İlhami IŞIK
Yine yeniden dünyaya şekil vermeye başlayan ABD yönetimi, beş yıl evvel rafa kaldırdığı İran hedeflemesini baş döndürücü bir hızla hayata geçirmeye çalışıyor. Bunu yaparken de hiç bir ülkeye danışma ihtiyacı bile duymuyor. Galiba bunun için dünyanın gelmiş geçmiş en kaba, görgüsüz lideri olan Trump'un önünü açtı. Bu bir komplo teorisi değil. Hepimiz çok yakından biliyoruz ki ABD devlet aklı eğer isteseydi Trump'un seçilme şansı sıfırdı. Tıpkı geçmişte seçimin kazananı başkası olmasına rağmen mahkeme kararıyla Gorege Bush'a kazandırdıkları gibi.
Trump' un sorgulanamaz ve kaba karakteri tıpkı Bush gibi dünyayı Irak işgali gibi bir vahşete ikna edecek aktör olması ABD yönetimi için bulunmaz fırsat oldu ise şimdi de dünyayı İran’ın sisteme çekilmesi için sünni tehdidi bir numaralı düşman göstermek adına hiçte bu sürece uygun olmayan Obama’yı kullandıkları gibi şimdide tam tersi karakterde olan Trump gibi bir şahsiyeti devreye sokmak onlar açısından en mantıklı strateji oldu bence.
Batı cephesi için ilk hamle, aslında silah ve enerji sermayesinin temsilcisi olan yani en kirli küresel güçlerin aktörü olan Trump'un seçilmesi olarak okumak gerekir. Ne yazık ki bizde küresel güç olarak, başını demokratların çektiği liberaller olarak gösterilmeye çalışılıyor sanki silah ve enerji sermayesi küresel sermaye değilmiş gibi.
Bu konuda yazılan ve söylenenleri anlamak mümkün değil. Hâlbuki en kanlı sermaye; yüzyıldır darbeler örgütleyen, işgaller gerçekleştiren ve iç savaşlar çıkaran sermaye silah ve enerji sermayesi denilen küresel sermayedir.
Gelelim batı cephesinin ikinci adımı olan hamleye:
Oda DEAŞ 'a karşı topyekûn bir saldırı paktı oluşturmak. Şimdiye kadar var olan koalisyon güçleri denilen güçlerle olacak bir şey değildi. Bunun için merkezi bir gücü ortak etmek gerekiyordu. Buda ancak NATO gibi devasa bir örgütü katmakla mümkün olabilirdi. Onu da bu hafta gerçekleştirdiler.
Muhteşem hamleler devam ediyor!
Üçüncü hamle İslam Ülkelerini içine alan bir birliktelik ile Yahudi ve Hıristiyan temsil kabiliyetindeki devletleri ortak etmek yani Suudi Arabistan, İsrail ve Vatikan ortak davranış kotlarını birleştirmek. Buda oldu.
Ve sırada dördüncü hamle sahada DEAŞ'ı seküler bir güçle yenmek geliyor. Bunun için en uygun aktör PKK-PYD güçleri olarak kabul görmüş görünüyor. Onun için Türkiye gibi devasa bir ordusu olan bir Devlet yerine bir örgütü tercih ediyorlar. Yani müslüman bir iktidar ile sahada bedeli en az olan ve çok daha kısa sürede kazanılacak bir zafer yerine cihatçıları kendileri gibi seküler güçleri siyasal kazanımı için tercih ediyorlar.
Ne acıdır ki tüm bu stratejiler İslam coğrafyasında, Müslüman kanı dökülerek gerçekleştirilmeye çalışıyor.
Kendine çağdaş diyen dünya kendi çıkarları için sürekli düşman üreterek insanlığı acılara boğuyor. Kan, ölüm üzerinden çağdaşlık oyununu oynuyor.
Son beş yıldır oynanan kanlı oyun bu ve yine kendi çıkarları adına şimdiye kadar müsaade ettikleri DEAŞ denilen canavarı yok ederek bizlere tüm insanlığa yeni bir canavarı işaret etmeye hazırlanıyorlar.
Yakın zamanda!
DEAŞ canavarı öldü!
Yaşasın İran canavarı!
Demeye hazırlanıyorlar.
Türkiye birinci derece kendisini ilgilendiren böylesine kanlı ve bir o kadar da kendisini kuşatacak bu çemberden sıyrılmak adına çok hızlı kararlar almak durumundadır.
Yazarlar
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.09.2025
14.09.2025
9.09.2025
1.09.2025
23.08.2025
10.08.2025
23.07.2025
14.07.2025
1.07.2025
9.06.2025