Mehmet Ali ALÇINKAYA

Mehmet Ali ALÇINKAYA
Mehmet Ali ALÇINKAYA
Tüm Yazıları
Demokratik Ulusun Hukuk Yapısı, Demokratik Toplum Çağrısı ve Demokratik Sosyalizm...
9.06.2025
527

Modern çağın siyasal yapılanmaları, ağırlıklı olarak ulus-devlet paradigması üzerine kurulmuştur. Bu model, halkların çeşitliliğini bastıran, merkeziyetçi ve tekçi bir sistem olarak şekillenmiş, beraberinde derin sosyo-politik krizler ve çatışmalar üretmiştir. Günümüzde bu modelin yarattığı tahribatlar, farklı coğrafyalarda alternatif siyasal-toplumsal yapılanma arayışlarını gündeme getirmiştir. Bu bağlamda öne çıkan üç temel kavram, hem teorik hem de pratik düzeyde güçlü bir dönüşüm çağrısını içermektedir: Demokratik Ulus, Demokratik Toplum ve Demokratik Sosyalizm.

- Ulus-Devletin Hukuk Anlayışı.

Ulus-devletin hukuki sistemi, egemenliğin merkezileştiği, tek dil, tek millet ve tek hukuk temelinde işleyen pozitivist, otoriter ve çoğu zaman dışlayıcı bir yapıdır. Bu sistemin temel amacı, devletin birliğini ve bütünlüğünü korumak adına farklılıkları bastırmak, kültürel ve etnik çeşitliliği reddetmektir.

- Demokratik Ulusun Hukuk Anlayışı.

Demokratik ulus, devletçi olmayan bir ulus formudur. Hukuki yapısı da buna uygun olarak çoğulcu, etik temelli ve toplumsal sözleşmeyi esas alan bir biçimde kurgulanır. 

Çok hukukluluk ilkesini benimser: Farklı toplulukların inanç, kültür ve yaşam biçimlerine uygun hukuk normları birlikte var olabilir.

Toplumun kendi hukukunu üretmesini teşvik eder: Yerel meclisler, kadın komünleri, toplumsal sözleşmeler hukuk üretiminin temel zeminidir.

Ahlaki-politik toplumu esas alır: Hukuk, sadece devletin yasa dayatması değil, toplumun ortak vicdanı ve değerler bütünüdür.


Bu yönüyle demokratik ulus hukuku, baskılayan değil uzlaştıran, ceza merkezli değil onarıcı adaleti esas alan bir sistemdir.

 Demokratik Toplumun İnşası: İktidarın Aşağıdan Kurulması;

Demokratik toplum, devletin belirlediği sınırların ötesinde, toplumun kendi karar alma mekanizmalarını oluşturduğu, etik-politik bilinçle hareket eden bir yapıdır. Burada halk, sadece yönetilen değil, yöneten ve örgütlenen özne haline gelir.

Yapısal Unsurlar:

Halk Meclisleri ve Konseyler: Yerel düzeyde karar alma süreçlerine katılımı sağlar.

Kadın Özgürlük Meclisleri: Toplumun yarısını oluşturan kadınlar için sadece temsil değil, önderlik misyonu tanır.

Ekolojik Örgütlenme: Toplumsal yaşamın doğayla uyumlu şekilde kurulması, doğanın da özne olarak kabul edilmesini içerir.

Eğitim ve Kültürel Özerklik: Resmi ideolojilere karşı, halkların kendi kültür, dil ve tarihini özgürce öğrenip yaşatabildiği sistemler kurulmasını içerir.

Demokratik Sosyalizm: Devletsiz Sosyalizmin Arayışı;

20. yüzyılda yaşanan sosyalist deneyimler, devrimci ideallerle başlayıp kısa sürede otoriter rejimlere dönüşmüş; halkın iradesi, merkezi planlama ve devlet partileri eliyle bastırılmıştır. Bu süreçte sosyalizm, eşitlik ve özgürlük ilkelerinden uzaklaşmış, bürokratik bir aygıt haline gelmiştir.

Demokratik sosyalizm, üretim araçlarının kolektif yönetimini, karar alma süreçlerinin tabana yayılmasını ve devletin yerini toplumun örgütlü iradesinin almasını savunur. 

Toplumsal ekonomi: Kooperatifler, kolektif tarım birimleri, komünler gibi yapıların üretimi denetlemesi.

Adil paylaşım: Artı değerin ve kaynakların toplumsal ihtiyaçlara göre bölüşülmesi.

Yatay Örgütlenme: Merkeziyetçiliğe karşı, yerelden yükselen ağ tipi örgütlenmeler.

Kadın Özgürlüğü ve Ekoloji: Sınıf çelişkileri kadar cinsiyet ve doğa sömürüsüne karşı da mücadele.


Bu sosyalizm anlayışı, hem klasik Marksist modele bir eleştiridir hem de günümüz koşullarında uygulanabilir alternatifler sunar.

- Yeni Bir Yaşam Modeli.

Demokratik Ulus     Etnik, kültürel, dini çoğulluğa dayalı, baskısız ve gönüllü birlik hukuku
Demokratik Toplum    Halkın öz iradesiyle kendini yönetmesi, devletin değil toplumun örgütlülüğü
Demokratik Sosyalizm    Toplumun üretim ve paylaşım üzerinde doğrudan denetimi;

Bu üç yapı birlikte düşünüldüğünde, ulus-devletin tekçi, kapitalist ve erkek egemen modeline karşı; çoğulcu, eşitlikçi, ekolojik ve özgürlükçü bir alternatif ortaya koyar. Bu model, özellikle Ortadoğu gibi çok kimlikli ve çok kültürlü coğrafyalarda barış içinde bir arada yaşamanın zeminini oluşturabilir.

Demokratik ulusun hukuk yapısı, demokratik toplum çağrısı ve demokratik sosyalizm, yalnızca birer siyasal teori değil, günümüz dünyasında büyüyen eşitsizlik, ekolojik kriz ve kimlik çatışmalarına karşı somut bir çözüm çerçevesi sunmaktadır. Bu modelin uygulanabilirliği, Rojava başta olmak üzere çeşitli yerel deneyimlerde sınanmaktadır.

Önümüzdeki süreç, bu alternatif yapının sadece eleştirel değil kurucu gücünü de gösterebilmesiyle şekillenecektir. Demokratik toplum, ancak halkın örgütlülüğü, kadınların özgürleşmesi ve doğayla uyumun esas alınmasıyla kurulabilir. Bu yönüyle, demokratik sosyalizm; geleceğin değil, bugünün ihtiyacıdır.

"İnsanlıkta ısrar sosyalizmde ısrar etmektir."

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)
  • Asim atmaca

    Asim atmaca

    9.06.2025 15:52

    Beğeniyle okudum yazınızı tebrikler toplumun ve insanlıginn sorunlarını iyi tarif eden ve cevap olacak bir önerme

Yazarlar