Markar ESAYAN
Başkanlık Sistemi tartışmasını Erdoğan’ın kişiliğine indirgeme ısrarı bir bönlüğün sonucu değil; bilinçli bir tercih... Gerici ittifakın yıllardır özenle inşa ettiği Erdoğan nefreti aslında o dönem hangi reform yapılıyorsa onun dönüştürücü, devrimci etkisini maskelemek üzere işlev gördü. Bir algı mühendisliği olduğu için de insanların düşünceleri üzerinde hakimiyet kurabileceğine dair bir kibri ima etti.
Yani aslında Erdoğan ve Davutoğlu’nun kişiliğini hedef alanlar bu sürecin halkın lehine, demokratik bir dönüşümü ihtiva ettiğini biliyorlar. Başkanlık sisteminin bu ülkenin demokratikleşme hikayesinde doğal bir sonuç, Çözüm Süreci’nin kaçınılmaz ve eşsiz bir proje olduğunu da biliyorlar.
Bunu Fethullah Gülen de biliyor, Kemal Kılıçdaroğlu da, Devlet Bahçeli de, Selahattin Demirtaş ve artık yerli yabancı, alt/üst akıl kimler varsa, hepsi de biliyor...
Kimseyi aptal yerine koymaya lüzum yok. “Aklımızla alay etmeyin” derken, aynı “saygıyı” biz de başkalarına göstermeliyiz. Kimseyi birden bire “çıldıran” bön kişiler yerine koymamalıyız.
Herkes neyi niçin yaptığını, neyin doğru, neyin yanlış olduğunu gayet iyi biliyor.
Ve herkes biliyor ki, eğer Türkiye kısa sürede yönetim biçimini vesayete kapalı ve halk iradesine açık hale getirmezse, bu süreç kalıcı anlamda kurumsallaşmış olmaz.
Bu anlamda Erdoğan’ın hedef seçilmesi, onun diktatörlüğe meyletmesi değil, bilakis meyletmemesi nedeniyledir.
Türkiye’nin nasıl yönetildiğinin, halkın taleplerinin vs. fazlaca bir önemi yoktur. Önemli olan vesayetin bir biçimde devam etmesidir. Bu, dün ulusalcılar, bugün dini görüntü verilmiş paralel yapı üzerinden olur, yarın C tipi gladyo kurulur, fark etmez. Gerekirse Sisi gibi eli kanlı bir diktatör yere göğe sığdırılmaz, gerektiğinde dokuz seçim kazanmış, sırf Türkiye’nin değil, dünyanın en parlak barış projesi olan Çözüm Süreci’ni başlatan Erdoğan diktatör ilan edilir, yine fark etmez.
Bunun önü ancak üç erkin halkın emanetine verileceği, yönetim sisteminin birtakım gruplar tarafından fethedilemeyeceği bir anayasa düzenlemesiyle alınabilir.
Erdoğan nefreti ve diktatörlük mugalatalarıyla, işte bu tarihi eşiğin/adımın değeri kamufle edilmek isteniyor.
Vesayet dönemlerinden, liderin üzerinde biriktirdiği gücü (iktidar yoğunlaşması) demokratik dönüşüm için kullanmasıyla çıkılır. Çözüm Süreci gibi aslında imkansız bir barış projesi de güçlü liderler “baldıran zehiri” içmeye karar verince başarılı olur.
Bu bir güç dengesi hesabıdır.
Bu anlamda Erdoğan’ın şeytanlaştırılması iki nedenle gerekli ve kritik anlamda işlevsel.
1) Erdoğan üzerinde biriken güç/iktidar yoğunlaşmasını azaltmak/parçalamak, böylelikle süreci tersine çevirmek...
2) Sürecin tarihsel önemini, tartışmayı bir kişinin üzerinde biriktirerek dikkatlerden kaçırmak...
Çözüm Süreci başladığından beri üç büyük darbe denemesine maruz kalındı. İrili ufaklı provokasyonları saymıyorum bile.
Gezi krizi, 17/25 Aralık darbe girişimi, 6-8 Ekim kalkışması...
Bunların tesadüfi olduğunu söylemek mümkün mü? Tabii ki hayır. Değil Türkiye’yi, Ortadoğu ve ötesini değiştirecek bir barış projesi başlatıyorsunuz. Belki 28 Şubat’ta “Bin yıl sürecek” derken asıl ima edilen şekilde, sözde dini bir cemaat üzerinden hazırlanan yeni vesayeti kulağından tutup fırlatıyorsunuz...
Çözüm Süreci ve yeni yönetim (Türkiye tipi başkanlık) sistemiyle Türkiye kurumsal faşizm /vesayet tehdidinden kurtulacak ve bağımsızlığını tam manasıyla kazanacaktır.
Bu iki adımın 100 yıllık Sykes-Picot düzenini alt üst edeceği, Çözüm Süreci’nin Ortadoğu’da yeni bir paradigma yaratacağı ortada.
Son iki yılda yaşanan kabusların nedeni bu. Aynı zamanda doğru yolda bulunulduğunun da en büyük ispatı.
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019