nasıl çevrilebilir?
Türkiye'nin Açmazı
Kürtlerle Savaş ve Barış
Türkiye'nin İmkânsızı
Kürtlerle Savaş ve Barış
Ya da Türkiye'nin Derin Çıkmazı
da olabilir kitabın ismi...
Açmaz...
Çıkmaz...
Türkiye'nin imkânsızı...
Bunun adı Kürt sorunu.
Yüzyıldır çözülemiyor.
Bir yüzyıl daha çözülemeyecek mi?
Hep acı mı çekilecek,
hep oluk gibi kan
ve göz yaşı mı akacak?
Yıllara damgasını
hüsran mı vuracak?
Bilemiyorum.
Cengiz Çandar bir solukta okunan
güzel kitabında elbette
"çözüm"e odaklanmış,
çözümsüzlüğün şifrelerini
çözmeye çalışırken...
Bıçak sırtında dengelerin
sürekli değiştiği,
keskin çelişkilerin
durmaksızın yer değiştirdiği,
"oyun içinde oyunlar"ın insanı şaşırttığı,
belirsizliklerin her daim damgasını vurduğu
bir coğrafyanın sorunlarıyla ilgili
kitap yazmak hiç kolay değil.
Belki daha doğru deyişle:
Kalıcı, zamana dayanıklı
bir kitap yazmak zor iş...
Sevgili Cengo,
eski deyişle meşakkatli,
hatta nankör bir işe soyunmuş...
Hele Türkiye gibi ne desen olur olmaz,
belden aşağı tepkiler alan
bir memlekette böyle bir kitap yazmak,
cesaret işi de sayılabilir.
Kürt sorununun etrafında Türkiye'nin,
bu toprakların derin, karmaşık yakın tarihini
yüreğini de koyarak anlatırken
kalıcılığı da yakalayabilmiş,
zamana dayanıklı bir kitap çıkarmış
Cengo...
Dünün labirentlerinde dolaşırken,
bugünü ve yarını da unutmamış,
taşları yerli yerine oturtmuş...
Kitabı okurken,
özellikle Kürdistan coğrafyasında
Cengiz Çandar'la birlikte
dolaştığımız zamanlar bir film şeridi gibi
gözümün önünden geçti gitti.
İçimde bir hüzün esintisi kıpırdadı.
O inişli çıkışlı zamanlar,
Kürt sorununda nihayet
iyi bişeyler oluyor derken,
kendimizi umutsuzluk çukurunda
bulduğumuz o dönemler aklıma takıldı.
Ve tabii yaşadığımız
yenilgiler de kapımı çaldı.
Hayal kırıklıkları
ya da hüsran zamanları...
Ama bütün bu yenilmişliklerin
Kürt sorununda "çözüm"e açılan yollara
döşenen taşlar olduğunu da unutmadım.
Kitabının önsözünde
sevgili Cengo'nun dediği gibi:
Beni teselli eden gerçeğe gelince...
En azından denedik,
bu da gelecek nesillere
mirasımızdır.
Kitapta Cengiz Çandar'ın
gazeteciliği var.
Tarihçiliği var.
Ve elden hiç bırakamadığı
siyasetçiliği de var.
Cumhurbaşkanı Özal 1993 yılı baharında
hiç beklenmedik şekilde hayata
veda etmeseydi,
kim bilir belki de Cengiz Çandar,
Cumhurbaşkanı Özal'ın
Çankaya'dan inip kuracağı yeni partide
aktif siyasete girecekti...
Kitabın ilginç bölümlerinden biri,
Cengiz'in özellikle Kürt sorunu
bağlamında Özal'la yakın ilişkileri...
Yer yer siyasetçi-gazeteci ilişkisinin
sınırlarını aşan bu dostluğun,
bence, Özal'ın soruna bakışını da
epeyce etkilediği,
bu konuda derinleşmesine de yol açtığı anlaşılıyor.
ANAP'ın kurucularından, eski başbakan
rahmetli Mesut Yılmaz bana bir keresinde
Mülkiye'den arkadaşı olan Cengiz Çandar
hakkında şöyle demişti:
Kürt meselesiyle ilgili
bütün bunları
Özal'ın kafasına sokan
Cengiz Çandar'dır.
