İbrahim Kahveci
Maliye Bakanlığı Nisan ayı itibariyle bütçe verilerini açıkladı. Ocak-Nisan ‘genel bütçe’ verilerinden bazı noktaları paylaşalım:
Gelirler %8,77 artışla 190 milyar 918 milyon liraya ulaştı.
Giderler ise %20,40 artışla 206 milyar 936 milyon lira oldu.
Şimdi buradan şunu anlıyoruz. Bütçede gelir artışı, %11,87 olan yıllık enflasyonun gerisinde kaldı. Acaba ekonomide bir büyüme mi olmadı?
Vergi gelirleri ilk 4 ayda %12,56 artış göstermiş. Yani ekonomik aktiviteye dayalı gelirler enflasyon kadar bir artış yaşamış. Ama hala reel büyüme için bir işaret yok...
Gelir vergisi tevkifatı 27,6 milyar liradan %8,32 artışla 29,9 milyar liraya yükselmiş. Yani çalışanların ödediği vergi geliri de öyle bir atış göstermemiş. Hatta istihdam seferberliğinin zirveye çıktığı Nisan ayında da işçilerden kesilen vergi de sadece 7,7 milyar liradan 8,2 milyar liraya çıkmış.
Bu işte çok garip bir terslik var.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının “1 milyon ek istihdamı devirdik” açıklamasını TC Devletinin bütçe verileri doğrulamıyor. Galiba bu nedenle ÇSGB kurumu olan İŞ-KUR üç aydır veri yayınlamıyor.
***
Dahilde alınan mal ve hizmet vergileri %10,53 artışla enflasyonun altında kalıyor. Hatta asıl tüketim vergisi olan ‘dahilde alınan KDV’, sadece %7,04 artabilmiş. Alkol ve tütün vergisinin kanun zoru ile artışı dahildeki vergi artışını biraz yukarı taşımış. Gerçek tüketim vergisi sadece yüzde 7,0’lerde artarak enflasyonun oldukça altına kalıyor.Bu durum ise TÜİK’in açıkladığı perakende ciro endeksindeki reel gerilemeyi yansıtıyor.
Kısaca ilk dört ayda Türkiye ekonomisinde bir tüketim büyümesin yaşanmadığı da anlaşılıyor.
Ama ithalattan alınan vergilerde artış hız kesmemiş. Belli ki kur artışına rağmen ya mecburiyetten, ya da üst gelir grubunun fiyat aldırmazlığı ile ithal tüketim devam etmiş (Gelir dağılımı bozukluğunun bir işareti). Gümrük vergileri %32,38 artışla 3,8 milyar liraya ulaşmış. Yanı sıra ithalden alınan KDV ise %18,93 artışla 29,1 milyar lira olmuş.
İthal tüketimin hız kesmediği, iç tüketimin zorlandığı bir dönemde kamunun teşebbüs ve mülkiyet gelirleri ise %12,08 azalarak 12,7 milyar liraya düşmüş. Buradan ekonomide çarkların kamu için de pek iyi dönmediğini çıkarmış oluyoruz.
***
Şimdi gelelim işin gider tarafına...
İlk 4 ayda %20,40 artışla 207 milyar liralık kamu harcaması gerçekleştirilmiş.
Genel kamu hizmetleri için yüzde 11,47 artışla 69,8 milyar lira harcamışız. Ama eğitim için harcamamız sadece %8,97 artış göstermiş.
Gider tarafında harcama patlaması “Sosyal güvenlik ve sosyal yardım hizmetleri” alanında olmuş. Geçen yıl ilk 4 ayda bu alanda 41,7 milyar lira harcamada bulunan devlet, bu yıl bu harcamasını %40,51 artırarak 58,5 milyar liraya yükseltmiş.
Ayrılan ödeneklere baktığımızda ise en yüksek artışın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına gittiğini görüyoruz. Maliye ve Hazine’nin ardından en yüksek para yüzde 118,23 artışla Çalışma Bakanlığına gitmiş. Bir diğer dikkat çeken ödenek artışı ise, yüzde 43,23 ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı olmuş.
Emniyetin (Polis teşkilatı) ise kemeri epey sıkılmış...
***
Az gelir toplayıp çok para harcayan bir devlet yönetimimiz olmuş. İyi ama bu açığı kim kapatmış? Yani devletimiz referanduma giderken adeta vergi toplamamış, az ceza kesmiş ve acayip para harcamış. Bu değirmenin suyu nerden gelmiş?
İşte onu da Hazine Müsteşarlığının “Nakit gerçekleşmeleri” verisinden görüyoruz.
Ocak-Nisan döneminde 190 milyar 466 milyon lira gelir elde edilmiş. Buna karşılık 224 milyar 251 milyon lira da akit gider yapılmış. Faiz gideri ve özelleştirme gelirlerinden sonra ise devletin dört ayda 26 milyar 198 milyon lira nakit açığı oluşmuş.
18 milyar 015 milyon lira içerden borçlanarak (fazladan)
09 milyar 772 milyon lira da dışarıdan borçlanarak (fazladan)
Hazine nakit açığını kapatmış.
***
Şimdi bütçeye ve ekonomiye geri dönerek olayı biraz toparlayalım.
Bütçe verileri gösteriyor ki;
1-Ekonomik büyüme de ilk çeyrek parlak değil
2-İstihdam seferberliği öyle söylendiği gibi yeni (ek, fazladan) 1 milyon falan gibi bir artış olmamış.
Türkiye’de şu anda iki önemli gösterge çift hanede:
1- İşsizlik yüzde 12,6 ila artık çift hanede kalacak gibi (yıllık ortalama)
2- Enflasyon yüzde 11,87 ila (maliyetler de hesaba katıldığında) çift hanede kalacak gibi.
Ayrıca bu çift haneye artık mevduat faizlerini de ekleyebiliriz. Çünkü bu veriler mevduat toplama maliyetini de artık yüzde 14,0-15,0’lere çok rahat taşıyacak gibi.
İşte burada en büyük tehlikelerden biri de Merkez Bankası’nın parasal genişlemeye gitmesi olacaktır. Cari açığın yanına bir de açık bütçe eklendiğinde ne olduğunu gördük. Bunun yanına bir de parasal genişleme eklenirse ne olacağını henüz görmedik ama 2001’i unutmayalım derim.
Son söz: Boş yollar, köprüler yaparak nereye varacağımızı sanıyoruz. Acele geri dönün ve Türk Milletine gerçek hizmeti hatırlayın derim.
İş çok ciddi... Hem de çok.
Yazarlar
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBüyük Türkiye hayali böyle bir hayal miydi? 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.09.2025
26.09.2025
24.09.2025
19.09.2025
17.09.2025
16.09.2025
15.09.2025
12.09.2025
11.09.2025
9.09.2025