İbrahim Kahveci
Sanırım piyasa değeri 1 trilyon doların üzerine çıkan şirket sayısı bir veya birkaç tanedir. Kesin olarak bildiğim ise, Apple firmasının geçen yıl piyasa değerinin 1 trilyon doların üzerine çıktığıydı.
Ama artık S. Arabistan Aramco’nun halka arzı ile bu alanda da rekoru kıracak. Hesaplamalar düzgün giderse S. Arabistan’ın bu petrol şirketi 2 trilyon dolar değere ulaşabilecek.
Öyle bize bakmayın, bizim henüz 50 milyar dolar değeri aşan bir şirketimiz vs olmadı. Hatta MÜSİAD Başkanı Abdurrahman Kaan geçen yıl yaptığı açıklamada “Elinde 40 milyar doları bulunan bir grup gelse Türkiye’deki şirketlerin 4’te birini satın alabilir” demişti.
Yani şirketlerimizin değeri sudan ucuz.
Ama inanın başka alanlarda dünya sıralamasına girebiliyoruz.
Önce bir haberden veya yazıdan bahsedeyim. Çiğdem Toker’i biliyorsunuz ihaleler konusunda çok sıkı takipçi ve çok önemli gelişmeleri kayıtlara geçiriyor. 4 Kasım tarihli yazısından şu notları aktarayım:
“Kuzey Marmara Doğalgaz Depolama Tevsi (Faz3) Proje yapım işi ihalesi, tabii ki halka duyurulmadı, ilan edilmedi ama tekliflerin hem döviz hem de TL üzerinden verildiğini öğrendik. Taahhüt sektörüne yansıyan rakamlara göre yaklaşık maliyet üzerinden 792 milyon 308 bin 630 ABD doları olarak saptanmış. Kolin ve Kalyon şirketlerinin bu devasa projeye teklif verdiğini öğrendik: 2 milyar 834 milyon 158 bin 755 TL, 24 kuruş.”
Şimdi de geçen yıl defalarca değişik haber sitelerinde yer alan bir haberi aktaralım:
“Dünya Bankası istatistiklerine göre altyapı yatırımlarında en fazla kamu ihalesi alan ilk 10 şirket arasında Limak, Cengiz Holding, Kolin, Kalyon ve MNG Holding bulunuyor.” Euronews...
Bu sıralamada mesela bazı dönemler Makyol’da listeye giriyor. Ama liste hayli ilginç...
Bir yanda 40 milyar doları getiren şirketlerimizin 1/4’ünü alır diyoruz, ama diğer yanda dünyada en fazla ihale alan 10 şirketin 5’i Türkiye’den diyoruz.
***
Bu konuya neden geri döndüm?
Ülkemizde 90’lı yıllara benzer bir modele geri döndük. Kamu Bankaları ve kamu parası ile ekonomiyi yönetmeye çalışıyoruz.
Oysa AK Parti en başarılı dönemini sermayeyi özel sektöre bıraktığı ve borçlanmayı azalttığı yıllarda yaşadı.
Bugün sermayeyi kamu kullanıyor ama verimlilik ve değer yaratamıyoruz.
En fazla ihaleyi alan firmalar da değer oluşturamıyor. Oysa ortaya çıkan fiyatlara bakınca maliyet-ihale oranları hayli ilginçtir.
Bakın bir örnek vereyim: İstanbul-İzmir otoyolu ve Osman Gazi Köprüsü işi... Bu iş 2011 yılında 11 milyar TL, yani yaklaşık olarak 6,5 milyar dolar olarak açıklanmıştı. Tabii ki, bu açıklamalar kıyıdan köşeden verilen bilgilerdi. O günlerde bu fiyatın bile yüksek olduğu dile getiriliyordu.
Ve yıllar geçti... Dolar kuru 1,80’den 6,0 liraya yükseldi.
Bu otoyol ve köprüde başta işçilik olmak üzere kullanılan malzemenin önemli kısmı TL üzerinden temin edildi. Ama iş bitip kurdele kesilmeye gelince Sn Cumhurbaşkanı “proje 11 milyar dolara mal oldu” açıklamasında bulundu.
Oysa 11 milyar TL’lik proje TL bazında artış gösterse de, dolar bazında en azından 6,5 milyar dolardan 4,0 milyar dolara gerilemesi gerekirdi. Ama bizim proje dolar bazında bile 2 kata yakın artış gösterdi.
Buradan kamunun dev projelerinin ne kadar hesap sapma oranı ile yapıldığını görebiliyoruz. Ya da ne kadar yüksek fiyata yapılsa da, şirketlerin değerinin artamadığını da görebiliyoruz.
***
İşin en ilginç tarafı da bu projelerde Türk Mahkemelerinin yetkisiz kılınmasıdır. Yani yarın bu projeleri, ihaleleri sorguladığımızda Londra’ya, Uluslararası Tahkim’e gideceğiz.
Çanakkale Köprüsünü mü sordun... Doğruca Londra’nın yoluna gideceksin.
Osman Gazi Köprüsünü mü sordun... Doğruca Londra’nın yoluna gideceksin.
Yavuz Selim Köprüsünü mü sordun.... Gideceğin yer belli.
Parası bizden ama yargısı Londra’dan projeler.
Sanırım bunun adına da “Yerli ve Milli” diyoruz.
Neden ilk 10’da 5 Türk firması olmasın ki?
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları










































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.12.2025
8.12.2025
4.12.2025
3.12.2025
1.12.2025
27.11.2025
24.11.2025
20.11.2025
19.11.2025
17.11.2025