8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, başdanışmanı Cengiz Çandar ile Çankaya'da
Özal'ın Kürt sorunuyla ilgili olarak
gerçekten tabu kırıcı tavırları,
adımları vardır.
Ama bazen yalnız kaldığı için,
bazen gücü yetmediği için,
bazen özellikle asker karşısında
frene bastığı, gerilediği için,
bazen de sorunun derinliğini
tam kavrayamadığı için
bir noktanın ötesine gidememiştir Özal...
Kitabın bu bölümü düşündürücü,
bilgilendirici ve renkli.
Bir danışmanın bir devlet adamını
olumlu yönde nasıl etkileyebileceğinin
örnekleri bir solukta okunuyor.
Bu açıdan Cumhurbaşkanı Özal'ın
1990'larda Iraklı Kürt liderlerle,
özellikle Celal Talabani'yle,
o tarihlerde Bekaa Vadisi'nde,
Şam'da yaşayan Öcalan'la Türkiye'nin diyalog kapılarının
açılmasında Çandar'ın oynamış olduğu
rolün altını çizmek gerekiyor.
Cengiz Çandar, savaş sonrası ilk Irak Cumhurbaşkanı seçilen
Irak Kürdistan Yurtsever Birliği Başkanı 'Mam Celal' lakaplı Celal Talabani ile...
Kitabın Özal'la ilgili sayfaları,
seçilmiş bir siyasetçinin,
bir devlet adamının Türkiye'de
devlet ve asker karşısındaki
güçsüzlüğünü göstermesi
bakımından da son derece ilginç ve renkli...
Mesud Barzani ve Özal, 1991 yılında Ankara'da
Erbakan Hoca'nın partisinden
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'yken
1990'larda Kürt sorunu konusunda
ana hatlarıyla iyi bir rapor hazırlatmış olan
Tayyip Erdoğan'a gelince...
Kitapta ayrı, renkli, kalın bir yeri var.
2005 yılında Başbakan Erdoğan
Diyarbakır'a gelir, içinde önemli mesajları, ilkleri olan bir konuşma yapar.
Türkiye Cumhuriyeti'nin bir başbakanı
ilk kez Kürt sorunu der.
Yine ilk kez bu konuda
"devletin hataları"ndan da söz eder.
Bir adım daha ileri gider,
"Kürt sorunu hepimizin sorunudur"
diye ekler.
Siyaset meydanı
bir anda allak bullak olur.
Erdoğan'ın söyledikleri
"devlet ezberi"ne ters düştüğü için
"asker-sivil oligarşi"nin kaşları çatılır,
muhalefet ayağa kalkar.
Bunun üzerine Erdoğan etrafa çaktırmamaya
çalışarak geri basmaya başlar.
Diyarbakır konuşmasından kısa bir süre sonra
Cengiz Çandar'a bir uçak yolculuğunda
baş başayken itiraf eder:
Kürt sorunu
demekle
hata yaptım.

Dönemin Başbakanı Erdoğan ve Cengiz Çandar
Kürt sorununun çözümü konusunda
"Diyarbakır konuşması"na
umut bağlayanlar için Erdoğan'ın
bu itirafı hayal kırıklığı olur, unutulmaz.
Erdoğan'ın sorunu tam kavrayamadığına,
çözüm konusunda derine inemediğine
dair değerlendirmeler
bizim dünyamızda böylece yaygınlaşır.
Oysa Erdoğan,
İmralı'yı 2005 sonrası asker
gölgesinden kurtarıp "sivil"lere açmış,
kendi temsilcilerini Kandil'den
gelenlerin karşısına oturtarak
"Oslo süreci"ni 2008'de başlatmış
bir sivil siyasetçi, bir başbakandır.
Böylesine radikal adımların
sahibi bir siyasetçi,
gücü de olmasına rağmen
neden "çözüm yolu"nu açamadı?
Şöyle özetlenebilir:
Çünkü Kürt sorununu
yüreğinde hissetmiyordu.
Kendi açısından çözüm süreçlerini
"oy"dan ibaret görüyordu.
Süreçte oy kaybetmeye başladığını
görünce ya da hissedince
derhal savaş pedalına basıyordu.
"Çözüm"den ne anladığına gelince,
şöyle özetlenebilir:
(1) PKK'nın dağdan inmesi...
(2) Silah bırakması
ya da silahları gömmesi...
(3) Ve af...

