Markar ESAYAN
ABD, geçen gün itibarıyla Türkiye ile vize konusunda normale dönüldüğünü, ilişkilerin düzeldiğini ifade eden bir açıklama yayımladı. Böylelikle ABD’nin kendi kendine çıkardığı kriz, yine ABD’nin geri adım atmasıyla sonuçlandı. Türkiye’deki yargı süreçleriyle ilgili teminat verildiği ifade edildiyse de, Türkiye bunu jet hızıyla reddetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Afrika ziyaretinden dönüş yolunda gazetecilere şöyle diyordu: “Siyasi bağımsızlık, ekonomik ve teknolojik açıdan desteklenmedikçe kâğıt üzerinde kalmaya mahkûmdur. Şayet Türkiye bugün bağımsızlığından zerre kadar taviz vermiyorsa, bu başarıları sayesindedir.
Son dönemlerde vize krizinin aşılmasından tutun, Katar krizi, Kuzey Irak’taki gayrimeşru referandum, S400 füze sistemlerinin alımı, Sevakin Adası’nın Türkiye’ye tahsisi ve tabii ki ABD’nin Kudüs kararında yalnız bırakılması gibi o kadar önemli hadise yaşandı ki, say say bitmiyor.
Bunların hepsi de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yukarıdaki cümlesiyle anlaşılabilecek başarılar. Ancak bir cümlesi daha var ki, onu da birlikte düşünmek gerekir.
“En büyük ihtiyacımız para, petrol, elmas ve silah değil, başarabileceğimize inanmaktır. Şu anda petrolü olanları görüyoruz, parası olanları da görüyoruz. İnanın, biz onların çok çok önündeyiz, ilerisindeyiz. Başarının sırrı önce yapabileceğine inanmaktı. Alfabemizde ilk olarak Yat yat uyu uyu yat’la yetiştik. Başarının anahtarı özgüven sahibi olmaktır.”
Sanırım Türkiye’nin rakiplerinin veya düne kadar ülkeyi kontrol edenlerin en çok rahatsız oldukları konu Türkiye’nin yeniden özgüvenini kazanıyor oluşudur. Çünkü onlar da biliyorlar ki, özgüvenini kazanmış seksen milyonluk bir Türkiye’nin şu ana kadarki başardıkları sadece bir başlangıçtır.
Türkiye, üzerindeki ölü toprağını silkelerken, bu özgüveni kazanmaması, baygınlıktan kurtulmaması için elden gelen her şey, hiçbir ilke, hiçbir ahlaki kriter gözetilmeden uygulanıyor.
Hiç önemli değil. Gandi’nin dediği gibi önce sizi görmezden gelir, sonra alay, sonunda da takdir ederler. Türkiye doğru yoldadır. Şu CHP’linin “itler” sözü de aslında engel olunmayan bir dirilişe öfkeyle edilmiş gibidir.
15 Temmuz’un akim kalmasıyla şaşkınlık krizleri geçirenleri, öfkeden kuduranları hatırlayın. Hatırlayın ki, ne kadar doğru yolda olduğumuzu unutmayalım.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019