Markar ESAYAN
Gerçekten de ülkemiz aydınının iki yüz yıla yakındır önce Batılılaşma, sonra çağdaşlaşmanın sancılarını ve bunalımlarını atlatıp, özgün bir etik çerçeve, özgün bir kimlik üretememiş olması önemli bir bilgidir. Bu konuya hayatını vakfetmiş Cemil Meriç gibi düşünürler çıkmamış değildi. Ama zamansız açmış bir çiçek gibiydiler. Belki bugün onları daha iyi anlıyor oluşumuz zamanının gelmiş olmasındandır.
Kaba bir değerlendirme ile, sol taraftan gelen aydınlar bilgi ve esetiği daha çok sahiplenmiş, ama milletle bağ kurmak konusunda sıkıntı yaşamışlardı. Hatta zamanla millet ile bu uzaklık bir tür kimlik haline gelmişti. Sağ’da ise üretim daha sınırlı ama milletle bağ daha güçlü oldu. Batı medeniyetinin etkisi karşısında muğlak tutum genel sorundu. Bir nefret-aşk ilişkisi içinde, taklide, yüzeyselliğe, popülizme, bilimsel/sanatsal kısırlığa veya reddedişe matuf bir sıkıntıyı her tarafta gözlemlemek mümkündü.
Dolayısıyla, bugün sıkça gündemimizde olan “kutuplaşma” meselesi hep vardı. Osmanlı Batılılılaşma ufkuna yelken açarken, dışarılıklı bir “hakikati” sahiplenmenin tüm sıkıntılarını yaşamış bir toplumuz. Bu sıkıntılar, bizler dönüşürken imparatorluğu yitirmenin travmasıyla daha da nörotik hal almıştı. Artık ne Batılı ne de Doğuluyduk. Bunun aslında önemli bir değer olduğunu anlamaktan uzaktık ve daha çok komplekslerini yaşıyorduk.
Orhan Pamuk’un “Altı yıl uğraşıp roman yazıyorsun, sordukları ilk soru Erdoğan oluyor” isyanı bunun itirafından farklı bir şey değil. Altı yıllık bir romanı, bir milletin onlarca yıllık yürüyüşünün üzerinde konumlamak için koca bir hayatı yanlış yerde harcamak gerekir. Ancak dünden farklı olarak bu sözler bir hayranlık değil, bir tür acıma hissi uyandıracaktır.
Öte yandan, Türkiye kabuğundan sıyrılır, çok önemli değişimler yaşarken, arzulanan düşünce/sanat üretimini de göremiyoruz. Bunu da Erdoğan yapacak değil. Orhan Pamuk neslinden bunu beklemek abes. Çünkü o dönem kendini tamamladı ve sahneyi terk ediyor.
Her şey kavurucu bir siyasi mücadelenin yoğunluğunda akıp gidiyor hissi var. Bunca önemli şeyler yaşanırken, akademinin, sosyal bilimlerin, sanatsal üretimin cıvıl cıvıl olması gerekir gibi geliyor. Taşra üniversitelerinin nicelik şartlarına kavuşurken, nitelikte istenen seviyeden uzak oldukları göze çarpıyor. Sol’un hakim olduğu üniversiteler ise nostaljik bir fanus seviyesine inmiş vaziyette.
Lakin her şeyin bir demlenme süresi vardır.
Bununla birlikte, niteliğin ortaya çıkması için nicelik şartlarının tabana indirilmesinin önemini ıskalamamak gerekir. Yani son 15 yılda yapılanların bundan sonrası için önemi büyük. Dünya bir kültürel döngüyü tamamlarken, ihtiyaç hissedilen yeni’nin ortaya çıkması birden olmayacaktır. Toplumların hayatında da 15, 25, 50 seneler bir an gibidir. Sabırsızlığımızın durumu açıklamak için yeterli unsur olmadığı ortadadır.
Kültür denen şey, içinde yaşadığımız ekosistemin tamamıdır. Bu ekosistem ne kadar yüksek kalitede ve erişilebilir ise, o kadar evrenselleşme istidadı gösterir. Bunu da devlet veya liderler yapamaz. Esasen yapmaya da çalışmamalıdır. Bu toplumun görevidir ve sakınmak gereken şey, mühendislik ve tepeden inme iddialı projelerdir.
İdeolojiler çağı boşuna bitmedi. Siyasetin görevi, deneme şanslarını tabana indirmek, toplumun önünü açmaktır artık. Toplumun yapacağı şeyi toplum yapmalı, devlet de, siyaset de, aydın da buna sadece asistanlık etmelidir.
Yeni olgu budur.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları






























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019