İlhami IŞIK
Siyaset kavramına benim yüklediğim anlam yalnızca şudur; İhtiyaçlarımızın belirlediği toplumsal hayatımızın cazibesi ve gerginliği, birlikte örgütlenme biçimimiz ve bu durumun beraberinde getirdiği iktidar ilişkilerimiz. Siyaset derken ben sadece kavramın bu içeriklerini kastediyorum. Birlikte nasıl yaşayacağımıza dair oluşturduğumuz kurallar bütünü ise hukuk, yasa ve meşruiyet alanlarını işaret eder.
Değer, inanç, dil, duygu ve deneyimle ilgili olan her kavram gibi, siyaset de kaçınılmaz olarak insan bireylerinin ve toplumlarının doğasına dair daha geniş ve daha kapsamlı olarak, iktidar ve muhalefet ilişkisine kilitlenir. Geçmiş tarihe ait tecrübeler ve yorumlarla, bugünün farklı versiyonlarıyla ve geleceğe dönük umutlarla hesaplaşır. Bu bakımdan siyaset tek "taşıyıcı" vasıtadır.
Elbette siyasetin geçmiş alışkanlıklarımızdan arınmış "saf" bir kavram olmadığını biliyoruz. Bu böyle olduğu için siyaseti "suçlamak" ya da bu durumdan ötürü "üzülmek" sonuç itibarıyla hiç kimseye bir şey katmaz. En azından yeni ve olumlu bir şey katmaz. Saf siyasetin salt bir akademik mit olduğunu bilmek bir parça rahatlatıcı olsa da, kimilerinin iktidar olmak için siyaset yerine ısrar ile hukuku ikame etmeye çalışmaları cidden can sıkıcıdır.
Hukuk elbette çok önemli ve değerlidir; ama asla siyasetin yerine ikame edilemez. Tıpkı beynimizi bedenimizin yerine ikame edemeyeceğimiz gibi... Ya da ellerimizi gözlerimizin yerine ikame edemeyeceğimiz gibi...
Türkiye'de hukuku siyasetin yerine ikame etme alışkanlığında ısrar edenlerin çok önemli bir nedeni var. Siyasete ve demokrasiye inanmayan bu güçler, sırf hayat tarzlarının devamı için icat ettikleri devlet kurumlaşmalarına hukuk adını verirler. Onların nezdinde aslında hukuk kişi hak ve özgürlükleri ya da toplumsal hayatın mutabakatı değil, vesayet altında tuttukları kurumları aracılığıyla, ihtiyaç duyduklarında iktidarı ele geçirme aracıdır.
Bir tür bürokratik oligarşi geleneği olan bu zihniyet, siyaset yolu ile ortaya çıkan halk iradesine hiçbir zaman saygı göstermez. Darbe yapma imkanından yoksun olduğunda bile, ortaya çıkan irade ile alay eder, onu küçümser.
Böyle bir zihniyet ve muhalefetin demokrat olmadığı çok açıktır. Demokrat ve ahlaki olmayan bu zihniyetin kendini apaçık, bilimsel ve evrensel ilan etmesi de komediden başka bir şey değildir.
Açıkça söylüyorum, bu tutum ve davranışlar, hiç tereddüt gösterilmeksizin görüldüğü yerde kınanmalıdır.
Türkiye'de muhalefetin niteliğine daha yakından bakıldığında, siyasetin, demokrasinin ve hukukun gerektirdiği bütün ön koşulları yerine getirmeden iktidar talep ettiği görülüyor. Bu durum da esasında ülkedeki şiddet ve çatışma ikliminin ana nedenidir. Şiddeti ve gerginliği besleyen dil, muhalefetin en çok beslendiği "söylemdir."
Siyaset bilimci ve uzmanlarının haklı olarak, değişim ve dönüşüm için iktidara odaklanmaları ne kadar doğruysa, muhalefetin bu içler acısı durumunu dikkate almamaları demokrasinin geleceği açısından o kadar yanlıştır.
Türkiye'de esasen bir iktidar sorunu yoktur. Bir muhalefet sorunu vardır.
Yazarlar
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.07.2025
14.07.2025
1.07.2025
9.06.2025
18.05.2025
8.05.2025
28.04.2025
21.04.2025
13.04.2025
1.04.2025