İlhami IŞIK
Seçimlerde ortaya bir irade koymak, insanların hayat durumlarıyla çok yakından ilgili olduğu gibi, sadece bundan ibaret değildir. Seçimler yolu ile insan bireyler ortaya yalnızca siyasi tercihlerini koymazlar; siyasi tercihleriyle birlikte, siyasi kültürlerini ve bu kültürle oluşturdukları aidiyetlerinin olgunlaşma seviyesini de açıkça deklere etmiş olurlar.
Hiçbir seçim sonucu soyut değil, tam aksine her seçimin sonucu somuttur. Seçmen vatandaş, hayatı bütün zenginliği ve çeşitliliğiyle sergiler ve yaşıyor olmanın verdiği hissi ve zevki, kuru kavramsal araştırmalar ve asla kendi varoluşuyla örtüşmeyen siyasi hamaset yerine, iradesini sandığa yansıtarak tercih yapar.
16 Nisan Referandumuyla Türkiye'de seçmen yüzde 51/49 dengesiyle darbeler döneminin maddi ve teknik koşullarına son vermiştir. Bunun anlamı şudur; Türkiye'de iktidar değişimi artık darbeler yoluyla değil, siyasetin sunduğu, ideolojik, politik, kültürel ve ekonomik mücadeleler yoluyla ve sadece demokrasi içinde kalarak el değiştirecektir.
Aynı şekilde, 16 Nisan’da ortaya çıkan yüzde 51/49 dengesi bir siyasi ve kültürel dengedir ve kesin bir biçimde '' diktatörlük ve tek adamlık'' eleştirilerine son vermiştir. Bir sonraki seçimde dengenin değişebileceğini rakamsal olarak açık açık ortaya koyan bu vaziyet, diktatörlük ve tek adamlık suçlamalarını tümden anlamsız kılıyor.
Ama gelin görün ki, darbe heveslisi, kanadı kırık kargalar hala ''diktatörlük ve tek adamlık'' şarkısını söylemeye devam ediyorlar. Yahu utanmaz kardeşim; seçmenin bu dinamik, diri ve duyarlı refleksleri de mi yüzünün kızarmasını sağlamıyor. Siyasi pozisyonunu bu kadar bilinçle değiştiren bir halk, kime diktatörlük ya da tek adamlık yapılar oluşturma imkanı verebilir ki?
Oturun oturduğunuz yerde ve bu halka şükredin. Bu halkın duygularıyla oynamk yerine adam gibi ''ev ödevlerinize'' çalışın. Bu halka layık olun. Bu halkı baştacı yapın. Çünkü sizin ipe sapa gelmez gevezelik ve politik çocukluğunuz fena halde can sıkıyor.
16 Nisan referandumda bu halkın söyledği şudur; Türkiye'nin idari ve siyasi yapısı değişmelidir. Türkiye'nin bugünkü dünya konjonktüründe varlığını sürdürebilmesi ve modern ihtiyaçlarını süratle giderebilmesi eski rejimin hantal kurumlarıyla yapması mümkün değil. Nokta.
Türkiye'de seçmen vatandaş 16 Nisan'da yeni bir sayfa açmıştır. Siyaseti kökünden yenilemiştir. Bundan böyle hiçbir kurum ve kişi vesayetin mirasıyla Türkiye'de siyaset yapamayacak, iktidarı rüyasında bile göremiyecektir. Bu ülkenin gerçek sorunlarına odaklanmayan, bu sorunların gerçekçi çözümlerimden siyaset hattı oluşturamayanlar muhalefette bile kalma imkanı bulamayacaklardır.
Çünkü Türkiye meclisini ayrı seçecek, yürütmesini ayrı. Hele yürütmenin 50+1 bağlanmış olması, siyaseti sadece siyasetin imkanlarına iyiden iyiye mahküm edecek. Devlet kurumlarından darbeci vesaetçi odakların, kurumlarıyla birlikte tasfiye edilmesi en büyük demokratik kazanımdır.
Siyaset ile siyasetçi arasında sadece siyasetin kalacak olması bir demokrasi zaferidir.
Darbeci Karganın hüzünlü, içli içli yas şarkısı işte bu yüzden hiç inandırıcı olmuyor. Karga darbeciyken başkalarını ''diktatör ya da tek adamlıkla'' suçlaması işte bu nedenle çok komik oluyor.
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.09.2025
9.09.2025
1.09.2025
23.08.2025
10.08.2025
23.07.2025
14.07.2025
1.07.2025
9.06.2025
18.05.2025