Hilâl KAPLAN
Geçtiğimiz günlerde, yazar Erkam Tufan Aytav, programında ağırladığı Mehmet Ali Birand'a başörtüsü meselesiyle ilgili bodoslama sorular sordu. Böylelikle Birand'ın, şimdiye kadar zımnen bilinen ama geçiştirilen bir gerçeği itiraf etmesine vesile oldu. İzlemeyenler için özetleyelim.
Türkiye'deki ötekileştirme pratikleri gibi soyut bir mesele üzerine konuşulurken Aytav "Koskoca Doğan Medya'da bir tane başörtülü çalışan bile yok. Siz de haber merkezinin patronusunuz. Ne diyorsunuz?" diye soruyor.
Birand önce topu dolaylı olarak başörtülülerin sahasına atıp "Öyle bir ortamı var ki oranın, türbanlı cesaret edemiyor gelmeye" diyor. Böylelikle 'mahalle baskısı'nın âlâsının Doğan Medya'nın koridorlarında yaşandığını teyit etmiş oluyor. Ardından tereddütlü bir ifadeyle "Bilmem ekranda enteresan olur mu sence?" diyerek sanki bu fikir ilk kez aklına geliyormuş gibi yapıyor. Ve sonunda "Ama kanalın bir de markası var. Başörtüsünden zarar görebilir, niye görmesin?" diyerek ağzındaki baklayı çıkarıyor. Kapanış ise şahaneydi "Keşke herkes benim kadar liberal olabilse..."
Aslında Birand haklı. Esas soru Öcalan'ın özgür kalacağını yazacak kadar liberal olan bir gazetecinin bile yönettiği yerde başörtülü eleman çalıştırmaktan çekinmesi… Peki, bu çekince neden? Çünkü ülkedeki dinamikler ne kadar değişirse değişsin, çevre istediği kadar merkeze doğru yürüyüşüne devam etsin, eski rejimin tabuları tek tek yıkılsın; ana akım medyanın merkezî zihniyetinde gıdım değişim olmuyor. Üstelik bu ayrımcı tavırdan izlenme ve takip edilme oranları etkilenmediğinden, Doğan Medya başta olmak üzere ana akım medya da laikçi kitleyi kaybetmesine yol açabilecek bir adım atmaya gerek görmüyor. Çalışanından patronuna belli bir yaşam biçimi çerçevesine sıkışıp kalmış, izole bir yapı olsa da ekranda 'çoğulcu' bir görüntü yakalamaya çalışmakla yetiniliyor.
Şimdi Birand'ın cümlesini başka 'ötekiler' üzerinden tekrar kuralım ve yüksek sesle okuyalım:
"Kanalın markası Kürtlerden zarar görebilir."
"Kanalın markası Ermenilerden zarar görebilir."
"Kanalın markası Alevilerden zarar görebilir."
Örnekleri çoğaltsak da ifadeye sinen o ırkçı ton, olduğu yerde durmaya devam edecektir.
Peki, Birand, yukarıdaki cümlelerden herhangi birini kursaydı, bugün alacağı tepki bu kadar mı olurdu dersiniz? Bu hem Müslüman hem de laik çevrelerde 'başörtüsü ırkçılığı'nın ne kadar kanıksanmış olduğuna bir emsal teşkil etmiyor mu sizce?
Birand, çalışanlara salt 'marka değeri' üzerinden bakmanın ahlâkı üzerine oturup düşündün mü, bilmiyorum. Ancak benim aklıma ister istemez o zalim 28 Şubat günleri geliyor. Kendisinin sırf görüşleri yüzünden nasıl hedefe konduğu ve 'marka değeri'ndeki sarsılma sebebiyle gazetesinden atıldığı o karanlık zamanlar...
Birand'ın ve benzer pozisyondaki sorumluların, duruma bir de bu yönden bakmasını ve çalışan politikalarını liyakat temelinde gözden geçirmelerini temenni ederim.
ÖĞrenciye var da hocaya yok mu?
Okullarda gelecek dönemden itibaren başlayacak olan serbest kıyafet uygulamasının memurlara yönelik de genişletilmesi gerektiğini düşünüyorum. Aynı görüşte olan öğretmenlerden birisi olan Mehmet Sıddık Ertaş isimli öğretmen, çalıştığı okulda, memurlara yönelik kılık kıyafet yönetmeliğine karşı bireysel bir eylem başlattı.
Öğrenciler için düzenlenen kıyafet yönetmeliğini destekleyen Ertaş, benzer bir düzenlemenin öğretmenler için de yapılmasını talep ediyor. Sesini duyurabilmek için çalıştığı okula, iki haftadır istediği kıyafetleriyle gidiyor. Tabii Ertaş'a, yargılanan 12 Eylül rejiminin uygulamalarından birisine karşı çıktığı için idari soruşturma açmakta gecikilmemiş...
Ertaş, kamuoyuna sunduğu basın bildirisinde "Mevcut kılık kıyafet yönetmeliğinin insan onuruma yakışmadığını, kişiliğimi olumsuz etkilediğini düşündüğümden dolayı bundan böyle okuluma kendi tercih ettiğim kılık kıyafetle gitme kararı almış bulunmaktayım" diyor.
Üniversitelerdeki yasağın kalkmasında, başörtülü öğrencilerin benzer sivil itaatsizlik eylemlerinin büyük katkısı olmuştu. Okullar için de neden olmasın? Bu öncü eğitimcinin eylemini ve talebini destekliyor; daha fazla öğretmene cesaret vermesini ümit ediyorum.
Basın bildirisinin tamamına şu adresten ulaşabilirsiniz: http://www.sivildusunce.com/Okula-istedigi-kiyafetle-giden-ogretmenin-eylemi-devam-ediyor.html
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları




























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019