Lale KEMAL
Bölge Kürtlerinin yumuşak karnı Kobane, terör örgütü IŞİD’in kontrolüne geçmezse eğer bu, Amerikan liderliğindeki Batı/Arap ittifakı sayesinde olacak, Türkiye ise yanıbaşındaki, kendi Kürt vatandaşlarının akrabalarının katledilmesine seyirci kalan bir ülke olarak tarihe geçecek.
Roboski/Uludere’de, 34 Kürt vatandaşın, 2011 yılında, kasıtlı olmasa da ağır bir ihmali sonucu vergileriyle beslediği ülkenin savaş uçakları tarafından ağır bombardıman altında kalarak ölmeleriyle sonuçlanan olayın hesabının verilmemiş olması, zaten kendi başına ağır bir vicdan yarası olarak zihinlerde. Kobane ise, Türk kardeşlerinin bir ihaneti olarak Kürtlerin belleklerinden hiç silinmeyecek. Yoğun çağrılara rağmen Türkiye’nin, IŞİD terör örgütüne karşı Kobane’de koalisyon ülkeleriyle birlikte hareket etmemiş olması da dünya tarihi kitaplarında yerini alacak. Üstelik bu IŞİD, artık Türkiye’yi doğrudan tehdit ediyor olmasına rağmen. Ne var ki bu noktada sorulması gereken en kritik soru; “Bu IŞİD Türkiye’yi neden bu kadar korkutuyor?”
Kürt sorununun silahsız çözümü için yola çıkıp, şark kurnazlığıyla aslında hiçbir şey yapmamanın yol açtığı istikrarsızlık ve ekonomik kırılganlığın bedelini Türkiye insanı ödüyor. Kobane’deki olaylara dönük duyarsızlık, zaten pek yürümeyen Kürt sorununun çözümünü de artık iyice tehlikeye atmış durumda.
Türkiye sokakları, Gezi’den beri tedirgin, göreceli ufak çaplı olaylar bile daha büyük iç gerilimlerin habercisi gibi adeta.
Hükümetin Kobane’deki IŞİD vahşetine seyirci kalmasına karşı daha şimdiden 31 kişinin öldüğü ülke çapındaki sokak gösterileri, 17 Aralık yolsuzluk depremini tetikleyen 2013 yazındaki, ranta ve özel yaşama müdahaleye bir başkaldırı niteliğindeki Gezi Parkı direnişinin devamı niteliğinde gibi.
301 işçinin yerin yüzlerce metre altında diri diri gömülmelerine yol açan Soma maden faciasının altından da, devletin, “işçi haklarını hiçe sayarak Çin işi kalkınma, rant” mantığının ortaya çıktığını hep birlikte görmedik mi?
İktidar, Gezi olaylarından ders çıkartıp, demokratikleştirme çabalarına yeniden ağırlık vermek şöyle dursun elindeki tüm devlet olanaklarını, tıpa tıp kendisi gibi düşünmeyenleri susturmak üzerine kurulu tehlikeli bir siyaset izleyegeliyor.
Baskıcı, otoriter zihniyet, bir yerlerde yanlış yapmakta ve bu yanlışlarının ortaya çıkmasını önlemek için toplumda korku ikliminin olanca gücüyle hissettirme gereği duyuyor.
Yerde yatan bir maden işçisine acımasızca tekme atan Başbakanlık danışmanı, örneğin, yaptığı bu insanlık dışı hareketinden dolayı cezasız kalıyor, yüzlerce Gezi direnişçisi hakkında ise onlarca yıllık hapis cezaları talebiyle iddianameler hazırlanıyorsa burada bir anormallik var demektir. Gezi olaylarında ölen gencecik insanların hesabını vermemek için ise devlet direniyor.
Geçenlerde Ankara’da, ön camında Cumhurbaşkanlığı görevlisi kartı bulunan siyah bir arabanın makam şoförü olduğu anlaşılan kişinin, bir otobüs durağının tam önünde aracını park etmesine tepki veren kadınlara yönelik alaycı ve çirkin tavrı, sokaklardaki tansiyonu her geçen gün artırmakta sorun görmeyen, vurdumduymaz bir zihniyetin yansıması.
Gezi, Kobane gibi geniş çaplı, ya da küçük çaplı sokaklarda yaşanan olaylar, kar topu gibi büyüyerek gelen büyük sokak hareketlerinin devam edeceğinin habercileri gibi. Sanki Ortadoğu coğrafyasında halkların otoriter yönetimlere başkaldırı için başlattığı sokak gösterilerini simgeleyen Arap Baharı benzeri olaylara gebe gibi Türkiye.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- IŞİD’den mesaj var; ‘Oksijenimi kesme topyekûn savaşırım’
2.02.2016 - Brexit istismarı çabuk başladı
25.06.2016 - Dış politikada Saray dönemi
18.06.2016 - Askere yasal zırh ve CHP
11.06.2016 - “Mercedes’ini yakacak babayiğit var mı?”
4.02.2016 - 6,5 milyon pasaporta vizesiz Avrupa!
28.05.2016 - ‘Şehir savaşlarına’ hazırlıksız yakalandılar
14.05.2016 - Ara seçim zorlanacak
7.02.2016 - Amerikalı ne diyor, bizimkiler ne anlıyor?
30.04.2016 - Bir garip ‘askeri casusluk’ operasyonu
24.04.2016
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
müfit günal
Kirli çamaşırlar uzun süre bekletilirse kokar ,bahsedilen konunun kokusu da yeni, yeni çıkıyor, çıkması da lazım, yoksa ortalığı pislik götürecek.