Markar ESAYAN
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve parti sözcüsü Bülent Tezcan’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a dönük kabul edilemez hakaretleri ciddi tepkilere neden oldu.
Salı günü TBMM gündemine de bu konu AK Partili grup başkanvekilleri ve milletvekilleri tarafından taşındı. Orada ilginç olan, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay’ın savunmasıydı.
Savunmanın iki hattı vardı. İlki TDK sözlüğündeki karşılığına sığınarak, bunun bir siyasi tanım olduğu, dolayısıyla hakaret sayılamayacağıydı. Oysa o tanımda, tüm siyasi yetkileri kendi elinde toplamış kişi, zorba ifadesi geçiyordu.
Altay, bunu desteklemek için Bülent Ecevit’e “komünist”, Alparslan Türkeş’e de “faşist” dendiğini ama onların böyle olmadıklarını da ifade ederek, aslında Sayın Erdoğan’ın diktatör olmadığını da itiraf ediyordu. Yani bu söz, içinde sert eleştiri barındıran siyasi mülahaza olarak kabul edilmeliydi, hakaret olarak değil. Klasik bir CHP çarkı örneği.
Altay’ın bir diğer argümanı, kendisi dahil birçok kez Sayın Erdoğan’a diktatör dendiği halde neden Bülent Tezcan’ın ifadesinin bu kadar tepki çektiğiydi.
Oysa hem Meclis’te, hem de her platformda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a diktatör dendiğinde, aynı öfke ve şiddetle bu karşılık bulmuştur. Çünkü bu bir siyasi mülahaza değildir. Bu CHP’nin siyasi taşıyıcılığını yaptığı daha büyük bir algı operasyonunun önemli bir parçasıdır.
Kimseyi aptal yerine koymaya gerek yok.
CHP, özellikle kaset operasyonuna uğradıktan sonra bu türden algı operasyonlarının siyasi alana taşınmasında amiral gemisi haline geldi.
Çünkü dünyanın herhangi bir yerinde bir siyasi dizayn yapılabilmesi için belirli oranda toplumsal destek gerektiği biliniyor. Bu destek söylem bazında toplumun etkilenmesini ima ediyor.
“Diktatör”, “diktatörlük”, “otoriter” ve “otoriterlik” söylemleri bunların başında geliyor.
Altay’ın da itiraf ettiği gibi bu terimi Türkiye’de normalleştirmeye çalışıyorlar. İşin bu noktası önemli.
Tam buna muvaffak olduklarını düşündüklerinde, CHP Parti trolü Bülent Tezcan’ın hakaretinin tepki almasına tabii ki şaşırdılar.
Bunu çokça yazdık. Geçmişte Menderes ve Özal’a da aynı oyunu oynamışlardı. Hedef seçtikleri lideri yalnızlaştırmak ve ardından gelecek siyaset dışı operasyonu halkın içine sindirmek için bu algı operasyonlarına mutlaka ihtiyaç vardır.
15 Temmuz başarılı olsaydı, dışarından, içeriden tüm güçleri ve tüm iftiraları ile ülkenin bir “diktatör”den kurtulduğunu, demokrasinin kazandığını ifade edeceklerdi. Tıpkı Mısır’da yaptıkları gibi…
15 Temmuz’un yerle bir edilmesi, bu mahfillerde büyük öfkeye neden oldu. Çünkü bu algıyı yerleştirebildiklerini, halkı yanıltmakta başarılı olduklarını ve hamlelerinin sessizlikle karşılanacağını ummuşlardı. FETÖ’cülerin o gece ekranlara, yazışmalara yansıyan şaşkınlıklarını hatırlayınız.
Millet olarak bu operasyonlara izin vermeyeceğiz. Bu hakaretlere alışmayacağız. CHP’nin bu ülkeye diktatörlüğü yeniden getirmesine izin vermeyeceğiz.
Bu kirli oyunları 2019 seçimlerinde milletimiz tarihin derinliklerine gömecek.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019