Hüseyin GÜLERCE
ABD, İngiltere ve Fransa’nın öncülüğünde Suriye’ye askerî bir müdahale kapıda iken, Türkiye açısından endişe ve kaygı verici bir belirsizlik var.
Savaş yangınını başlatmak zor değil, ama nereye ulaşır, nereleri yakar, nasıl biter, yangından sonrası ne olur, bunları şimdiden kimse kestiremez. Suriye, Türkiye’ye saldırır mı? Türkiye, hiç istemediği halde bölgesindeki yangının içine çekilir mi?
Küresel güçler ve bölge ülkeleri açısından da belirsizlik çok. Mısır’daki darbe İhvan yönetimine karşı İsrail’i rahatlattı. Hafız Esed’le yapıldığı söylenen ve Suriye’deki rejimi koruma karşılığında Golan Tepeleri’nin İsrail’in elinde kalmasını temin eden gizli antlaşma bozulur mu? İsrail, müdahaleyi fırsat bilir mi? İran ne yapar? ABD ve İsrail’in İran cephesini açma ihtimali var mıdır? Irak’ta Şii-Sünni çatışması yeni kanlı saldırılar ile tırmanırken, Mısır’da normalleşme yerine iç savaş tehlikesi büyür mü?
Bu hengâmede net görülen realiteler de var: 1. Süper güçlerin, ABD, Çin, Rusya, Avrupa Birliği ve İsrail’in istemediği bir gelişme yok. Olaylar, daha önce projelendirildiği gibi onların menfaatleri doğrultusunda gelişiyor. “Küresel sistem”, aleyhine olabilecek gelişmelerin önünü alıyor. Seçimle de olsa, “Müslüman Kardeşler” iktidarı gibi “İslamcı” yönetimlere kapı aralanmaması kararlılığı devam ediyor. 11 Eylül 2001’deki saldırıdan itibaren “küresel terör”ü önleme bahanesi ile İslam coğrafyası işgal ediliyor, mezhep çatışması kanlı bir bıçak gibi bizim coğrafyanın bağrına saplanmış bulunuyor. 2. İsrail’in güvenliği her olaydan sonra daha da teminat altına alınıyor. 3. Asıl önü kesilmek istenen Türkiye, giderek köşeye sıkıştırılıyor. Şimdi burada can alıcı soru şudur: Türkiye, en önemli problemi olan Kürt sorununu, sivil iradenin inisiyatifi ile çözme derdinde ve bir çözüm süreci başlatıldı. Hükümet bu süreci, Suriye’ye yapılacak askeri müdahalenin yol açacağı karmaşa zemininde, sağlıklı olarak yürütme imkânını bulabilecek midir? Ayrıca yerel seçimlere doğru giderken huzurlu bir seçim sath-ı maili sağlanabilecek midir? Suriye’ye yapılacak müdahalenin Türkiye’nin siyasî, ekonomik ve askerî bünyesine tesirleri nasıl olacaktır?
PKK yöneticileri yine abuk sabuk tehditler savuruyor. Acaba Suriye selinden kütük kapmayı da planlıyorlar mı? Vesayetin ağaları, AK Parti’ye karşı PKK terörü ile son bir hamle yapmayı deneyecekler mi? Arayıp da bulamadıkları fırsatı, Suriye’ye yapılacak askerî müdahalenin türbülansında bulurlar mı? AK Parti karşıtları, Gezi olaylarının devamını bu hengâmede düşlerler mi? Türkiye hiç böylesine darboğaza girmemişti. Onun için biz, Suriye’ye karşı müdahaleye asla gönüllü olmamalıyız. Suriye bize saldırırsa cevabını verelim ama bizim dışımızdaki projelerin içinde bulunmayalım. İnsanî olarak her çabayı gösterelim ama İran’ın, Suriye’nin karşısında bir hasım pozisyonu almayalım. Müdahale edenler üç gün, beş gün sonra çekilir gider ama biz komşu ülkeler, Müslüman halklar olarak yan yana yaşamaya devam edeceğiz. Eğer asıl hedefte Türkiye varsa, asıl önü kesilmek istenen Türkiye ise satranç tahtasındaki sonraki hamleler bizimle ilgili ise çok dikkatli, çok temkinli olmak zorundayız.
Üniversiteler açılıyor, lig maçlarında gerilim tırmandırılıyor. Çözüm süreci kritik eşiklerden geçiyor ve bir seçim atmosferine girmiş bulunuyoruz. Tansiyonu düşürmeye, uzlaşmaya, birbirimizi daha çok kucaklamaya, hâsılı iç barışa ihtiyacımız var.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
18.04.2019
11.04.2019
4.02.2019
28.03.2019
14.03.2019
9.02.2019
9.02.2019
1.02.2019