Markar ESAYAN
“Zaman, insana verilmiş hem tatlı hem de acı bir armağandır. Hayat, var olmak için kendine koyduğu hedeflere uygun ruh geliştirmesi için insana tanınmış bir süreden başka bir şey değildir ve insan bu gelişimi gerçekleştirmek zorundadır.”
Sizlere de tavsiye edeceğim değerli Rus yönetmen Adrey Tarkovski, “Mühürlenmiş Zaman” adlı bir tür deneme olan kitabında böyle söylüyor.
Eski insanın zamanla ilişkisi en azından daha doğaldı. Güneşin doğup batması, dört mevsimin gelip geçişleri, gökteki yıldızların pozisyonları ile hissedilen ve ona göre düzenlenen bir yaşam içinde zaman daha az acıtıcı olmalıydı.
“Zaman, şimdilerde borsanın kapanması veya mesai saatinin bitmesine indirgendi” diye hayıflanmayacağım. Ben onun daha varoluşsal bir etkisine bakmaya çalışıyorum. Zaman, sanırım çürüme prensibiyle bizi daha çok ilgilendiriyor. Yani ölümle… Allah’a inananların da, inanmayanların da kabul ettiği somut gerçek, termo-dinamiğin bir kuralı olan çürüme prensibidir, yani ölüm.
Yaşamaya başlayan her şey ölmeye de başlamıştır.
Zaman da aslında çoğunluk bu nedenle acıtıcı bir anlama sahip. Sokrat’ın dediği gibi, hepimiz doğanın ölüme mahkum ettiği varlıklarız. Zamanın öyle veya böyle geçmesinden bağımsız olarak, bizi sona ulaştırdığını biliyoruz. Ben iddia ediyorum ki, bu dünyadaki her insanın yapıp etmelerinin altında hep aynı dürtü var; ölüm…
Burada ilginç bir paradoks ortaya çıkıyor. Zamanı “yetişmek” olarak algılıyoruz. Çok ilginç değil mi? Bir şeylere, bir noktaya, bir amaca yetişmek aslında insan için ölümle başa çıkmanın bir yoluyken, onu ölüme daha da yaklaştıran çabaya dönüşüyor.
Ben yine inanan inanmayan herkesin, ölümden sonraya inançta birleştiğini düşünüyorum. Kişi ister ahirete inansın, isterse inanmasın, hayatını anlamlandırmak için ölümden sonrası için çalışmak zorunda. Tüm sanat ve iyilik faaliyetleri, kişinin hayatını ölümsüzlüğe taşıma gayretinden başka bir şey değil.
İnanan bir kardeşimizi düşünelim. Hayatın bu yaşamla sona ermeyeceğine iman etmiştir. Böylelikle hayatında çürüme prensibine dayanan sağlam bir gerekçe bulur. Ortalama 75 yılın sonunda elinde bir trajedi olmayacak, hayat yaşamdan sonra farklı bir formda devam edecektir. Bu hem şu anki hayatına bir anlam verir, hem de çalışmak, çabalamak için bir ümidi olur.
Şimdi de inançsız bir kardeşimizi düşünelim. Çocuklarına iyi bir hayat bırakmaya çalışır. Eğer biraz daha zengileşmiş ve vicdanlı bir insan ise, vakıf kurar, yeryüzü doktorlarına katılır, fakir insanlara yardım eder, sanat koleksiyonu yapar, kitap yazar vs. Neden? Çünkü o da kendisi öldükten sonra bu dünyada hayatın devam edeceğini bilmektedir.
Yani ister bu hayatta, ister ise ahirette herkes için varoluş devam etmektedir.
Zaman, bu şekilde yakıcı bir etkiden uzaklaşır ve hayatın bir anlamı olur. Tarkovski’nin dediği gibi, her insan bu hesaplaşmayı yapmak zorundadır.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019