Lale KEMAL
Ömer Çelik’in, geçenlerde AB bakanlığı koltuğuna oturur oturmaz ilk verdiği demeç, “AB’nin yegane seçenek” olmadığı yönündeydi. Böylece iktidardaki partisinin, birliğe tam üyelik politikasını zaten çoktandır terk ettiğini yineliyordu. Demokratik hukuk devletinden, yapılan büyük U dönüşüyle çoktandır uzaklaşıldığından beri zaten, tarifi artık iyice imkansızlaşan, “Allah’ım bütün bu olanlar gerçek mi?” dedirten cinsten bir kâbus çökmüş vaziyette üzerimize. Ne ki AB üyeliğinden bahsedeceğiz, geçiniz.
Türkiye’nin AB’ye üyeliğinin neredeyse 3000 yılında olacağı gibi çok uzak bir ihtimalin bulunduğuna dair birlik üyesi ülkelerin yinelediği açıklamalarını da zaten, “bıyık altından mutlulukla karşılayıp, zil takıp oynayan kesimler” azımsanmayacak kadar çok; özellikle de iktidar, derin yapılar ve küçük muhalefet çevreleri.
Malum, Ankara ile AB arasındaki tam üyelik müzakereleri uzunca süredir askıda olmakla birlikte sayıları 3 milyona yaklaşan Suriyeli sığınmacıları Türkiye’de tutma karşılığında Türklere, Avrupa ülkelerine seyahatlerinde vize muafiyeti sağlanması odaklı konu nedeniyle AB ile yine çekişmeli bir döneme girdik. Hatırlatalım, mevcut anlaşmalar gerçekte Türklere zaten vizesiz seyahati öngörüyor ama uygulanmıyor.
Ahmet Davutoğlu’nun, başbakanlıktan “azledilmesiyle” birlikte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, duruma el koydu. Türkiye’nin, terörle mücadele yasasını demokratik devletler düzeyine çekmesi karşılığında ancak 30 Haziran itibariyle Türklere AB ülkelerine seyahatte vize muafiyetinin yürürlüğe girebileceğini söyleyen birliğe resti çekti.
Ankara’nın, başta başkanlık planlarının yapıldığı arka planla, “eleştirinin bile terörizm” kapsamına alındığı bu hayli tartışmalı yasasına çekidüzen vermeyeceği kesin. Vizesiz Avrupa tartışmasındaki püf noktasını gözden kaçırmayalım. İnanılmaz ama gerçek bir durum var; o da yaklaşık 78 milyon nüfusa sahip Türkiye’de, pasaport sahibi kişi sayısı yalnızca 8 milyon kadar. Yani toplam nüfusun yüzde 10,2’si. Bu sayının kabaca 1,5 milyon kadarı, zaten pek çok AB ülkesinin vize talep etmediği diplomatik ve hizmete özel pasaport taşıyor. Geriye kaldı 6,5 milyon vize talep edilen pasaport sahibi vatandaş. Bu vatandaşların önemli bölümü de zaten AKP’ye oy veren değil ama göreceli maddi durumu iyi, kırsaldan ziyade şehirli kesimi temsil ediyor. Bu durumda AKP’nin, tabanında politik bir getirisi olmadığından ötürü vize muafiyeti konusunu pek önemsediği söylenemez.
O halde niye Erdoğan, mültecileri geri kabul karşılığında 30 Haziran itibarıyla vize serbestisine ilişkin gerekli adımların atılmaması halinde anlaşmanın gerçekleşmeyeceğini belirterek, “Bize ikide bir kriter (terörle mücadele yasasının değiştirilmesi) dayatmasınlar, burası Türkiye” diyor? Zannediyorum bu sorunun yanıtı, iktidarın, gerçekte AB ile ilişkilerde maraza çıkartıp, mültecilerin Türkiye’de tutulması karşılığında belki de karşı taraftan daha fazla taviz koparmak istemesinde yatıyor olabilir. Yani vizesiz Avrupa talebi, siyaseten bir araç, AB liderleri ile fotoğraf karesine girmekten ibaret gibi.
Bu arada hatırlatalım; Türkiye’de pasaport sahibi insan sayısının çok düşük düzeyde kalıyor olması, temel insan hakkı olan seyahat özgürlüğünü sınırlayan ve süregelen baskıcı zihniyetin yansıması.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2016
25.06.2016
18.06.2016
11.06.2016
4.02.2016
28.05.2016
14.05.2016
7.02.2016
30.04.2016
24.04.2016