Markar ESAYAN
Başbakan Erdoğan’ın salı günkü grup konuşması önemliydi. Çünkü yardımcısı ve üslup olarak çoğunlukla sağduyulu bir yerde duran Bülent Arınç açlık grevlerine katılanlara insani bir çağrı yapmakla kalmamış, taleplerin karşılanması ile ilgili de konuşarak bu kavrayıcı insani çağrının altını doldurma gayreti göstermişti. Başbakan Erdoğan’ın talimatıyla Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in Kürtçe savunma konusunda yaptığı çalışma da sonuç verme aşamasına gelmişti. Ancak, idam tartışmasını ortaya atan, açlık grevi yoktur diyerek cezaevlerinde hareketlenmeye yol açan Başbakan’ın oluşan bu olumlu atmosfere nasıl bir “katkı” yapacağı da merakla bekleniyordu.
Ben Başbakan’ın konuşmasında bu sürece zarar vermeme kaygısı güttüğünü gördüm. Sanırım açlık grevlerinin ciddiyeti anlaşılmış vaziyette. Tüm grup konuşması içinde hamasi kısımları bir kenara bırakırsanız bir cümle benim çok dikkatimi çekti. Bunu önemsedim. Başbakan “Bu eylemler tamamen dışarıda siyasi faaliyet olarak yürütülmesi gereken bir mücadelenin, cezaevlerindeki genç bedenlere yüklenmesinden ibarettir” dedi.
Yani Erdoğan, anadilde eğitim, anadilde savunma, Öcalan’ın statüsü ve barınma koşulları gibi konuları, meşru siyaset zemininde kazanılacak haklar olarak görüyor. Bunu siyasetin üstlenmesi gerektiğini ima ederken, mücadelenin kendisini meşru gördüğü ortaya çıkıyor. Çünkü aslında bu sorunu çözmek dışında bir şansın olmadığını, çözüm aşamasında da rakip siyasetin güçlü olmasının kendi işini de kolaylaştıracağını gören bir akıl da orada beliriyor.
Ancak Başbakan’ın söylemi ile hükümetin icraatları arasında, en azından açlık grevlerinin sonlandırılması bağlamında ciddi bir fark var. Öyle ya, bir yandan “Öcalan’ı asmak isterdik” derken, öte yandan “bürokratlarımı gerekirse adaya gönderirim” diyen kişi, aynı insan. Belli ki Erdoğan artık o söylediği ile yaptığı bir olan kişiden uzaklaşma durumunda kalmış, daha farklı bir stratejiye geçmiş durumda.
Demokrasi söylemini bırakarak milliyetçi dile yerleşmede tabii ki yaklaşan seçim maratonu, başkanlık ve Çankaya hesaplarının etkisi olduğunu söylemek mümkün. Ancak bu, işin tamamını açıklamakta yetersiz. Kürt meselesinde inkârı terk edilmesine rağmen bugünkü sıkışmanın içine düşmüş olmak, MİT krizi ve Uludere’de yaşananların yarattığı altüst oluşu da bu tabloya eklemek lazım. Bu işin ne kadar zor ve tehlikeli olduğu anlaşılmış, bu ciddi bir baskı oluşturmuş belli ki. Sonuçta ortaya böyle parçalı, parçalı olduğu için istikrar vaat etmeyen bir durum ortaya çıkıyor.
Tabii ki Başbakan’ın ne söylerse söylesin hep doğruları yapacağı kanaati ile, ne yaparsa yapsın söylemine odaklanarak olumsuzlama pozisyonunda olunamaz. İki durum da sağlıklı değil çünkü. Niyet değil, olgulara odaklanma tavsiyesinde bulunanlardanım ama, bizim gibi duygusal bir coğrafyada bazen söylem icraatı belirleyen bir etki taşır. Olumsuz söyleyip olumluyu yapmayı başarsanız bile, olumlu icraatın görülmesi de, topluma ulaşması da zorlaşır. Siyaseti doğru analiz etmek sihirbazlık gerektirecek hâle gelir. Öte yandan farklı söyleyip başka davranmak, iki yöntemin amacını birden boşa düşürebilir. Yani bir yandan mesela Kürt konusunda duvara toslar, bir yandan da “milliyetçi” hedef kitlenin kafasını karıştırabilirsiniz.
Böyle durumlarda komplo teorileri de oldukça revaçta olur. Komplo teorileri ile hareket etmek, hataları katlamaktan öteye geçmez. Rasyonaliteden koptuğunuz anda, iradenizi ve kontrolünüzü teslim etmişsiniz demektir. Her eleştiriyi bu komplonun bir parçası gibi görmeye başlar, “düşmanları” alt etmek isterken zihnî bir bataklığa düşebilirsiniz. Bu durum siyasi performansı etkiler, sertleşir ve dar bir çevrede sıkışır kalırsınız. Bu damar sertliği, ciddi hastalıkların da habercisidir.
Ülkenin çok önemli sorunları bulunduğu gibi, ciddi potansiyel ve imkânlarının olduğu da ortada. Yani Türkiye bir yandan yönetilmesi daha kompleks bir ülke hâline geliyor, bir yandan da bunun başarılması hâlinde elde edilecek kazanç katlanıyor. Obama’nın teşekkür konuşmasında olduğu gibi, ABD, dünyanın en güçlü ve en zengin ülkesi olduğu için değil, en demokratik ülkesi olma iddiası ile değerli. Bu öncelik, yani demokrasinin asıl amaç olması, zaten peşinde zenginliği ve gücü beraberinde getiriyor. Bunun başka bir yolu varsa, onu ben bilmiyorum henüz.
Başbakan, demokrasi söylemini yücelttiği döneminde kendi tabanını da bu yönde özgürleştirdi. Bunu geri döndürmek doğru ve mümkün değil. Özgürlük, huzur ve zenginlik talebi karşılanan bir toplum, bunu kendisine sağlayan lideri hedeflerine gönüllü bir şekilde ulaştırır. Bunun en iyi kanıtı herhalde 3 Kasım 2002’den 12 Haziran 2011’e kadar yaşanan süreçtir.
Yazarlar
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019