İlhami IŞIK
Başkan Barzani, Le Monde’a verdiği mülakkatta şöyle diyordu’’ Suriye Kürtlerinin geleceği için çok endişeliyim. PYD bölgeyi denetimine aldı ve Türkiye’nin savaş halinde olduğu PKK’nın siyasetini sürdürüyor orada. PYD Suriye’nin kuzeyindeki herkesin katılımını sağlamayı başaramadı. Kürt bölgesinin geleceği üzerine bir anlaşmaya varmadan Suriye yönetimine yardım etti. Suriye muhalefetiyle anlaşmayı başaramadı. Bunun sonucunda, Kürtler için bugün [Suriye’de] bir gelecek yok.’’
Esasen Başkan Barzani’nin işaret ettiği ve ‘’Kürtler için bugün Suriye’de bir gelecek yok’’ dediği şey PKK/PYD ve YPG’nin angaje olduğu siyasi/ideolojik hattır. Çünkü PKK’nin ilan ettiği ‘’ekolojist, Kantoncu ortadoğu konfedersayon’’ bir siyasi çıkar olarak, Kürtlerin verili toplumsal ve iktisadi çıkarlarıyla uyuşmadığı gibi ‘’Kürtlerin ulusal konumuyla da çatışma’’ içindedir.
Her ne kadar PKK bu durumu temsilden öte bir özdeşlikle izah etmeye çalışsa da, gerçeklikte durum böyle değildir. Kendi ideolojik hegemonyasına rıza göstermeyen Kürtleri dışlayarak, onları her durumda dışarıda bırakarak, deyim uygunsa Kürtlerin dışındaki herkesle işbirliği yapan PKK, anti Kürt bir sapkın hegemonya inşa etmek peşinde koşuyor. Başkan Barzani’nin altını çizdiği gibi, bütün Kürtlerle, ‘’Kürt bölgesinin’’ geleceği üstüne bir anlaşmaya varmadan, Suriye rejimiyle açık bir işbirliğine girdi.
Diğer muhalif Kürtlerle herhangi bir anlaşmaya girmeden Esad rejiminin desteğinde bir egemenlik alanı inşa etmek, herşeyden önce Kürtlerin ulusal çıkarlarına aykırı ve ona karşıt bir pozisyon içinde olmaktır. Zaten PKK/PYD ve YPG’nin Rojava’da inşa ettiğini savunduğu hegemonyanın en önemli dayanağı; 1- Esad rejimi, 2- DAİŞ’le sürdürdüğü mücadeleden devşirdiği uluslararası meşruiyet ve destektir. Bu ikili desteği zayıflatmak mümkün mü? Evet, mümkün, ama biz şimdi analizimize kaldığımız yerden devam edelim.
PKK’nin Kuzey Irak ve Barzani deneyimine sırt çevirerek, Rojava’da sürdürdüğü Kantonist siyasetin amacı ne olabilir? Suriye iç savaşının başladığı günden bugüne PKK Kantonist bir politika izleyerek Esad rejiminin gayri meşru hale gelmemesi için büyük gayret sarf etti. Eğer ilk günden Barzani deneyimine sadık kalıp, bu temelde bir siyaset izlemiş olsaydı, daha ilk anda ‘’Esad rejimi gayri meşrulaşırdı’’. Esasen PYD’nin Kanton ilanı Esat rejiminin meşruğunu ilan etmekten başka bir anlamı olmadı. Ama PKK buna yanaşmadı ve zimmen Esad hukukunu meşru hale getirdi. Bu durumun Kürtlerin çıkarlarına uygun olmadığı açık.
O halde şimdi şu önemli soruyu yanıtlama zamanı; Eğer Rojavadaki Kürtler kendi ulusal koşullarından kaynaklanan herhangi bir çıkara sahip değilse, gerçekte şu içine ‘’inşa edildikleri’’ Kantonist hegemonya onların ulusal çıkarlarını temsil etmiyorsa o zaman Kürtler ne halt etmeye sırf ‘’Kantonist’’olmak için bir yığın eziyete katlansınlar ki?
Bu sorunun ima ettiği cevap şu; Kürtlerin ulusal çıkarlarıyla PKK siyasetinin hedefleri arasında aslında ortak bir çıkar birliği ve uyuşma yok. Eğer bu tespit doğruysa o zaman yapılması lazım gelen yegane şey, bu gevşek bağların bir an önce kopmasını sağlayacak stratejiler geliştirmektir.
Türkiye’nin yeni Suriye siyaseti söz konusu reel durumunun farkında olarak PKK ve PYD’nin meşruiyet alanlarını zayıflatmayı gözetmek zorunda. Suriye’deki total Türkiye varlığını bir bütün olarak Kürtlerin karşısına dikmek yerine, Kürtlerin de desteğini sağlayacak bir strateji izlemek Türkiye’nin çıkarınadır. Bunun yolu ABD’nin ısrarla yaptığı gibi PYD ve YPG’nin PKK’dan soyutlanması çabasıdır. Enerjik bir anti DAİŞ mücadelesinin eksenine yerleştirilmesi mümkün olan bu yeni politika, uluslararası güçlerin desteğiyle de PYD’nin PKK’den ayrışması sağlayabilir.
Esasen Rakka’ya giden yol PYD/YPG’ nin PKK’dan ayrışmasına
giden yol olmalıdır.
( Bir sonraki yazıda bunun mümkün olup olmadığını tartışacağım)
Yazarlar
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.05.2025
8.05.2025
28.04.2025
21.04.2025
13.04.2025
1.04.2025
16.03.2025
2.03.2025
3.02.2025
11.01.2025