İlhami IŞIK
6 Ekim 2016 günü bu köşede yayınlanan “Hayatın mantığı ve eleştirinin paha biçilmez katkısı!” adlı yazıda, bugünleri öngören, kimi önemli olduğuna inandığım tespitler yapmışız. “..Suriye meselesinde Cerablus’taki varlığımızın “mülteci sorunu” ile özdeşleşmesini sağlayan ve açıklayan yeni bir konsepte oturtulması, bütün dünyanın desteğini yeniden sağlamak anlamına gelecektir. Kürt meselesi gerçek bir küresel sorun değil, ama mülteci meselesi en “hakiki küresel” bir sorundur. Akıl, Suriye’de sadece mülteci ve DAİŞ sorunlarıyla birinci derecede ilgilenmeyi temel alan bir siyaseti, ulusal çıkarlarımıza daha uygun buluyor!”.. http://www.star.com.tr/yazar/hayatin-mantigi-ve-elestirinin-paha-bicilmez-katkisi-yazi-1147164/.
ABD’nin yeni Başkanı Trump’ın Suriye denkleminde “mülteci ve sığınmacı” sorunuyla ilgili olarak yaptığı “Güvenlikli bölgeler oluşturacağım” açıklaması ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Kuzey Suriye’den tehdit almadığımız zaman tutumumuz farklı olur” açıklaması aynı sorunun birer parçası olarak yan yana okunduğunda, ortaya dikkate değer bir tablo çıkıyor.
Suriye’de Güvenlikli bölgelerin oluşturulması, Kuzey Suriye’den gelen tehdidi ortadan kaldırabilir mi? Bu ikili sürecin tekleşme ihtimali var mı? Bu ve benzer soruların sayısını çoğaltmak mümkün ve son derece de gerekli. Ama henüz Trump’ın bir proje olarak meseleyi nasıl ele aldığının detaylarına vakıf olmadığımız için, sağlıklı analizler yapma imkanımız yok.
Güvenlikli bölgeler nerede oluşturulacak? Sözü edilen kimi “komşu ülkelerin toprakları” ile kasdedilen ülkeler hangi ülkelerdir? Güvenlikli bölgelerin güvenliğini kim ve nasıl sağlayacak? Güvenlikli bölgelerde kim ya da kimler güvenlik altına alınacak? Trump’ın islamifobik söylemine bakılırsa selefi- cihatçı gruplar bu denklemin dışında tutulacak. Sığınmacı ve mülteci tasnifi nasıl yapılacak? Özellikle Avrupa’ya kadar ulaşabilmiş mülteciler ile sığınmacılar hangi kefeye konulacak? Ve en önemlisi “uçuşa yasak bölge” ilan etmeden, güvenlikli bölgelerin “güvenliği” nasıl sağlanacak?
Hepimiz çok iyi biliyoruz ki uçuşa yasak bölge ilanı olmadan güvenlikli bölge olmaz. Bu eşyanın tabiatına aykırıdır. Kim gelip, havadan koruma sağlayamadığınız bölgelere gönül rahatlığıyla yerleşecek? Öte yandan da uçuşa yasak bölge ilanı yaptığınızda da ortaya bir iktidar alanı çıkacak. Suriye’de uçuşa yasak bölge ilanı, Suriye’de ikili bir iktidar alanı yaratacak.
ABD, Suriye’de güvenlikli bölgeler yaratma çabasına ister Türkiye’yi ortak etmeye çalışsın isterse de başka partnerlerle yola çıksın, sonuç değişmez. Çünkü her iki durumda da bu süreç Astana sürecine alternatif bir yapı ve süreç üretir.
Aslında bu karar Obama döneminin “bizim Suriye’de hiçbir çıkarımız yok, o nedenle hiç bulaşmayalım” politikasının tam tersine, ABD’nin Suriye sürecine siyasi olarak da müdahil olmasıyla sonuçlanır. Bu durum da kaçınılmaz olarak ABD’yi İran ve Rusya ile karşı karşıya getirir. Özellikle de sahada silahlı varlığını koruyan ve giderek tahkim eden İran, bu duruma seyirci kalamaz.
Rusya ve İran’la Astana süreciyle akitleşen Türkiye, ABD’nin bu çıkışıyla nasıl bir tutum alacak? Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘’tehdit almadığımız zaman tutumumuz farklı olur’’ ifadeleri, kendi kendine yeterli bir arayışın işareti olarak okunabilir mi? Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söz konusu ifadeleri, ABD Başkanı Trump’a verilen bir yanıt olmadığı için, kendisine özgü bir mantık ve siyasi arayışları temsil ediyor. Konuyu burada sonlandıralım. Detaylar ortaya çıktıkça bu meseleye döneriz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.09.2025
14.09.2025
9.09.2025
1.09.2025
23.08.2025
10.08.2025
23.07.2025
14.07.2025
1.07.2025
9.06.2025