Kurtuluş TAYİZ
Hakkari Şemdinli’de 6 askerimizi ve 2 güvenlik korucumuzu şehit eden terör örgütü mensuplarının sınırın Irak tarafından sızdıkları tespit edildi. Zaten söz konusu çatışma teröristlerin elverişsiz hava şartlarını fırsat bilerek sınırlarımızdan sızma yapmak istemesi üzerine çıktı. Aynı çatışmada 19 terörist de ölü ele geçirildi. Operasyonlar devam ederken, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar da bölgeye intikal etti.
Bu gelişmeler üzerine devletin en tepesinden Irak ve Suriye’deki terör kamplarına yönelik operasyon mesajı verildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Operasyon için birilerinden izin almak durumunda olmadıklarını”belirterek Irak ve Suriye’deki terör kamplarının hedef alınacağını açıkladı. Aynı konuşmada Erdoğan, müttefiklerimize sitem ederek “Bizim için teröristlerin yanındaki herkes teröristtir. Bugüne kadar müttefiklik, stratejik ortaklık diyerek bizi oyaladıklarını sananlara da son sözümüz budur” dedi.
Türkiye, bu yılın başında nisan ayında Irak ve Suriye’deki terör örgütü kamplarını vurdu. F-16’lar, Suriye’de PKK/YPG’nin üstlendiği Karaçok Dağı ile Sincar’daki örgüt kamplarını bombaladı. ABD, PKK kamplarının vurulmasından ciddi rahatsızlık duymuş ve PKK’nın, bir süreliğine de olsa Suriye ve Irak tarafından Türkiye’ye dönük saldırılarını dizginlemişti. Irak sınırından gerçekleşen son terör saldırısına bakacak olursak, ABD’nin PKK’nın iplerini yeniden gevşettiğini söyleyebiliriz. PKK’nın ipleri -dün olduğu gibi bugün de- Pentagon’un elinde.
ABD ile “stratejik ortaklık” veya “müttefiklik” ilişkisinin arkasında aslında kocaman bir PKK gerçeği gizleniyor. Suriye’deki PKK/YPG’nin koruyuculuğunu üstlenen ve Türkiye’nin askeri operasyonlarını PKK’yı önceden haberdar etmek suretiyle boşa çıkaran Pentagon’dan başkası değil. PKK’nın “İkinci Kandil” olarak anılan Sincar bölgesine yerleşmesini sağlayan güç de ABD’dir. IKYB Başbakanı Neçirvan Barzani ile PKK arasındaki Sincar pazarlığı ABD’li bir heyetin katılımıyla yapılmıştı. Maalesef ABD, örgütün Sincar’da kalıcılaşması için Neçirvan Barzani ve IKBY yönetimine baskı yaptı. Bu durum bile PKK/YPG’nin, Pentagon’un elindeki vekalet örgütlerinden biri olduğunu açıkça gösteriyor.
Bu nedenle olsa gerek Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak ve Suriye’deki PKK kamplarının vurulacağını açıklarken, bölge devletlerinden daha çok ABD’ye göndermede bulunuyor. Nitekim Irak ve Suriye’deki terör kamplarının varlığından bölge devletlerinden daha çok Pentagon sorumlu. Gerek Irak’taki Kandil ve Sincar’daki terör alanları ve gerekse Suriye’deki terör koridorunun oluşumunu sağlayan ana güç -perde önünde veya gerisindeki- Pentagon’dur.
Tabii, Türkiye için artık durum sürdürülebilir olmaktır çıkmıştır; terörle mücadeledeki kararlılık er ya da geç Ankara ile Washington’ı karşı karşıya getirecektir. Ankara, ister istemez terörün kaynak ve güç bulduğu dışarıdaki kamplarına yönelmek zorunda. Bu noktada ise karşısına PKK değil, dolaylı veya direkt biçimlerde hep ABD dikilmektedir. ABD, PYD’yi “müttefik” olarak görüp koruma altına aldığından, Ankara’nın Suriye’deki operasyonlarına açıktan karşı çıkmakta; Irak’ta ise Bağdat rejimi ve IKBY’yi kullanarak, Türkiye’nin PKK’ya yönelik askeri operasyonlarını sınırlamaya çalışmaktadır.
Ne var ki bundan sonra terörle mücadele ağırlıklı olarak sınırın öte tarafında -Irak ve Suriye- yürütülmek zorunda. Sınırlarımız içinde büyük darbe alan ve nefes alamaz hale gelen terör örgütünün tek kaynağı sınırlarımız dışındaki terör kamplarıdır. Türkiye, terör örgütünün saldırı kabiliyetini tümden yok edene kadar sınır ötesi operasyon kartını kullanacaktır. Zaten başka türlü de Pentagon’un terör kartını etkisizleştirmek mümkün değil.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019