Markar ESAYAN
Kolay değil, kıtalara hâkim olmuş bir imparatorluk oldukça kısa sayılabilecek bir sürede parçalanıyor. Rönesans’ta Batı’da atılan paradigma değişiminin temeli, modernizm olarak tüm dünyayı hükmü altına alıyor. Direnmek mümkün değil. Doğu’nun en kudretli temsilcisi Osmanlı bile Balkan Savaşı sonrasında Anadolu’ya sıkışıyor. Yüzlerce yıllık oturmuş kimya altüst oluyor. Osmanlı’daki modernleşme çabaları kifayetsiz, hatta bu kimyayı daha da bozuyor. Batı, cenneti ve cehennemi yeryüzüne indirmenin sihrini bilimsel gelişmeler ve ona tekabül eden toprak kazanımlarıyla her gün biraz daha parlatıyor. Artık o hâle geliyor ki, Batılı olmayan her şeyin kötü, yani Doğulu olduğuna, bu ikiliğin dışında da başka bir gerçekliğin olamayacağına herkes ikna oluyor.
Bu işin bizim coğrafyaya tahvili ise şöyle: Öteki boyuttaki dünya, yani Batı’da olan biten her şey Hıristiyanlıkla özdeşleştiriliyor. Devlet ve toplumdaki kimyanın bozulmasıyla, Balkan ve Rus soykırımlarından kaçan yüz binlerce Müslüman’ın Anadolu’ya sığınmasıyla çok tehlikeli karşılaşmalar yaşanıyor. Doğu’nun Müslümanları nefret duyar, Hıristiyanları da bir medet umarken, Batı’yı hâlâ Hıristiyan zannediyorlar. Oysa Rönesans ve Aydınlanma Hıristiyan-Musevi köklerinden faydalansa da, aslında artık dini rafa kaldırmıştır. Hatta ilerlemesinin ana nedenini de dini tasfiye etmesi olarak belirlemiştir. 1893’te Fransa’da Hıristiyanlığın bir süre yasaklandığını kaç kişi bilebilir ki o tarihlerde?
Ama artık Doğu’da yaşayan tüm gayrımüslimler Doğu’yu, Müslümanları dize getiren, esir eden ve aşağılayan Batı’nın birer iç uzantısı hâline gelmişlerdir. Oysa Doğu’lu gayrımüslimlerin Doğu’lu Müslamanlardan hiçbir farkı yoktur. Hatta anlattığım nedenlerden ötürü çok daha dezavantajlıdırlar. Nitekim bu topraklardan kazınmayla sona erecektir hikâye. Batı’nın günahını böylelikle Doğu’nun Hıristiyanları ödemiştir denebilir.
Bu bakıştan hâlâ kurtulabilmiş değiliz tam olarak. Epey de sürecek bu önyargıların temizlenmesi. Son olarak Samatya cinayetinin katil zanlısının yakalanması üzerine yapılan haberlerin mantığı ve dilini analiz ederken bu uzunca girişin gerekli olduğunu düşündüm. Samatya ile ilgili daha önce bir yazı yazmış ve şöyle demiştim:
“O nedenle, Samatya’daki ruh hâlini önemseyiniz. O yaşlı Ermeni kadınların yataklarında huzurla ölme arzusunu yerine getirmeyen bir devlet devlet değildir. 85 yaşındaki Maritsa Küçük’ün boğazının kesilerek ölmesinin, diğer yaşlı kadınların darp edilmesinin nedeni ne olursa olsun, Ermeni olmanın bu ülkedeki her Ermeni için hâlâ ne kadar tehlikeli ve yakıcı bir şey olduğunu görün. Kaldı ki, Ermenilerin sığındığı bir semtte, aynı cadde üzerinde aynı yaşlarda Ermeni kadınlar hedef alınıyorsa, bunun valinin temennisi dışında ırkçı bir yönü olmadığını düşünmek biraz zor gibi. Birey veya derin devlet, fark eder mi? Siz suçluları bulun önce.”
Katil zanlısı Ermeni çıkınca, bu olayın öncesinde “Irkçı bir cinayet değil” diye savunmaya geçen gazeteler, bu sefer de “Katil Ermeni çıktı” diye boy boy haber yaptılar. Acaba yeni anayasaya “katiller de etnik kimlikleri ne olursa olsunlar eşit birer Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır” fıkrası mı eklense?
Irkçılık konusundaki hassasiyeti anlıyorum da, bu hassasiyetin kendisinin katil Ermeni çıkınca ötekileştirmeye dönüşmesini pek anlayamıyorum. Irkçılık dünyanın her ülkesinde var olan, derin devletlerin derin amaçları için ürettikleri ve kullandıkları önemli bir silahtır. Başbakan Kürt ve PKK sorununun çözülmesinin toplumsal zeminini sağlamak için her konuşmasında neden ırkçılık detoksu yapıyor o zaman? Demek ki böyle bir sorunumuz var ve sorunların çözümü önünde en büyük engel bu önyargılarımız.
Birbirimizi Türk, Kürt ve Ermeni olarak görmeden önce ne zaman sadece insan olarak görmeye başlayacağız? Hrant Dink’in, Hıristiyanların daha dün öldürüldüğü bir ülkede, sadece Ermeni yaşlı kadınların hedef alındığı bir şiddet olayında, akla derin devletin ve ırkçılığın gelmemesi mümkün mü?
Katil zanlısının Türk çıkması hâlinde, onun Türk olması cinayeti ırkçı yapmayacağı gibi, ırkçı bir cinayeti bir Türk’ün işlemesi de Türkleri ırkçı yapmaz.
Şiddetin ve ırkçılığın milleti olmaz.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları






















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019