Hilâl KAPLAN
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ilan etti: "Yeni ekonomi programı bünyesinde kurulan Maliyet ve Dönüşüm Ofisi için uluslararası yönetim şirketi McKinsey ile çalışmaya karar verdik."
Bu ilanı, Türkiye-ABD İş Konseyi tarafından New York'ta düzenlenen konferansta yani ABD'nin önde gelen yatırımcılarının bulunduğu ve ABD medyasının takip ettiği bir buluşmada yaptı. Kendisi duyurmasa, hiç kimsenin haberi olmayacaktı. Çünkü McKinsey dünyanın en güvenilen yönetim danışmanlığı şirketlerinden biri ve çalıştığı tek devlet Türkiye değil. O yüzden yüksek işverenleri için uygulanan sıkı bir gizlilik politikaları var. Peki, Bakan Albayrak bunu neden yaptı? Çünkü Türkiye ekonomisine karşı Trump'ın başlattıklarını kabul ettiği ticarî savaş üzerinden imajı yıpratılmak istenen ekonomimizin global kurallar çerçevesinde ayakta durduğunun bilinmesini istedi.
Bundan sonra Türkiye'ye yatırım yapmak isteyecek yabancı yatırımcılar için, Türkiye hakkında rapor alabilecekleri, global piyasalarca tanınan ve güvenilen bir muhatapları var artık. Deniyor ki Türk akademisyenler veya şirketler tercih edilemez miydi? Şayet muhatabımız global piyasalar olmasaydı, haklı bir serzeniş olurdu. Fakat global aktörlerce tanınan ve güvenilen bir muhataplık mekanizmamız maalesef henüz mevcut değil. Atilla Yeşilada ve Mert Yılmaz gibi iktidara mesafeli ekonomistler de McKinsey kararının olumlu karşılanması gerektiğini savunuyorlar.
Almanya ziyaretini izlediğim için muhalefetten gelen tepkileri takip edememiştim. Bir de ne göreyim; IMF kıyasları, Düyun-u Umumîye metaforları havada uçuşuyor.
Öncelikle ortada "borç alınan" bir kurum yok. Hangi IMF'den bahsediyorsunuz? Bu ilişkide patron Türkiye Cumhuriyeti, iş verilen McKinsey. Karar alıcı Hazine ve Maliye Bakanlığı, fikir ve öneri sunan McKinsey. İcracı olan taraf tamamen bizken ve danışmanlık almanın hiçbir bağlayıcı yönü yokken, nasıl IMF ile benzerlik kuruluyor, hayretle izledim.
Şimdiye kadarki tüm adımları ABD'nin boyunduruğundan kurtulmak ve dolar silahıyla tavizsiz mücadele sürdürmek yönünde olan bir Ekonomi Bakanı'na bu yakıştırmayıyapmak, üstelik bunu "Beni Amerikalılar aradı" gururuyla kampanya yürütenlerin iddia etmesi oldukça ironik. Üstelik bunu, seçimden önce "IMF'den borç almış olsaydık, bugün daha iyi bir yerde olurduk" diyen muhalefet figürleri yaptığında ise, gülünçlük zirveye ulaşıyor doğrusu.
Düyun-u Umumîye ise dış borçlarıyla baş edemeyen Osmanlı İmparatorluğu'na alacaklı devletler eliyle vurulan bir prangaydı. Hâlbuki Türkiye bugün, kamu borcunun millî gelire oranla en düşük olduğu dönemini yaşamakta. Öyle ki bu oran 26 AB ülkesinden ve özellikle ABD'den kat be kat iyi bir seviyede. Dün Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan'ın açıkladığı üzere, geçtiğimiz ay ihracatın ithalatı karşılama oranında rekor seviye olan %88.4'e ulaşılmış durumda. Yani McKinsey'den alınacak hedef takibi ve fikir üretiminden ibaret olan danışmanlığı bununla kıyaslamanın iler tutar yanı hakikaten yok.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dünkü Meclis açılış konuşmasındaki şu satırların altını çizerek bitirelim: "Kurdaki yükselişin yol açtığı belirsizlik ortadan kalkıyor. Türkiye kimseden para talep etmiyor. Tüm çabamız uluslararası sermayenin ülkemizde yatırım yapmasını sağlamaktır."
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019