İbrahim Kahveci
Önce son rakamlara bakalım: Merkez Bankası borç faizini yüzde 40,50’den 100 puanlık indirimle 39,50’ye çekti. Kısa vadeli tahvil faizi ise Merkez Bankası faizinin üzerinde işlem görerek yüzde 40,20’lerde geziniyor.
Bankaların uyguladığı ticari kredi faizlerinde ise aylık bazda son veri %54,04. Haziran ayında bu oran %63,19 seviyesindeydi. Bu arada şu notu da ekleyelim: Haziran ayında kısa vadeli tahvil faizleri %43 seviyelerinde geziniyordu.
Diyeceğimiz şu ki, kredi faizlerindeki düşüş tahvil faizlerine göre çok daha kuvvetli gerçekleşti. Lakin haziran ayında %46,0 olan Merkez’in faizinin de %39,5’e düştüğünü belirtelim.
Burada ise şu gerçek karşımıza çıkıyor: Merkez Bankası’nın faiz düşürüşü tahvil piyasasında yeterli karşılık bulamamış durumda.
***
Haziran ayında gerçekleşen enflasyon ile 12 ay sonrası beklenen “ortalama enflasyon” yüzde 29,98 düzeyindeydi. Bugün ise gerçekleşen enflasyon ile 12 ay sonrası beklenen enflasyon ortalaması yüzde 28,28…
Gerçekleşen enflasyon ve beklenen enflasyon oranında haziran ayına göre pek iyileşme olmamasına rağmen Merkez Bankası faiz indirimlerine devam etti. Fakat bu indirimler tahvil piyasasında karşılık bulmadı.
Gelin geçen yıla bakalım:
Haziran 2024:
MB faizi %50,00
Gerçekleşen ve beklenen enflasyon ortalaması %53,62
Kısa vadeli tahvil faizi ise %42-43 aralığında.
Tahvil faizlerinin oransal olarak düşük kalmasının nedeni beklenen enflasyondan kaynaklanıyor. Nitekim Aralık 2024’de ortalama enflasyon yüzde 37,08’e kadar sert bir düşüş yaşıyor.
Hatta Şubat 2025’de bile ortalama enflasyon %31,80’e düşerken tahvil faizlerinin de yüzde 38-39 bandına gerilediğine şahit oluyoruz.
Ve olanlar 2025 Mart ayında gerçekleşiyor.
İmamoğlu operasyonu ile tahvil faizleri bir anda yüzde 38-39 bandından yüzde 50’lere fırlarken Merkez Bankası da faizini yüzde 49-50 bandına çıkartmak zorunda kalıyor.

Oysa o aylarda bile beklenen ve gerçekleşen enflasyon ortalamasında bir bozulma olmuyor. Buna rağmen piyasaların olumsuz tepkisi sert oluyor.
Bu da demek oluyor ki, faiz sorunu Merkez Bankası’nın para politikasından değil, adliye koridorlarından etkilenerek ortaya çıkıyor.
***
Grafikte durum net olarak görülmektedir. Merkez’in faizi ile tahvil faizi arasında olan makas artık kalmadı. Hatta Merkez’in faizi şu an tahvil faizinin bile üzerindedir. Bu demektir ki, son faiz kararı ile çok zorlama bir indirime gidilmiştir.
İmamoğlu operasyonu öncesi yüzde 38-39 bandına inen tahvil faizleri gerçekleşen ve beklenen enflasyonun düşmesine rağmen halen yüzde 40’ın üzerinde seyrederek eski güzel günleri aramaktadır.
Bu tabloya göre piyasaları etkileyen gelişmeler iktisadı değil siyasidir; yani adliyelik gelişmeler faizleri daha fazla etkilemektedir.
O zaman şu soruyu daha gür sesle soralım: Faizi Merkez mi belirliyor yoksa Adliye mi?
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTBürokrasi, tarımın gerisinde kaldı 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciFaizi MB’mi yoksa Adliye mi belirliyor? 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZPKK’nın son açıklaması: Süreç devam ediyor, ama nasıl ? 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUTrafik, yargı ve casusular 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞHamdi Ulukaya (Çobani) en zengin Türkiyeli seçilmesi üstüne... 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“İnsanın ümüğüne bu kadar çökülmez…” 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇözümün kolaylaşması isteniyorsa… 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBu bir haber değildir: Türkiye, doğal alan kaybında birinci 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİİmamoğlu'na casusluk tutuklamasının akla getirdikleri 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselMerkez Bankası zor bir viraja girdi 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFed mi, TCMB mi? Çetrefilli bir soru, ironik bir cevap 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Süreç’te yeni safha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBöyle giderse bu tren bu tünelden çıkmaz 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURPKK neden Schrödinger'in kedisine benzedi? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm süreci… Yüzlerde hâlâ niye kaygı ifadesi var? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRBatı’nın krizi, küresel düzenin çözülüşü: Türkiye için dönüm noktası üzerine senaryolar ne? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞALTINA, DÖVİZE BAK GÖR HALİNİ… 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNPKK’nin çekilme hamlesi ne anlama geliyor? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünAsker göndermek ya da göndermemek… 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANNereye doğru gidiyoruz? 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçayİstikrarsızlık üreten istikrar programı 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÇete savaşı mı? 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçYoğurtsuz, tereyağsız ve tavuk etiyle iskender kebap olur mu? Olur ama… 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’de milliyetçiliğin reformu meselesi 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarışın Halklaşması ve Demokratik Toplum Sürecine Çağrı... 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (2) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalProtestolar Amerika’yı sallıyor (mu?) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKronik siyaset bunalımı… 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkan‘Büyük iddialar, büyük kanıtlar gerektirir’ 25.10.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.10.2025
22.10.2025
21.10.2025
20.10.2025
16.10.2025
15.10.2025
13.10.2025
10.10.2025
8.10.2025
7.10.2025