Markar ESAYAN
Yukarıdan aşağı değil, aşağıdan yukarı bir inşa dönemindeyiz. Yukarıdan aşağı mühendisliklerin ideolojilere yansıması keskin devrimlerle olur. Antidemokratik olduğu kadar, kadrocu hareketlerdir bunlar. Ana amacı, halkı ikna etmek değil, devleti ele geçirmektir. Bu nedenle şiddet meşru bir araçtır. Zamanla ilişkileri sorunludur. Bu yüzden acilcilik söz konusudur. Halkın olup bitene biat edeceği, olmazsa boyun eğdirileceği düşünülür. Çünkü onların adına kendini feda eden, en iyisini düşünen seküler peygamberlerdir kendi gözlerinde…
Aydınlanma’nın bir sapması olarak bu türden devrimcilik, devirmecilik tarihte kendisine alan bulmuştur. Zamanla, geleneksel çevre içinde devinen aydınlanma sürecini çok yavaş ve zaaflı bulan radikaller türedi. Rousseau bu radikallerin başında geliyordu. Bir süre sonra masonlardan ayrışan yarı gizli Aydınlanmışlar (Illuminaten) grubunun ortaya çıktıkları görüldü. (1760’larda Bavyera Ingolstadt Üniversite çevresi.)
Ne ilginçtir, ilk paralel yapıdır bunlar. Süreci hızlandırmak için devlete sızmak, takiyye yapmak, suikastlara varan uçlara savrularak, siyasi ve ekonomik çevreleri ele geçirmek adına epey çaba sarf ettiler. Cizvitleri ve Katolik kilisesini alt ettiler. Hıristiyanlık akidesinin içini boşalttılar. Bu çabalar Fransız Devrimi’nin hemen öncesine rastlar. (1793’te Hıristiyanlık Fransa’da resmen yasaklanmıştır.)
Dolayısıyla, bu türden yapılar, Gülen gibi, Batı aydınlanmasının gayrımeşru çocuklarıdır ve Doğu’ya ait değillerdir. Bu yöntemler daha sonra buharlaşmadı; özellikle medya, insan hakları örgütleri, lobiler ve STK’lar üzerinden, ama özellikle finans tekelini öne çıkararak dünyayı, devletleri dizayn için kullanagedi. Bu manada sosyalizm, liberalizm ve kapitalizm aynı madalyonun farklı yüzleri olarak ideolojik kamuflaj işlevi görmüştür.
Bunun yanında ilerleyen bir diğer kanal ise, toplumun taleplerini izleyen evrimci süreçtir. Bu iki ekol özellikle Batılı devletlerde iç içe geçmiş bir şekilde mücadele halinde bulunurlar. Ama asıl yıkıcı etkisi Doğu ülkelerinde olmuştur.
1.Abdülhamid ile başlayan Osmanlı Batılılaşması da, tıpkı Avrupa Aydınlanması’nda olduğu gibi, geneleksel yapının içinde, geride bırakılması gerekenleri tedrici bir süreçte dönüştürmeyi amaçlıyordu. En keskin liberallerden Namık Kemal bile anayasacı Meclis’i, İslam’ın “Meşveret” kavramına bağlayarak meşrulaştırmaya çalışıyordu.
Osmanlı kendi içinde Avrupa gibi, evrimci ve radikal ekolleri sorunlu da olsa birarada tutmayı beceremedi ve radikaller kontrolü 2. Abdülhamid’i devirerek elde etti. Çünkü Osmanlı’nın panik haliydi söz konusu olan ve radikallik sağduyuya galebe çalabilirdi.
“Kutuplaşma” diye bize dayatılan şeyin altında da bu tarihsel bağlam var. Bir olgu değil, bir temenni. Geleneksel yapıyı tümden yok etmeyi amaçlayan bir kibir ve acilcilik. FETÖ ile sekülerler flörtünün bu kadar kolay olmasının nedeni de aynı ekolün çıktıları olmasından.
15 Temmuz’da, işte böyle bir darbeye karşı halk darbe yaptı ve “kuralı ben koyarım” dedi. Bu yüzlerce yıllık bir tecrübenin sonucudur.
15 Temmuz’da halk, devletin ve tüm kurumların kendi taleplerine göre, çoğulcu şekilde, liyakate dayalı bir zihniyetle inşa edilmesini istediğini ortaya koydu. Darbecilerin başarısızlığı oranında millet iradesine dayalı evrimci reformların önü açıldı.
Burada sorun, eski ekolün bileşenlerinin bu sürece ne kadar hızlı adapte olacağı ile ilgili olacak. Cumhurbaşkanı ve Başbakan tüm iyiniyeti ile, geçmişe bir sünger çekerek, 15 Temmuz’u bir milat alarak Türkiye demokrasisinin kurumsallaşması için çaba gösteriyorlar.
Lakin 15 Temmuz’un müsebbiplerinin hastalıklı düşüncesinin ülkeyi yok etmeye dönük işlevi ile gerekli hesaplaşma yapılabilecek mi? Milli iradeden korkmamak, reformların kendi varlığını yok edeceğinden endişelenmemek mümkün olacak mı?
İnat edilirse sanırım ne olacağını 15 Temmuz’da gördük. CHP, Türkiye’nin geleceğinde yer alacaksa, 15 Temmuz’u gerçekten iyi değerlendirmek zorunda.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019