Erdoğan, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani ve
Kürt müziğini önde gelen ismi Şivan Perver'le Diyarbakır'da
Erdoğan'ın bu kafa yapısı
ve zaman içinde "devlet ezberleri"ne,
"asker çizgisi"ne yanaşması,
çözüm süreçlerinin
her seferinde tıkanmasına yol açtı.
Kitapta bu zamanlar
"Kürt ve Türk
başoyuncular"la birlikte
ve Cengiz Çandar'ın onlarla başbaşa
temaslarıyla rengârenk anlatılıyor.
Ankara'dan Kandil'e,
Tahran'dan Şam'dan Bağdat'a,
Beyrut'tan Erbil'e, Batı başkentlerine
Cengiz Çandar'ın o son derece renkli
"Ben oradaydım" gazeteciliğiyle gezerken
"Kürt sorunu"nun
ve bir türlü gerçekleşemeyen
"çözüm"ünün inceliklerine
vakıf olmak gerçekten heyecan verici...
Kitap, Cumhuriyet'in kuruluşundan,
hatta öncesinden Abdülhamid'den,
Talat Paşa'dan, Atatürk'ten
bugünlere geliyor.
Türkiye'de demokrasiyi,
hukukun üstünlüğü
ve özgürlükler düzenini
neden bir türlü oturtamadığımızın
köklerini araştırıyor.
Cengiz Çandar ve Irak Bölgesel Kürt Yönetimi ve
Kürdistan Demokratik Partisi Başkanı Mesud Barzani.
Bu çerçevede "Kürt sorunu"nu
tüm boyutlarıyla görüyor ve bu açıdan
"Kürtlerle savaş ve barış"ın
Türkiye'de ne kadar hayati bir önem
taşıdığını örnekleriyle irdeliyor.
Cengo'nun akıcı kaleminden
bunları okurken, bir ömür boyu
"barış"ı kovalamanın anlamını,
ve bu konudaki hayal kırıklıklarını
daha iyi anlıyor insan...
Cengiz Çandar bugün de barışın peşini
bırakmış değil. Irak Kürdistanı gibi,
Suriye Kürdistanı'nı,
yani "Rojava"yı da öğreniyorsunuz.
"Yoksa Erdoğan Rojava'nın
Saddam Hüseyin'i mi?" gibi cümleler
yakın geleceğe dair soruları da tetikliyor.
Bu bağlamda Türkiye açısından
beni en tedirgin eden son bir soruya gelince:
Kuzey Suriye,
yani Suriye Kürdistanı
ya da Rojava,
Türkiye'nin Vietnam'ı mı,
yoksa Afganistan'ı mı olacak?..
Evet, Kürtlerle barışını yapmadan
Türkiye'nin önü açılmayacak.
"Kürtlerle barış"ın gerçekten ne olduğunu
Ankara daha derin ve çok taraflı düşünürken,
Kandil ve İmralı da
"Türkiye'yle savaş"ı
artık yerli yerine oturtmak zorunda;
çünkü barış çok uzun zamandan beri
"namlunun ucunda" değil.
Son olarak,
kitabın isabetle değindiği
üç nokta daha var:
Erdoğan'ın Suriye'yle ve
"Kürt korkusu"yla birlikte Rusya'ya çark etmesi...
S-400'lerle Amerika'ya, Batı'ya sırtını dönmesi...
"Avrasyacı" askerle birlikte Çin'e doğru açılması...
Çandar'ın kitabı bu açılardan da bugünü yakalıyor.
Sevgili Cengo;
Güzel kitabını keyifle okudum.
Kafamdaki bazı boşluklar doldu.
Keşke yakın zamanda Türkçe'ye çevrilse...
Sen Stockholm'de, ben İstanbul'dayım.
Yıllardır çok seyrek görüştük.
Geçenlerde bir telefon sohbetimizde
şöyle demiştin:
Yaşadığımız zamanları
özlüyorum.
2016 yılında Hasan Cemal ve Cengiz Çandar, tutuklu gazeteciler
Can Dündür ve Erdem Gül için Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde başlatılan 'Umut Nöbeti'nde
Ben de özlüyorum, hem de çok.
Zaman artık hızla kaçıp gidiyor bizden...
Yıllar geçtikçe ıssızlaşıyoruz.
Ama hayat varken umut bitmez!
Kendine iyi bak sevgili kardeşim.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024