İbrahim Kahveci
2012 yılında ülke nüfusu: 75.627.384 kişi
Toplam hane sayısı: 20.480.615
Kiracılık oranı: %20,90
Kiracı hane sayısı: 4.280.449
Ek: TÜİK verisine göre bir hanede 3,69 kişi yaşıyor. Hesaplar buna göre yapılmıştır.
2024 yılında ülke nüfusu: 85.664.944 kişi
Toplam hane sayısı: 27.515.652
Kiracılık oranı: %28,03
Kiracı hane sayısı: 7.712.637
Ek: Bir hanede 3,11 kişi yaşıyor.
***
2012 yılından 2024 yılına kadar geçen döneminde nüfus artışı 10.037.560 kişi
Kurulan yeni hane sayısı ise 7.035.037…
Kiracı hane sayısındaki artış ise 3.432.189
Bu demektir ki 2012 sonrası kurulan 7 milyon 035 bin hanenin 3 milyon 432 bini kiracı durumunda.
Yani toplam kiracılık oranı yüzde 20,90’dan yüzde 28,03’e çıkıyor ama yeni kurulan hanelerde kiracılık oranı tam %48,8 oranına sahip.
Kısaca yeni eve çıkan ve kurulan 7 milyon hanenin yarısı kiracı…
Peki, kim daha çok kiracı olmuş?
Toplumun en alt gelir grubunda kiracılık oranı %22,30’dan %36,69’a çıkıyor. Felaket bir şey…
Bu grubun ev sahipliği oranı da %59,8’den %45,8’e düşüyor.
Bir ülke veya bir toplum düşünün ki yeni kurulan hanelerin yarısı kiracı durumunda olsun… Ve kira fiyat endeksi muazzam artsın.
TEK KİŞİLİK HANELER
Hane tipleri hakkında veriler 2014 ve sonrasına ait. O nedenle hesabı bu yıllar için yapıyoruz.
2014 yılında 21 milyon 743 bin toplam hanenin yüzde 13,9’u tek kişilik hanelerden oluşuyordu. 2024 yılında tek kişilik hane sayısı yüzde 20,0 oranına ulaştı. Bu dönemde tek kişilik hane sayısı 3 milyon 022 binden 5 milyon 505 bine yükseliyor. Kısaca son 10 yılda tek kişilik hane sayısı 2 milyon 483 bin artıyor.
Toplam hane sayısı 5 milyon 773 bin artarken tek kişilik hane sayısı bunun yüzde 43,0’ünü oluşturuyor. Kıracı oranının yüksek çıkmasının bir nedeni burada aranmalıdır. Nitekim en zengin kesimde de kiracılık oranı yüzde 18,20’den yüzde 24,37’ye yükseliyor.
Özet olarak verecek olursak durum şudur:
Zenginler tek kişilik evlere çıkarak kiracı hane sayısını yükseltiyor ama bu yükseliş çok büyük değil. Asıl konut sorunu en alt gelir grubunda… Adeta herkes kiracı durumuna düşmüş… Yüzde 22,30’dan yüzde 36,69’a çıkan bir kiracılık durumu var.
Yeni hanelerde toplamda yüzde 48,8 kiracı oranı olsa da bu durum alt gelir gruplarında çok daha yüksek oranlar içeriyor.
NOT: Ülkemizde yapılan konut sayısı ile konut ihtiyacı dikkate alındığında konut sorununun nüfus artışına bağlı olmadığını görüyoruz. Sorunun oluşmasında göçmen politikası etkili olmuştur.
MERKEZ FAİZ İNDİREBİLİR Mİ?
23 Ekim Perşembe günü Merkez Bankası faiz kararı verecek. Enflasyonun beklentilerin üzerine çıkması nedeniyle faiz kararı etkilenecek mi?
Ya da reel faizlere mi bakılacak?
Bugün burada bir başka göstergeye bakarak devam edelim: Kısa vadeli tahvil faizleri ile Merkez bankası faizi arasındaki ilişkiye.
Şu anda Merkez Bankası faizi %40,50 iken kısa vadeli tahvil faizi de %40,10 seviyesinde. Oysa sene başında Merkez’in faizi %48,0’lerdeyken tahvil faizi yine yüzde 40,0 seviyelerindeydi.
Ekrem İmamoğlu operasyonunda tahvil faizleri Merkez’in faizlerinin de üzerine çıkmış oldu. Mayıs ayından sonra yeni denge kuruldu ve Merkez ile tahvil faizi arasında 5,0-6,0 puan fark oluştu.
Temmuz ayında ortalama olarak Merkez Bankası faizi %45,3 iken tahvil faizi %40,48 olarak gerçekleşti.
Şimdi durum yeniden dar alana sıkışmış durumda. Merkez’in faizi ile tahvilin faizi nerede ise aynı. Yani piyasa faizleri Merkez’e indirim izni vermiyor.
Bakalım ne olacak?
Bir tarafta yüksek faizden şikayeti Merkez Bankasına bağlayanlar var ama diğer yanda yüksek faiz piyasada da devam ediyor.
Önce piyasanın iyileşmeye işaret etmesi gerekiyor ama o olmuyor. Merkez suni şekilde baskılara mı boyun eğecek, yoksa piyasanın dilini mi dinleyecek?
Yazarlar
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokrasi, darbeler ve ekonomik eşitsizlik 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“İlk dört maddeye dokundurtmam”cılar büyük bir tuzağa düşebilirler 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasGazze’yi şimdi güzel günler mi bekliyor? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOna ‘karşı reform’ derler Hüseyin Bey 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump’ın kararmış vicdanı 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKamusal alanın İslamileştirilmesi 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERMacron emeklilik reformunun kıskacında 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZSilahsızlanmanın Hukuku, Kuralı ve Kurumu 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilDin demokrasiyle bağdaşır mı? Dindarlık otoriter olmayı gerektirir mi? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Keşke’ hissi duyduğum gün… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar dışarıda güvercin içeride şahin: Neden? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRKara paranın krallığı kurulmuş... Vay halimize! 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBOP’tan sonra Trump mutabakatı zamanı 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSDG düğümü çözülüyor mu? Fırat hattında buzlar kırıldı mı? 13.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar çözüm konusunda neden bu kadar isteksiz? 13.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciTürkiye’de konut sorunu 13.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKant’ın problemi: Tanrı’yı akılla bilmek 13.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASAL İKTİDARIN HÜZÜNLÜ YOLCULUĞU… 13.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÖcalan o kanalları ilk kez izledi ve… 13.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalMüslüman düşmanı Hegseth ve ‘İslami rejimler’in suç ortaklığı 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezAtaerkil pazarlık 2.0 ve cinskırım 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDemirtaş serbest kalmadan Öcalan’a “umut hakkı yasası” çıkar mı? 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySanayi verileri alarm veriyor: Almanya serbest düşüşte 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTYakabaşı… Köylü dışında herkes suskun! 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünAteşkes gerçekleşti, sıra diğer aşamalarda ama… 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAÖcalan’ın Uyarısı... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat Sevinç'Belirsizlik' kullanışlı bir idare yöntemidir, yurttaşı iki dudak arasına hapseder! 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin ikinci ve belki de “final” sezonu 12.10.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.10.2025
8.10.2025
7.10.2025
6.10.2025
3.10.2025
2.10.2025
30.09.2025
29.09.2025
26.09.2025
24.09.2025