İlhami IŞIK
ABD,PKK ilişkilerinin seyri ilk kez Abdullah Öcalan’ın Kenya’da yakalanması ve Türk yetkililerine teslim edilmesiyle sertleşme emaresi göstermişti. Abdullah Öcalan’nın yakalaması bile, PKK’nin ABD hedeflerine yönelmesi için yeterli neden olarak değerlendirilmemişti. 1997 yılında Botan kod adlı bir PKK yetkisinin Beyrud’da bir basın toplantısında ‘’artık ABD silahlı güçlerimizin hedefindedir’’ açıklamasına Öcalan sert tepki göstermiş ve ‘’ otur oturduğun yerde bu söylemek senin haddine değildir’’ demişti.
Peki şimdi ne oldu da ABD üç PKK’nin yakalanması için ortaya bir ödül koydu? Amerika Birleşik Devletleri; PKK'nın 3 yöneticisi Murat Karayılan, Cemil Bayık ve Duran Kalkan'ın kimlik ya da yer tespitini mümkün kılacak bilgiler karşılığında para ödülü vermeyi kararlaştırdı.
ABD; Murat Karayılan için 5 milyon dolara, Cemil Bayık için 4 milyon dolara, Duran Kalkan için de 3 milyon dolara kadar ödül verileceğini açıkladı.
Açıklama, ABD Dışişleri Bakanlığının Avrupa ve Avrasya işlerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Matthew Palmer’in Ankara ziyareti sırasında yapıldı. Bu açıklamanın Ankara’da yapılmış olmasına rağmen, özü itibariyle bu açıklamanın Türkiye ABD ilişkilerine dönük olduğunu düşünmüyorum.
Bu açıklamanın olası mantıklı tek sebebi PKK, İran ilişkileridir diye düşünüyorum. ABD’nin İran’a dönük yaptırımlar programının bir sonucu ve işlevidir.
Türkiye ABD ilişkilerinde henüz gözle görülebilir bir düzelme gözlenmediği için, bu kararın Türkiye'nin elini güçlendirmek için alındığını söylemek biraz saflık olur. Tam tersine bu karar esas itibariyle Türkiye'nin ''Beka'' siyasetini boşluğa çıkarma hamlesi olduğunu düşünmek için elimizde esaslı nedenlerimiz var. PKK'nin terörist bir örgüt olduğu konusunda ABD ve Türkiye hemfikir ama YPG/PYD nin statüsü meselesinde iki devletin çok farklı düşündüğünü biliyoruz.
ABD bu hamle ile PKK, YPG/PYD ilişkisine bir tür neşter vurdu. PYD/YPG'yi PKK'dan soyutlayarak, Türkiye'nin elindeki güçlü argümanı geri alıyor. Bu durum Türk silahlı güçlerinin Suriye'deki varlığını tartışmalı hale getiriyor. ABD bu hamle ile hem İran'ı yalnızlaştırmak hem de Türkiye İran ilişkilerine bir parça gerginlik katmayı hedefliyor. Zaten yaptırımlarında ilk amacı bu.
Yaptırımlardan beklenen birincil sonuç İran’ın bölgedeki kollarını kesmek. Ancak yaptırımlarla İran’ı nüfuz alanlarından çekip almanın garantisi yok. Trump’ın ilk yaptırım paketini devreye soktuğu 7 Ağustos’tan sonra, Amerikan-İran nüfuz savaşının yaşandığı yerlerin başında gelen Irak’ta bildik bir tecrübe tekrarlandı. İktidar koltukları yeni sahiplerini bulurken ABD, İran’la bağlantılı unsurları diskalifiye edemedi. ABD’nin İran’la bağlantılı oldukları gerekçesiyle Haşd el Şaabi liderlerini iktidardan men etme girişimleri sonuç vermediği gibi bu örgütün Irak-Suriye sınırlarından uzak tutma çabası da işe yaramadı. Bugün Haşd el Şaabi sadece Suriye ordusu değil ABD’nin sahadaki müttefiki Suriye Demokratik Güçleri ile de koordinasyon sağlıyor.
ABD'nin Irak siyaseti istenilen sonuçları doğurmayınca, Suriye siyasetine odaklanması eşyanın tabiatına uygundur. Suriye sahasında istenilen sonuçları üretmek elbette İran'ı kısmen etkisizleştirmekten geçiyor. PKK' ye dönük ödüllü tehdit her şeyden önce, İran PKK ilişkilerini işlevsizleştirmektir.
Hiç kimse seçimler öncesinde tıpkı 1998 de olduğu gibi ABD'nin PKK liderlerini paketleyip Türkiye'ye teslim edeceği hayallerini kurmasın. Çünkü henüz Türkiye ile ABD arasında bu denli büyük bir işbirliğini realize edecek ilişkiler kurulmuş değil. Türkiye ABD ilişkileri büyük yara aldı ve hala kimi yaralar kanıyor.
Yazarlar
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.07.2025
14.07.2025
1.07.2025
9.06.2025
18.05.2025
8.05.2025
28.04.2025
21.04.2025
13.04.2025
1.04.2025