İlhami IŞIK
İlk bir iki günün şaşkınlığı geçtikten sonra olup bitenlere daha sağlıklı bakma şansımız oluyor artık. Tahrir el-Şam örgütü yani HTŞ’nin saldırısı ile ortaya çıkan tablo, ne birden bire oluşan ne de derin komplolar ile izah edilecek bir durum değil…
Saldırının boyutu ve saldırıda kullanılan askeri malzemenin zenginliğine baktığımızda bu saldırı için uzun bir zamandır hazırlık yapıldığı belli oluyor. Neden şimdi sorusunun iki cevabı var diye düşünüyorum:
1: Erdoğan’ın Esad’a uzattığı barış çağrılarının sonucunu bekleme ve olumsuz sonuç alınması ile beraber saldırıya geçilmesi
2: Sayın Bahçeli’nin “Kürtler ile barışma” açıklamasının nedeni daha iyi anlaşılmış oldu. Bu da bu operasyonun yaratacağı olumsuz sonuçlarının önceden satın alınması ve Türkiye’nin Kürt barışını kendi lehine dönüştürecek zemini yaratması olduğunu düşünüyorum.
Öyle anlaşılıyor ki;
Sayın Bahçeli’nin ve devleti yöneten bir kadronun çok öncesinden bu saldırının yapılacağından haberleri vardı. Sadece haberi yoktu aynı zamanda onayları da vardı.
Esad’ı görüşmeye zorlamak ve Suriye Demokratik Güçleri’ni (SDG) kuzeydoğu Suriye’de tutmak olarak amaçlanan bu saldırı dalgası istenildiği gibi başladı ama Suriye ordusunun böylesine zayıf ve hemen geri çekileceğini tahmin edecek durumları olduğunu sanmıyorum.
Saldırının Halep’i aşan Hama’ya doğru giden ve hâlâ da devam eden boyutu düşünüldüğünde bütün hesaplar yerle bir oldu. Artık Esad ile bir pazarlık durumunu da tehlikeye düşüren ve HTŞ’yi yegane güce dönüştüren bir tablo ile karşı karşıya kalındığı açıktır. Böylesine bir tablo başta düşünülen durumun tersi sonuçlarını da doğurma zeminini gitgide daha fazla oluşmaktadır. Savaşın Şam’a doğru yönelmesi ile beraber hem Rusya ve hem de İran açısından ciddi bir tehlike olarak görüleceği açıktır. Böylesine bir durum; Esad ile masaya oturma stratejisini imkânsız hale getirecektir.
Burada oluşma ihtimali olan iki şeyden söz edebiliriz:
1: Çok kanlı bir iç savaş. Hem Rusların hem de İranlıların karşı saldırısı ile işler tersine dönebilir.
2: Artık kontrolü zorlaşan bir HTŞ ile karşı karşıya gelme durumu oluşabilir.
Bu anlattığım Esad ile barışma stratejisi ilgili bölümü. Bir diğer tarafı ise Kürt barışı ile olan tablosu. Eğer sizin dışınızda kimsenin meşru görmediği ve hâlâ yasalarınızda terör örgütü olarak gördüğünüz silahlı bir örgütü direkt muhatap almaya başlarsanız, sizin dışınızda herkesin meşru gördüğü ve sizin terörist örgüt olarak kabul ettiğiniz silahlı örgütü gayrı meşru ilan etmenizin imkânı kalmıyor demektir.
Şu anda görünen manzara bu çerçevede… Bakmayın siz bu ekranlarda sürekli vilayet plakalarını sayan çok bilmişlere. Sorun şu anda Suriye’de ne olduğu değil yarın ne olacağıdır. Hep derler ya “bir sosyal olayı başlatmak elinizde olabilir ama onu bitirmek artık sizin elinizde olmayabilir”
Böylesine hemen hemen herkesin sadece eli ile değil gövdesi ile içinde olduğu bir meselede sadece sizin stratejiniz yetmiyor. Komplike düşünce ve bu düşünceyi hayata geçirecek gerçekten işin ehli kadrolara ihtiyaç olduğu açıktır. Ama ne ilginçtir ki bu meseleyi kamuoyu önünde tartışan ve yorumlayanların çapına bakınca çok da umutlu bir manzara görünmüyor,
Baş döndürücü bir hızla ilerleyen ve Trump’ın başkanlığına az bir zaman kalan bu kaos ortamında bir barışı arıyorsanız şovmen medya aktörlerine değil sahayı bilen ve yanlış ile doğruyu önünüze koyabilecek insanlara ihtiyacınız olduğu açıktır. Unutmayınız ki
Türkiye’nin hiçbir dönemde olmadığı kadar Türk ve Kürt barışına ihtiyacı var.
Bu barışı sağlamak için bütün koşullar uygundur
Yeter ki isteyelim…
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları


















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.09.2025
14.09.2025
9.09.2025
1.09.2025
23.08.2025
10.08.2025
23.07.2025
14.07.2025
1.07.2025
9.06.2025