Kurtuluş TAYİZ
İçişleri Bakanlığı, ülkenin en can alıcı makamlarından biri. Bu bakanlık ülkemizi içeriden zayıflatmak, etkisizleştirmek, bölmek, parçalamak isteyen Batı’nın icat ettiği türlü türlü örgütlerle mücadeleden sorumlu.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım, bu makamı Süleyman Soylu Bey’e teslim etti. Soylu, Türkiye’nin en büyük dış saldırıyla karşı karşıya bırakıldığı dönemde bu büyük sorumluluğu üstlendi.
Görevinin hakkını verdi mi? Benim izlenimim Soylu “mış” gibi yapanlardan olmadı. Kabul edelim ki, o koltuğa gelip gidenlerin çoğu sıradan bir bürokrat, memur gibi davrandı. Çoğu eski bakan, devlete paralel bir yapı kuran FETÖ’nün başlarına ördüğü çorapları çözemeden makamlarından ayrılmak zorunda kaldı. Ne FETÖ’yü, ne de PKK’yı PKK yapan mekanizmaları çözebildiler.
15 Temmuz darbe girişimi hem toplumda hem de devlet idaresinde bir uyanışı, aydınlanmayı beraberinde getirdi. Bunun da etkisiyle Soylu, İçişleri Bakanlığı’nın hakkını vererek FETÖ’nün devlet içinden temizlenmesinde mesafe alınmasını sağladı. En önemli çabayı ise PKK’yla mücadelede gösterdi; şehirlerde yuvalanan PKK unsurlarının etkisizleştirilmesinde önemli bir başarı gösterdi. 15 Temmuz’dan sonra gerek İstihbarat birimleri, gerek Türk Silahlı Kuvvetleri ve gerekse de Jandarma ile Emniyet güçleri, koordine halinde terörle mücadelede son 40 yılda alınamayan mesafeyi alma başarısını gösterdi. Bu kısa sürede NATO ve Pentagon’un Türkiye içindeki kolları (FETÖ, PKK, DHKP-C) adeta kesildi, kırıldı…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, 15 Temmuz darbesinin arkasındaki uluslararası güçlere karşı belki de en büyük hamlesi FETÖ ve PKK’yı içeride ve dışarıda kararlılıkla tasfiye edecek, bitirecek isimlere kabinede yer açmasıydı. İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu da, bu sorumluluğun üstesinden gelmeyi başaranlardan biri.
CHP ve HDP’nin, bir kısım medyanın Süleyman Soylu’ya yönelik düşmanlığının arkasında işte terörle mücadeledeki bu kararlılık yatıyor. Şu mekanizmayı görelim artık; ABD, yıllardır istemediği bir Türk siyasetçiyi içeriden bu kiralık adamlara vurdurarak korkutmaya, sindirmeye çalışıyor. Çoğu bakan ve siyasetçiyi, bu baskı mekanizmasını çalıştırarak sindirdiler. Fakat bu korkutma-sindirme mekanizması Süleyman Soylu üzerinde işlemedi, sonuç vermedi. İstiyorlar ki, İçişleri Bakanı korksun, sinsin; ne PKK’nın, ne FETÖ’nün üzerine gidebilsin. Meydan da bu adamlara kalsın!
Bugüne kadar tek başına bir içişleri bakanı bile görevini gerçekte hakkıyla yerine getirebilseydi ne PKK bu kadar palazlanabilir, ne de FETÖ bu kadar fütursuzca devlet içinde cirit atabilirdi. Haliyle birikmiş bütün sorunlar Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın omuzlarına yüklendi. Neyse ki, 15 Temmuz’dan sonra Türkiye’de işler biraz değişti. Devlet, ABD’ye yaltaklık edecek adamlarla bir yere varamayacağını çok iyi gördü. Uluslararası güç çevrelerine değil kendi hükümetine, liderine ve milletine bağlı yöneticiler lazım bize; gerektiğinde ABD’ye karşı dik durabilecek, içerideki terör yuvalarının üzerine çekinmeden gidebilecek, hiçbir güç çevresine boyun eğmeyen korkusuz isimlere; tıpkı Süleyman Soylu örneğinde olduğu gibi. İçişleri Bakanı Soylu’yu hedef alan CHP ve HDP’nin karın ağrısının sebebi işte bu.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları







































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019